ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2025/4987 E., 2025/5588 K. sayılı kararı

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2025/4987 E., 2025/5588 K. sayılı kararı
3 Okunma

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 30.06.2025 tarihli, 2025/4987 E., 2025/5588 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

9. Hukuk Dairesi

2025/4987 E., 2025/5588 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/376 E., 2025/72 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde danışma ve yönlendirme personeli göreviyle çalışmakta iken 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilme talebinin reddedildiğini, bu işleme karşı açılmış olan davada verilen yürütmenin durdurulması kararı ile müvekkilinin çalışmaya başladığını, ardından davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin mevzuat gereği önceki görev yeri olan Sosyal Hizmetler Merkez Müdürlüğünde sürekli işçi kadrosunda çalışmaya başlamış iken 21.06.2019 tarihli ve 8 No.lu personel hareket onayına istinaden .......... Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğüne naklen tayin işlemi yapıldığını, davacının rızasının alınmadığını, davacının çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik meydana getirildiğini, müvekkilinin sadece işyerinin değil tâbi olduğu işkolunun da değiştiğini, her iki işkolu için farklı sendikalar ile toplu iş sözleşmeleri imzalandığını ve farklı özlük haklarına sahip olunduğunu, bu durumun düzeltilmesi için 17.06.2022 tarihinde Kuruma başvurulduğunu, Kurumun 04.04.2023 tarihli cevabı ile talebin reddine karar verildiğini, ret işlemine karşı Isparta İdare Mahkemesinde dava açıldığını, Isparta 2. İdare Mahkemesinin 2023/424 Esas, 2023/326 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiğini belirterek nakil işleminin geçersizliği yönünde tespit kararı verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının şartları sağlamaması nedeniyle kadroya geçiş işleminin yapılmadığını, Isparta İdare Mahkemesinin 31.10.2018 tarihli ve 2018609 Esas, 2018/1485 Karar sayılı kararıyla davacının kadroya geçtiğini, Personel Daire Başkanlığının hareket onayına binaen 24.12.2018 tarihinde ..............Sosyal Hizmet Merkezinde çalışmaya başladığını, davacının .......... Valiliğinin 21.06.2019 tarihli hareket onayına binaen 25.06.2019 tarihinde yazıyı tebliğ alarak.............Engelsiz Yaşam Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde çalışmaya başladığını, davacının il içi yer değişikliği görevlendirme yazısını tebliğden imtina etmediğini, iki yıl gibi bir süre geçmesine rağmen çalışmaya devam ettiğini, davacının 17.06.2022 tarihli dilekçesi ile 10 No.lu işkoluna tâbi.......... Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğüne tayinin yapılmasını talep ettiğini, davacının atamasının yapıldığı tarihte işkollarının tek olması nedeniyle davacının il içi yer değişikliğinde davacı aleyhinde herhangi bir değişiklik oluşmadığını, işkollarında değişikliğin 01.11.2020 tarihinde yapıldığını, davacının bu tarihten önce ............... Engelsiz Yaşam Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğüne nakledildiğini, davacının naklinin personel ihtiyacı, söz konusu Müdürlüğün faaliyete yeni geçmesi gibi nedenlerle yapıldığını, davacının hem il içinde diğer Kuruma nakledilirken hem de işkollarında değişiklik söz konusu olduğunda değişikliği istemediğini açık veya zımmi bir şekilde ifade etmediğini, davacının nakil yazısını tebliğ alırken hangi kuruluşa hangi görev tanımı ile atandığını bildiğini ve bu değişikliği açıkça kabul ettiğini, iki buçuk yıldan fazla süre atandığı Kuruluşta hiçbir itirazı olmaksızın çalıştığını ve bir buçuk yıldan uzun süredir hangi işkolunda olduğunu bilmesine rağmen çalıştığı hususları dikkate alındığında davacının bu şartları kabul ederek çalışmaya devam edeceğine ilişkin Kurumlarında inanç oluştuğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.12.2023 tarihli kararı ile; somut olayda davalı Kurumun işlemi sonucunda davacının 21.06.2019 tarihinde naklen tayin edilmesi çalışma koşullarında esaslı değişiklik mahiyetinde ise de davacının ihtirazı kayıtsız olarak 3 yıl çalışması, işverenin işlemine uygun davranışlarda bulunduktan sonra 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 22. maddesinde öngörülen şekil eksikliğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına uygun düşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 01.12.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 01.02.2024 tarihli kararı ile; davacının 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. madde ile alt işveren işçisi statüsünden kadrolu işçi statüsüne yargı kararı ile geçtiği, Sosyal Hizmetler Merkez Müdürlüğünde çalışmaya başladığı, 21.06.2019 tarihinde Burdur Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğüne naklen tayin edildiği ve burada 17.06.2022 tarihine kadar aralıksız çalışmaya devam ettiği, 17.06.2022 tarihli başvurusu ile 21.06.2019 tarihli nakil işleminin iptalini talep ettiği ve Kurumca bu talebin reddine karar verildiği, davacının görev değişikliğine uzun süre ses çıkarmadan çalıştığı, sözleşmenin karşı tarafı olan işverende bu değişikliğin kabul edildiği yönünde bir inancın oluşmasına neden olduğu, bu hâli ile görev değişikliğine eylemli olarak rıza gösterdiği, davacının işverenin işlemine uygun davranışlarda bulunduktan sonra 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesinde öngörülen şekil eksikliğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına uygun düşmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.02.2024 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (696 sayılı KHK) 127. maddesiyle 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. maddeye göre istihdam edildiği ve özel hukuk hükümlerine tâbi işçi statüsünde olduğu, sözü edilen maddede "... sürekli işçi kadrolarına geçirilenler, birinci fıkrada öngörülen şartları taşıdıkları sürece ve çalıştırıldıkları teşkilat ve birimde geçiş işlemi yapılmadan önceki sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebilir." hükmüne yer verildiği ve bu şekilde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin geçiş işlemi yapılmadan önceki işyerinde çalışmaya devam ettirileceğinin açıkça düzenlendiği, anılan yasal zorunluluk karşısında 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesinin ve dolayısıyla dürüstlük kurallarının uygulama yerinin de bulunmadığı, bu düzenleme çerçevesinde öncelikle davacının kadroya geçirilmeden önceki çalıştığı işyerinin, yaptığı işin ve sonradan nakledildiği işyerinin hizmet alım sözleşmesi kapsamında bir işyeri olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, bu tespit yapıldıktan sonra davacının başka bir ile veya bölgeye naklinin mümkün olmadığı dikkate alınarak sonucuna göre davacının sonradan nakledildiği işyerinin hizmet alım sözleşmesi kapsamında olduğunun belirlenmesi hâlinde davanın reddine, aksi hâlde ise davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, belirtilen sebeple Mahkemece çalışma koşullarında esaslı değişiklikten sonra ihtirazı kayıtsız 3 yıl çalışmaya devam eden davacının 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesinde öngörülen şekil eksikliğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Kurum tarafından gönderilen 04.03.2025 tarihli yazı cevabında davacının önceki işyeri olan ...Hizmet Merkezi Müdürlüğünün hizmet alım sözleşmesi kapsamında bir işyeri olduğu belirtilmiş ise de ......... Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğünün hizmet alım sözleşmesi kapsamında olup olmadığı hususunda bilgi verilmediği, bu nedenle Kurum vekili tarafından yapılan bu eksikliğin tamamlandığı, bu husustaki müzekkere cevabının 11.03.2025 tarihli duruşmada elden ibraz edildiği, davalı vekili tarafından elden sunulan ........... Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğünün yazı cevabından, ........ Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğünün hizmet alım sözleşmesi kapsamında olmadığının, sürekli işçi çalıştırmasına dayalı işyeri niteliğinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davacının atamasının yapıldığı tarihte işkollarının tek olması nedeniyle davacının il içi yer değişikliğinde davacı aleyhinde herhangi bir değişiklik oluşmadığını, işkollarında yapılan değişiklik tarihinin 01.11.2020 olduğunu, davacının bu tarihten çok önce .......... Engelsiz Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğüne nakledildiğini,

2. Davacının iki buçuk yıldan fazla süre atandığı kuruluşta hiçbir itirazı olmaksızın çalıştığı ve bir buçuk yıldan uzun süredir hangi işkolunda olduğunu bilmesine rağmen çalıştığı hususları dikkate alındığında davalı Kurum tarafından davacının bu şartları kabul ederek çalışmaya devam edeceğine ilişkin inancın oluştuğunu, davacının bu hususa ilişkin dava açmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu,

3. Davacının kadroya geçirilmeden önce çalıştığı ...Hizmet Merkezi ile sonradan naklediği .............. Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğünün hizmet alım sözleşmesi kapsamında bir işyeri olduğunu, kuruluşların hizmet alım sözleşmesi ile sürekli işçi ayrımı yapmadıklarını, zaten 01.04.2018 tarihinden itibaren kadroya geçirilen işçilerin ünvanının da bu şekilde değiştirildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin nakil işleminin hukuka aykırı olup olmadığının tespitine ilişkindir.

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Kural olarak mahkemelerce nakil talebinin reddi işleminin iptali yahut naklin sağlanması gibi icrai nitelikte karar verilmesi mümkün değil ise de nakil talebine yönelik işleminin hukuka aykırı olup olmadığının tespiti mümkündür. Aynı şekilde Dairemizin yerleşik hâle gelen içtihatları uyarınca nakil işleminin iptaline ilişkin açılan bir davada işlemin iptaline karar verilemez ise de nakil işleminin hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuka aykırılığın tespitine karar verilebilir. İlk Derece Mahkemesince 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin 21.06.2019 tarihli ve 8 No.lu personel hareket onayına istinaden........... Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğüne naklen tayin işleminin hukuka aykırı olduğunun tespitine karar verilmesi yerinde ise de aynı zamanda söz konusu işlemin geçersizliğine de karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "söz konusu işlemin GEÇERSİZLİĞİNE," ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

30.06.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-9-hukuk-dairesinin-20254987-e-20255588-k-sayili-karari