Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2024/984 E., 2025/2309 K. sayılı kararı

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 29.05.2025 tarihli, 2024/984 E., 2025/2309 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
6. Hukuk Dairesi
2024/984 E., 2025/2309 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/932 E., 2023/1278 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/640 E., 2023/256 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalılar .... Sanayi Ltd. Şti., ..., ... vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi ... ile yüklenici olan davalı.... Sanayi Ltd. Şti. arasında akdedilen 05.06.2014 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince muris ...'ın sözleşmeye konu ... numaralı parselin 13/20 hissesini davalı yükleniciye devrettiğini, murisin vefatını takiben müvekkilleriyle davalı yüklenici arasında 23.12.2015 tarihli bir sözleşme daha akdedildiğini, yüklenicinin 25.02.2017 tarihinde daireleri teslim etmeyi taahhüt ettiğini, yine 08.06.2017 tarihli ek sözleşmeyle de teslim tarihinin 30.06.2018 günü olarak belirlendiğini, inşaatın bulunduğu seviye itibariyle müvekkillerine isabet eden bağımsız bölümlerin 30.06.2018 tarihinde tesliminin mümkün olmadığını, diğer davalıların davalı yüklenicinin alacaklısı olduğunu, yükleniciye ait hisseyi haczettiklerini, ayrıca yüklenicinin temerrüdü nedeniyle menfi zararlarının tazminini talep ettiklerini ileri sürerek sözleşmelerin geriye etkili olarak feshine, davalı yükleniciye ait hisseye ilişkin tapu kaydının iptaliyle müvekkilleri adına tesciline ve 10.000,00 TL menfi zararın davalı yükleniciden tahsiline karar verilmesini dava etmiş; dava konusu hissenin belirlenen değeri üzerinden harç tamamlanarak yapılan ıslah ile menfi zarara ilişkin tazminat talebi 960.000,00 TL'ye artırılmıştır.
II. CEVAP
1-Davalı ... Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıların murisi ... ile yaptığı sözleşmede arsa sahibine 11 adet daire vermeyi taahhüt ettiğini, sözleşmeyi takiben müvekkilinin işe başlayarak yaklaşık 2.000.000,00 TL'lik imalat yaptığını, ...'ın vefatından sonra mirasçısı olan davacıların kat irtifakı kurulması için üzerilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediklerini, müvekkilinin 15 bağımsız bölüm vermeyi kabul ettiğini, fazladan 5 daire daha vermeyi önerdiği halde davacıların bu teklifi de kabul etmediğini, yaşanan ekonomik kriz ve darbe girişimi sonrasında mevzuatta yapılan değişikliklerle arsa sahiplerinin imzaları gerekmeksizin kat irtifakı kurulmasının mümkün kılındığını, müvekkilinin işlemleri tamamlayarak tapu verilmesi aşamasına geldiğini, davacıların bu aşamada tapuya tedbir koydurduklarını, bu nedenle işlemlerin sonuçlandırılamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2-Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde; yüklenici olan davalı şirketin 31.05.2018 tarihi itibariyle 508.315,59 TL borçlu olduğunu, müvekkiline olan kamu alacağının ödenmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Diğer davalılar davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile inşaatın biten kısmının % 32'de kaldığı, inşaatın bulunduğu aşama göz önüne alınarak sözleşmenin feshine karar verilmesi gerektiği, davacının menfi zararı için bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın yerinde olduğu, iptali istenen hisselerin üzerinde takyidat sahibi diğer davalılar yönünden ise davacıların yükleniciye devrettiği payların avans niteliğinde olduğu, davacıya şahsi hak verildiği ve iyiniyetle güven ilkesinin korunamayacağı, taşınmaz üzerindeki sınırlamalardan arındırılmış şekilde karar verilmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile, sözleşmenin geriye etkili feshine, şerhin kaldırılmasına ve tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... ile davalı SGK vekillerinin istinaf başvurularının reddi ile, davalı .... Sanayi Ltd. Şti. vekilinin istinaf nedenlerinin kabulüne, yüklenicinin temerrüdü nedeniyle sözleşmenin feshi halinde arsa sahipleri ancak yüklenici ile yaptıkları sözleşme ile fesih sonrasında yeni bir yüklenici ile yaptıkları veya yapacakları sözleşmede imar mevzuatı yahut imar planındaki değişiklikler ve benzeri nedenlerle feshedilen sözleşmeye nazaran daha az sayıda bağımsız bölüm alacaklarını veya daha elverişsiz koşullarla sözleşme yapacaklarını emsal sözleşmeler vs delillerle ispatlayamadıkları ve sözleşmenin feshi halinde müspet zarar kapsamındaki gecikme tazminatı da talep edilemeyeceğinden davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, yeniden esas hakkında kurulan hüküm ile davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geriye etkili feshine, şerhin kaldırılmasına ve tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde:
a. Menfi zarar taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, inşaat yapılacak alanda imar durumlarının değiştiğini, sözleşme oranlarının aleyhlerine değiştiğini, kira tazminatından mahrum kaldıklarını,
b. Vekalet ücreti ve yargılama giderinin yüksek hesaplandığını beyan etmektedir.
2. Davalı yüklenici ...Ltd. Şirketi vekili temyiz dilekçesinde:
a. İnşaatın zamanında teslim edilmemesine arsa sahipleri tarafından kat irtifakı kurulmayarak kendilerinin sebebiyet verdiğini, daha sonra müvekkilinin ekonomik darboğaza girdiğini, 5 daire teminat olarak teklif edilmesine rağmen davacılar tarafından kabul edilmediğini,
b. Dosya içerisindeki bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, raporda yüklenici kârının ayrıca hesaplanmadığını, yapılan imalât bedelinin değerinin bugün itibariyle çok daha fazla olduğunu,
c. Müvekkilinin SGK'ya ve vergi dairesine herhangi bir borcu bulunmadığını beyan etmektedir.
3. Davalı SGK vekili temyiz dilekçesinde:
a. Sözleşme nedeniyle tapuda şerh bulunmadığını, iyiniyetli 3. kişi olduğunu, vergi borcundan kaynaklı kamu haczi olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama giderleri, harçlar ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının yerinde olmadığını beyan etmektedir.
4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde:
a. Sözleşme nedeniyle tapuda şerh bulunmadığını, iyiniyetli 3. kişi olduğunu, vergi borcundan kaynaklı kamu haczi olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama giderleri, harçlar ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının yerinde olmadığını beyan etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin geriye etkili feshi, şerhin tapu kaydından terkini ve tazminat istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının ilgililere yükletilmesine,
Davalılar SGK ve Kale Vergi Dairesi harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.