Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2025/973 E., 2025/2542 K. sayılı kararı

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 25.06.2025 tarihli, 2025/973 E., 2025/2542 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
6. Hukuk Dairesi
2025/973 E., 2025/2542 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1328 E., 2024/1130 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/153 E., 2021/95 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... Uluslararası Nakliyat ile aralarında 4 adet çelik silo kuyusunun mısır depolaması hizmet alımı sözleşmesi olduğunu, ilk başta konulan mısırlar ile en son tartılan mısırlar arasında normalden fazla kg kaybının olduğunu, bunun güvenlik zafiyeti dolayısıyla gerçekleştiğini belirterek zararını talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ....Özel Güvenlik ve .... Özel Güvenlik vekili cevap dilekçesinde; dava dileçesinde ileri sürülen mısır noksanlığının ya da mısır eksikliğinin müvekkillleri şirketlerin oluşturdukları iş ortaklığının ve davacı...'nun istihdam ettikleri özel güvenlik görevlileri ile ilgisinin bulunmasının olanaklı olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı... Nak. Tic. ... Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili firmalarından kiralanan silolara mısırların girişinden çıkışının sona ermesine kadar geçen süre içinde depolama ile ilgili bütün işlemler davacı kurumun personeli tarafından gerçekleştirildiğini, söz konusu siloların fabrika içinde bulunduğunu, müvekkili şirkete ait siloların davacı kuruma kiralanması hususundaki sözleşme hükümlerinin gereklerinin yerine getirildiğini, ayrıca bir yargı merci tarafından herhangi bir tespit işleminin yapılmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davalı
... vekili cevap dilekçesinde; 2013 yılına ait teknik şartnamelerde müvekkilinin hangi görev ve yetkilerle yetkilendirildiğinin açıkça belirtildiğini, teknik şartnameye uygun olarak hareket eden müvekkiline izafe edilecek hukuki ve cezai anlamda bir kusur bulunmadığını, mühürleme işleminin eksiksiz yapıldığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mısırlardaki azalmaya neyin sebebiyet verdiğinin tespit edilemediği, davalıların kusuru ile zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde:
a. Taraflar arasındaki teknik şartnamede oluşan kamu zararından yüklenicinin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı,
b. Yüksek miktarda kg kaybı yaşandığı ve bunun sebebinin davalılardan kaynaklanan güvenlik zafiyeti olduğunu,
c. Vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalılar hakkında yürütülen ceza soruşturmasında davalıların görevleri ile ilgili ihmali davranışlarının bulunduğu ancak zarar ile illiyet bağının olmadığı gerekçesiyle haklarında kovuşturmaya gerek olmadığı kararı verildiği, itiraz edilmesi üzerine itirazlarının reddedilerek kesinleştiği, gerek ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu gerek incelemeye tabi bu dosyada yargılama esnasında alınan bilirkişi raporlarında zarara hangi fiilin ya da neyin sebebiyet verdiğinin tespit edilemediği, oluşan zarar ile davalıların eylemler arasında nedensellik bağının kurulmadığı ve mahkemece hesaplanan vekalet ücretinde hata bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.06.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.