Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2023/1938 E., 2025/3356 K. sayılı kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 05.05.2025 tarihli, 2023/1938 E., 2025/3356 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
8. Hukuk Dairesi
2023/1938 E., 2025/3356 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/423 E., 2023/33 K.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş olup hüküm, davacılar vekili ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Kadastro sırasında, ... Mahallesi 101 ada 81, 96 ve 131 ada 188 parsel sayılı sırasıyla 7.126.08, 2.328,27 ve 52.294,97 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.
2. Davacı ... vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde; ... Mahallesinda kain tapusuz taşınmazın Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi uyarınca müvekkili olana davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... İdaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davaya konu edilen parsellerin orman niteliği taşıdığını ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.09.2015 tarihli ve 2011/431 Esas, 2015/372 Karar sayılı kararıyla; "... hükme esas alınan 23.06.2015 tarihli teknik krokide (M), (E) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla toprak kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu ..." gerekçesiyle davanın kabulüne ve taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.09.2015 tarih ve 2011/431 Esas, 2015/372 Karar sayılı kararı, davalılar Hazine ve Orman İdaresi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 10.04.2018 tarihli ve 2016/8185 Esas, 2018/2798 Karar sayılı ilamıyla; "... 6360 sayılı Kanın uyarınca taraf teşkilinin sağlanması ve yeniden keşif yapılarak orman haritasının zemine tatbiki ile zilyetlik araştırmasının sağlıklı şekilde yapılması ..." gereğine değinilerek bozulmuştur.
2. Yargıtay bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sırasında dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmiş olması nedeniyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
B. İlk Derece (Kadastro) Mahkemesince Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
İlk Derece (Milas Kadastro) Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "... davaya konu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14 ve 17. maddeleri kapsamında zilyetlik ile kazanılamayacağı ..." gerekçesiyle davanın reddine ve taşınmazların zeytinlik vasfıyla Hazine adına tesciline ve taşınmazların üzerindeki muhdesatların davacılara ait olduğunun kadastro tutanağının beyanlar hanesine gösterilmesine karar verilmiş ve iş bu karar, davacılar vekili ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğunu, taşınmazların orman niteliği taşımadığı ve iktisap koşullarının davacılar lehine oluştuğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazların Hazine adına tescilinin doğru olduğunu ancak şahıslar lehine mudesat şerhinin beyanlar hanesine yazılmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Dava, genel mahkemeden aktarılan kadastro tespitine itiraz istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmazların orman niteliğinde olup olmadığı ve iktisap koşullarının davacılar lehine oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına ve temyiz edenin sıfatına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 435,50 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
05.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.