Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2024/5682 E., 2025/3825 K. sayılı kararı

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 29.05.2025 tarihli, 2024/5682 E., 2025/3825 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
11. Hukuk Dairesi
2024/5682 E., 2025/3825 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI :2022/1107 Esas, 2024/1286 Karar
KARAR :Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2018/220 E., 2021/31 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 1994 yılından bu yana ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, 2012 yılında yenilenme safhasına girerek “...” ibareli marka ile ticaret hayatlarına devam ettiğini, seri markalarının esas unsurunu ve ayırt edici unsurunu ... ibaresinin oluşturduğunu, müvekkili şirkete ait “...” ibareli T/02689 sayılı tanınmış marka tescilinin mevcut olduğunu, davalı şirketin "..." ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuruya itirazlarının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile nihai olarak reddedildiğini, ancak taraf markalarının iltibas oluşturacak düzeyde benzer olduğunu, davalı markasının müvekkili firmaya ait tanınmış markalar ile karıştırılacağını, müvekkilinin seri markaları ile irtibatlandırılacağını, davalının başvurusunun kötüniyetli olduğunu, müvekkiline ait www.....com.tr ibareli alan adının 30.12.2013 tarihinden itibaren tescilli olduğunu, bu alan adının varlığı karşısında davalı markasının reddi gerektiğini, ortalama tüketicilerin dava konusu markayı gördüklerinde doğrudan müvekkili şirket ile ilişkilendireceğini ileri sürerek YİDK'nın 2018-M-3077 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlığa dair bütüncül değerlendirme yapıldığında davaya konu marka ile redde mesnet gösterilen markaların tüketici zihninde bir ilişkilendirilmeye yol açmasının mümkün olmadığını, davacının tanınmışlık kriterlerini ispat etmeye yeterli kanıt sunmadığını, davacının kötüniyet iddialarını ispatlayamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna göre dava konusu markaların kapsamlarının aynı olduğu, davacı adına tescilli "..." esas ibareli markalar ile davalının "..." ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK'nın 2018-M-3077 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka tescil edilmediğinden hükümsüzlük yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının "..." ibareli marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet "..." esas ibareli tescilli markaları arasında, biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/1. hükmü anlamında bir benzerlik bulunduğu, zira "..." ibaresi ile "..." ibaresi arasında markanın üç harfinin aynen kullanılması yanında, taraf markalarının ilk hecelerinin ayniyet gösterdiği, markaların fonetik olarak birbirine yakın olduğu, mevcut farklılığın fonetik olarak markayı farklı kılmaya yetmediği, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar için ayırdığı satın alma süresi içinde, davalının marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, her iki marka arasında yanılgı yaşayabileceği, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davalı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı hizmetler algısı oluşabileceği, markaları karıştırabileceği, dava konusu markaların kapsamlarının aynı olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı Kurum'a yükletilmesine, 29.05.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.