ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2024/1942 E., 2025/3370 K. sayılı kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2024/1942 E., 2025/3370 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 05.05.2025 tarihli, 2024/1942 E., 2025/3370 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

8. Hukuk Dairesi

2024/1942 E., 2025/3370 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1009 E., 2023/1503 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzenine aykırılık

nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin usulden red kararının

kaldırılmasına ve davanın esastan reddine,

İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/176 E., 2021/236 K.

Taraflar arasında orman iddiasına dayalı tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzenine aykırılık nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaydırılmasına ve davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sonucu, ................ köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, fındık bahçesi niteliğinde davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde;............... köyünde 3402 sayılı Kanun'un uygulamalarına esas olmak üzere 134 no.lu orman kadastro komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanun' un 2/B maddesi uygulamalarının 27.01.1997 tarihinde ilan edilerek 28.02.1997 tarihinde kesinleştiğini, söz konusu köyde sonuçlandırma dosyası hazırlanması aşamasında orman sınırları ile kadastro müdürlüğünce ilan edilen ve tescil edilen oran sınırlarının aynı olmadığının tespit edildiğini, özel mülkiyete konu bazı parsellerin orman sınırları içerisinde kaldığını ileri sürerek,........... köyünde bulunan 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ifraz beyannamelerine göre ormanda kalan yaklaşık belirtilen 728,71 m²lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tescilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... taşınmazın orman tahdit çalışmasının yapılmadığı, gerek 6831 sayılı Kanun' un 2/B maddesi uygulaması, gerekse arazi kadastro çalışmalarının üzerinden hak düşürücü nitelikteki on yıllık dava açma süresinin geçtiği, uyuşmazlık konusu taşınmazın eylemli orman vasfında olmadığı, kapama fındık bahçesi olduğu ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "... çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanun uygulamasına esas olmak üzere yapıldığı, kesinleşmiş bir orman kadastrosu ve 2/B çalışması bulunmadığı, arazi kadastro ekibi tarafından orman kadastro çalışmalarına uyulmadığından ikmal edilmiş bir orman kadastrosundan da söz edilemeyeceği, bu durumda çekişmeli taşınmazın yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre öncesi itibariyle orman olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince hükme dayanak yapılan orman ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenen raporda; çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen kısımlarında orman ağaçlarının bulunmadığı, 1944, 1955, 1966 ve 1980 tarihli hava fotoğraflarının stereoskop aleti ile üç boyutlu incelendiği, hava fotoğraflarında (A) ile gösterilen 521,88 m² yüz ölçümündeki alanın orman sayılmayan alan olarak gözüktüğü ve bu alanın orman sayılmayan yerlerden olduğu, davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü süreden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu ..." gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 ve 353/(1)-b.2 maddeleri uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karar, dava Odman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı ... İdaresi vekili tamyiz dilekçesinde; yapılan orman kadastro çalışması esnasında, devlet orman olarak sınırlandırılan orman bütünlüğü kapsamında orman olarak değerlendirilen dava konusu taşınmazın orman sınırları dışında tescilin yolsuz tescil olduğu ve yok hükmünde olduğu, bilirkişi raporunda taşınmazların açıkça 1944 hava fotoğraflarında orman olduğunun belirtilmiş olmasına rağmen red kararı verildiği iddiasıyla, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1. maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... İdaresi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-8-hukuk-dairesinin-20241942-e-20253370-k-sayili-karari