ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 2022/2143 E., 2023/3205 K. sayılı kararı

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 2022/2143 E., 2023/3205 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 08.06.2023 tarihli, 2022/2143 E., 2023/3205 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

7. Hukuk Dairesi

2022/2143 E., 2023/3205 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2492 E., 2021/2592 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/495 E., 2020/431 K.

Taraflar arasındaki ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve dahili davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 133 ada 70 parsel sayılı taşınmazda davalı ...'un satış yoluyla edindiği hissenin ön alım hakkı nedeniyle müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra dava konusu taşınmazın yargılama aşamasından bir çok defa kötü niyetli olarak bedelleri fahiş bir şekilde yükseltilerek el değiştirdiğini belirterek HMK 125/1-a madde hükümleri gereğince davanın, satın alanlara en sonunda son malik olarak görünen ...'e karşı yöneltilerek aynı şart ve koşullarda devam etmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Dahili davalılar vekili, taşınmazın iyiniyetle alındığını tapu kaydı üzerinde ihtiyati tedbir yada davalıdır şerhinin bulunmadığını, tapudaki bedelin gerçek satış bedeli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ''son malik olan dahili davalı ...'in 07/09/2018 tarihinde satın aldığı payın 4/96'lık kısmının karşılığının 791.428,57 TL olduğu, son malikin eldeki önalım davasının açıldığını bilerek kötü niyetle bu payı iktisap ettiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı, keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda belirlenen rayiç değerin de tapudaki satış bedeli ile uyumlu olduğundan 12/12/2019 tarihli duruşmada, toplam 807.257,14 TL'yi depo etmek üzere, davacı vekiline süre verildiği, bedelin depo edilmemesi üzerine, 12/03/2020 tarihli duruşmada, davacı vekiline bir sonraki duruşmaya kadar, kesin süre verildiği ancak ön alım bedeli davacı tarafından yine depo edilmediği gerekçesiyle'' davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dahili davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve dahili davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece 12/03/2020 tarihinde verilen kesin sürenin gelecek celseye kadar olduğu, bir sonraki celse olan 09/06/2020 tarihli duruşmanın koronavirüs salgını nedeniyle 03/11/2020 tarihine ertelenerek sürenin belirsiz hale geldiği, sonraki duruşmalarda kesin süreye ilişkin bir karar verilmediği, kesin sürenin oluşan olağanüstü durumlar karşısında duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık olmadığı, satışların muvazaalı olduğuna dair iddialarının değerlendirilmediği, davalı ... yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, davanın usule ilişkin sebeplerle reddedilmesinden dolayı esasa müessir değerlendirmeye tabi tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak yapılacak yargılama neticesinde taraflarına bedeli depo etmesi için süre verilmesine, davalı ... yönünden hükmedilen nispi vekalet ücretinin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Dahili davalı ... vekili katılma yolu ile istinaf itirazında; vekalet ücretinin davalılar arasında eşit olarak taksimine karar verilmesini istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ''Taşınmazın yargılama sırasında birden fazla el değiştirdiği ve en son davalı ...'e intikal ettiği, davacının sonraki maliklerin kötü niyetli bulunduğunu belirterek, keşif ve tanık delillerine dayanmış ise de, tanıklar yönünden kendisine verilen yasal ve kesin sürede tanık listesi bildirmediğinden bu delilin değerlendirilemediği, keşifte belirlenen değerin ise satış bedeline yakın olduğundan muvazaanın kanıtlanamadığı, davacıya son satış değerinin masraflarla birlikte depo edilmesi için kesin süre verildiği, verilen kesin sürenin sonunda yapılan duruşma Covid-19 tedbirleri kapsamında ertelendiği, davacının bir sonraki celseye kadar da depo kararını yerine getirmediği, davacının celse uzamasına neden olacak biçimde tedbirlerin sona ermesiyle birlikte kesin süreye riayet etmediği, bu hali ile mahkemenin değerlendirmesinde bir yanılgı bulunmadığı, depo kararının yerine getirilmesinin ön alım davasının kabulü için gerekli bir koşul olup dava açılması ve dinlenebilmesi koşulu bulunmadığından yerine getirilmediğinde verilen kararın esasa ilişkin bir karar olup usuli karar olmadığı, davacı vekilinin bu husustaki itirazlarının da yerinde görülmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle'' davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun);

a)"Dürüst davranma" kenar başlıklı 2 inci maddesi şöyledir:

"Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.

"

B)"Ön alım hakkı sahibi" kenar başlıklı 732 inci maddesi şöyledir:

"Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler. "

c)"Kullanma yasağı, feragat ve hak düşürücü süre" kenar başlıklı 733 üncü maddesi şöyledir:

" Cebrî artırmayla satışlarda önalım hakkı kullanılamaz.

Ön alım hakkından feragatin resmî şekilde yapılması ve tapu kütüğüne şerh verilmesi gerekir. Belirli bir satışta ön alım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle tâbidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir.

Yapılan satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilir.

Ön alım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her hâlde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer."

d)"Kullanılması" kenar başlıklı 734 üncü maddesi ise şöyledir:

"Önalım hakkı, alıcıya karşı dava açılarak kullanılır. Önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hâkim tarafından belirlenen süre içinde hâkimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-7-hukuk-dairesinin-20222143-e-20233205-k-sayili-karari