Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2023/9308 E., 2023/7327 K. sayılı kararı
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 07.11.2023 tarihli, 2023/9308 E., 2023/7327 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
9. Ceza Dairesi
2023/9308 E., 2023/7327 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/339 E., 2023/299 K.
SUÇ : Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Katılan mağdure vekilinin temyizinin süresinde olmadığı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun (5271 sayılı Kanun) kapsamında katılma yoluyla temyizin mümkün olmaması karşısında katılan mağdure vekilinin temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun'un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme taleplerinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin
şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren REDDİNE karar verilerek gereği düşünüldü;
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.12.2022 tarihli ve 2022/319 Esas, 2022/501 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 06.03.2023 tarihli ve 2023/339 Esas, 2023/299 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafii, o yer Cumhuriyet savcısı, katılan mağdure vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Yalnızca suçlayan ve suçlananın beyanları alınıp da, suçlamayı kanıtlayan başka somut deliller olmaksızın, yalnızca yargılamada yeminsiz dinlenen ve taraf olan suçlayanın (mağdurun) beyanlarına itibar edilerek, failin savunmalarını gözardı edip bir önyargı ile hareket etmek suretiyle müvekkilin cezalandırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, yan ve somut başka delillerle desteklenmeyen cinsel istismar ve saldırı iddialarını doğru kabul etmenin birçok durumda maddi hakikate ve adalete aykırı sonuçlara yol açabileceğine, kamera kayıt tarihinden 04.05.2019 tarihinden itikale kadar herhangi bir şikayet olmadığına, cinsel tacize uğrayan mağdurenin markete tekrar tekrar gelmeyeceğine, mağdureye, sanığın herhangi bir şekilde istismar eylemini yapmadığının sabit olduğuna, mağdurenin birçok iftirada bulunduğuna, mağdurenin beyanlarının çelişkili olduğuna, sadece mağdurenin beyanlarına itibar edildiğine, sanığın beyanlarının hiçbir şekilde dikkate alınmadığına, şüpheden sanığın yararlanacağına ilişkindir.
B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Mağdure Melike'ye yönelik gerçekleşen cinsel istismar suçu yönünden verilen cezanın az olması ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da vücut bulduğu gözetilmeksizin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, kararın kaldırılarak sanığın üzerine atılı her iki suç bakımından ayrı ayrı ve üst sınırdan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk derece mahkemesince, "Suç tarihleri itibariyle 12 yaşından küçük olan katılan ...’in, 02/05/2019 günü 12:04, 14:53 ve 15:00-16:00 arası saatleri olmak üzere 3 kez, 03/05/2019 günü 16:00-17:00 arası saatlerinde ve 04/05/2019 günü 11:00-12:00 arası saatlerinde sanık ...’nun işlettiği markete gittiğinde, sanığın, aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılanın arkasından sarılarak kucağına oturttuğu, öptüğü, bacağını okşadığı, elini kıyafetlerinin üzerinden mağdurun cinsel bölgesine ve göğsüne götürdüğü, kucaklayıp havaya kaldırdığı sabit olup, her ne kadar anılan eylemlerin sarkıntılık boyutunu aştığı iddia olunmuş ise de, sanığın eylemlerinin ani gelişen, kısa süreli, aralıklı ve kesintili olarak gerçekleştirdiği anlaşılmakla eylemin sarkıntılık boyutunda kaldığı kabul olunmuş,
Her ne kadar sanık katılana yönelik sevecen tavırla yaklaştığını hareketlerinin istismara yönelik olmadığını beyanla atılı suçlamayı kabul etmemiş ise de, sanık ile aralarında herhangi bir husumet bulunmayan katılanın yaşı da dikkate alındında kendisini toplum nazarında zor duruma sokacak bir eyleme ilişkin sanığa iftara atmasını gerektiren bir nedenin bulunmaması, katılanın aşamalarda istikrarlı, ısrarlı ve oluşa uygun tutarlı anlatımlarının bulunması ve bu anlatımların kamera kayıtları ile doğrulanması karşısında katılan beyanlarına üstünlük tanınarak sanığın kendisini suçtan kurtarmaya matuf beyanlarına itibar edilmemiş, bu itibarla sanığın eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel istismar suçunu oluşturduğu kanaatiyle sanığın eylemine uyan TCK 103/1-2. Cümle,3 43/1, 62,53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar vermek gerekmiş,
Yine her ne kadar sanık hakkında cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de sanığın cinsel saldırı suçunu işlemesi için gereken süre dışında ayrıca katılanı alıkoyduğuna yönelik bir delil bulunmadığı böylelikle sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından atılı suçtan CMK 223/a maddesi gereğince beraatine karar verilmiş, açıklanan gerekçeler ışığında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklinde karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Katılan mağdure vekilinin 21.03.2023 tarihinde tebliğ edilen Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararına karşı 5271 sayılı Kanun'un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 23.03.2022 tarihinde temyiz isteminde bulunduğu ve aynı Kanun'a göre katılma yoluyla temyizin mümkün olmadığı anlaşılmakla, katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
İlk derece mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 06.03.2023 tarihli ve 2023/339 Esas, 2023/299 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.11.2023 tarihinde karar verildi.