Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2023/4112 E., 2024/1966 K. sayılı kararı
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 29.02.2024 tarihli, 2023/4112 E., 2024/1966 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2023/4112 E., 2024/1966 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/506 E. 2023/491 K.
SUÇ : Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ :Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığının 24.01.2023 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçundan cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2.Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.02.2023 tarihli kararı ile sanık hakkında halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3.İlgili kararın, sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine, Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 26.05.2023 tarihli kararı ile hükmün birinci fıkrasında yer alan "191/1" ibaresinin çıkartılarak yerine "217/A" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, ön yargı ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, suçun unsurlarının oluşmadığına, kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesinin fikir özgürlüğüne yönelik kararlarına aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; gazeteci olan sanığın sosyal paylaşım sitesi üzerinden " Bir yeni skandal niteliğinde tecavüz olayı da Bitlis'in Tatvan ilçesinden. 14 yaşında bir kız çocuğuna cinsel istismar vakası var. Zanlılar polis ve uzman çavuş. Bugün Tatvan Adliyesine teşhis işlemi için getirildiler. Detayı bilmiyoruz. Bu durumlarda bazen üstü örtülür " şeklindeki ifadeleri yazıp yayınlayarak halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
İlk Derece Mahkemesince sanığın üzerine atılı halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunu işlediği sabit olduğundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü;
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir hukuka aykırılık bulunmamış ancak hüküm kurulurken sanık hakkında tayin edilen temel hapis cezasının uygulanması sırasında uygulanan Kanun maddesinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 217/A maddesi yerine, 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin birinci fıkrası olarak yazılması hukuka aykırı bulunmuş, bu yönüyle hüküm düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar vermiştir.
IV. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun'un 217/A maddesi ile "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır" hükmü düzenlenmiştir. Madde gerekçesinde ise "Fiilin, 'kamu barışını bozmaya' elverişli olması aranarak, bu suçun somut tehlike suçu olduğu vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra 'dezenformasyon' olarak nitelendirilen bu fiillerin, kişilerin bireysel kanaatlerini açıklama veya haber verme haklarıyla karıştırılmaması için fiilin, halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle gerçekleştirilmesi ilave bir unsur olarak aranmaktadır. Belirtmek gerekir ki, dezenformasyona konu içerik, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili doğrudan asılsız bir bilgi olabileceği gibi tahrif edilmiş bir bilgi de olabilecektir." açıklamasına yer verilmiştir.
2. Somut olay değerlendirildiğinde, sanığın suç tarihinde saat 22.24 sıralarında yanıltıcı bilgiyi sosyal medya hesabından paylaştığı, yetkili kişiler ile yaptığı görüşmelerden sonra aldığı bilginin eksik ya da yanlış olabileceğini belirterek düzeltme mesajlarını attığı, paylaşımını tamamen kaldırdığı, teyit etmeden konuyu paylaştığı için kamuoyundan özür dilediği, buna göre sanığın paylaşımının gerçeğe aykırı olduğunu öğrenir öğrenmez paylaşımını kaldırmasına ve düzeltme mesajları atmasına yönelik eylemleri ve kullandığı ifadeler bir bütün olarak dikkate alındığında, sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle hareket etmediği, bir gazeteci olarak haber verme hakkını kullandığı ve suç işleme kastı ile hareket etmediği anlaşıldığından, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 217/A maddesinde düzenlenen halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunun unsurlarını oluşturmayacağı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle, kurulan hüküm isabetli bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesini'nin 26.05.2023 tarihli kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.02.2024 tarihinde karar verildi.