ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2024/2452 E., 2025/1585 K. sayılı kararı

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2024/2452 E., 2025/1585 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 21.04.2025 tarihli, 2024/2452 E., 2025/1585 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

6. Hukuk Dairesi

2024/2452 E., 2025/1585 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1699 E., 2024/552 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/140 E., 2023/224 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 19.02.2016 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye konu inşaatın eksik ve ayıplı inşa edildiğini ve kendisine düşen bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmediğini, taşınmazın mevcut durumunun tespiti amacıyla delil tespiti yaptırdığını ileri sürerek taşınmazların sözleşmede öngörülen sürede yüklenici tarafından teslim edilememesi halinde yüklenicinin ödemeyi taahhüt ettiği kira bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL'nin, yüklenicinin kira ödemesine ek olarak gecikilen her ay ve her bir bağımsız bölüm ödemeyi taahhüt ettiği cezai şart olarak şimdilik 5.000,00 TL, eksik ve ayıplı imalatların tamamlanması bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 15.000,00 TL'nin her bir talep bakımından vade/temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu inşaatın sözleşmede kararlaştırılan sürede bitirilerek kat maliklerine teslim edildiğini, mevcut durum itibari ile taşınmazın davacı tarafından da teslim alındığını, yaklaşık 2 yıldır kullanıldığını, davacının müvekkil şirket nezdinde kesinleşmiş herhangi bir hak veya alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;

1. Gecikme tazminatı talebi yönünden; taraflar arasında düzenlenen 19.02.2016 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşaat süresinin yapı ruhsatı tarihinden itibaren 14 ay olduğu, gecikme halinde kira ödemesi yapılacağının kararlaştırıldığı, inşaata dava tarihi itibariyle yapı kullanma izin belgesi alınmadığı, yapı ruhsatı tarihinin 26.01.2017 olduğu, işin bitiş zamanının 26.03.2018 tarihi olduğu, bu itibarla dava tarihi itibariyle 35 aylık gecikme olduğu gerekçesiyle kira tazminatı alacağı olan 211.000,00 TL tazminat talebi yönünden davanın kabulüne,

2. Eksik ve ayıplı imalât bedeli talebi yönünden; daire içindeki ve ortak alandaki eksiklikler yönünden mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 30.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının hissesine isabet eden toplam bedelin 154.701,35 TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunda eksikliklerin tek tek tespit edildiği, ayrıntılı ve açıklayıcı rapor tanzim edildiği, raporun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporuyla tespit edilen bedel üzerinden davanın kabulüne,

3. İfaya ekli ceza bedeli yönünden; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre gecikme süresinin 3 ayı geçmesi halinde davalı firmanın her bir arsa sahibine gecikilen her ay için 1.000,00 USD ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, somut olayda davacı arsa sahibine usulüne uygun teslim yapılmadığı gerekçesiyle bilirkişilerce hesaplanan 240.285,02 TL ifaya ekli ceza bedeli talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle;

1. Gecikme tazminatı yönünden yapılan istinaf incelemesinde; davalının istinafında davacının doğal gaz abone tarihine kadar gecikme tazminatının hesaplanması gerektiğini belirttiği, Mahkemece bu tarih dikkate alınmadan gecikme tazminatının belirlendiği, dosyada mevcut bulunan İGDAŞ'ın 27.12.2021 tarihli yazı ekindeki doğalgaz bağlantı ve abonelik sözleşmesine göre davacının dava konusu yapıdaki 12 numaralı dairesine 16.10.2019 tarihinde doğal gaz bağlantısının yapıldığının tespit edildiği, bilirkişi tarafından bu tarih esas alınarak yapılan gecikme tazminatı hesabında davacının alacağı kira bedelinin 112.000,00 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle kararın bu yönüyle kaldırılarak 112.000,00 TL gecikme tazminatı yönünden yeniden hüküm kurulmasına,

2. Eksik ve ayıplı işler bedeli yönünden yapılan istinaf incelemesinde: somut olayda davacı arsa sahibi ayıp ihbarının süresinde yapıldığına dair somut bilgi ve belge sunmadığı, davacının yaptırdığı tespit tarihine göre de (03.02.2020) makul sürenin geçtiği, mahkemece bu husus değerlendirilmeden karar verildiği, eksik ve ayıplı işler yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmadığı anlaşılmakla kararın kaldırılarak ayıplı işler yönünden davanın reddine, eksik işler yönünden usulünce alınan bilirkişi raporuna göre belirlenen eksik işler bedeli yönünden davanın kabulüne dair yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

3. Cezai şart yönünden yapılan istinaf incelemesinde; somut olayda yüklenici sözleşme ile inşaatı sözleşmeye ve teknik şartnameye uygun olarak tamamlayıp iskânı da alınmış şekilde teslim etmeyi taahhüt etmiş ise de iskânın dava tarihinde ve hatta yargılama sırasında da henüz alınmadığı, bu durumda inşaatı zamanında ve sözleşmeye uygun olarak tamamlayıp teslim borcunu yerine getirmeyen yüklenicinin kararlaştırılan ifaya bağlı cezai şarttan sorumlu tutularak mahkemece cezai şart talebi yönünden verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; cezai şart alacağına ilişkin davacının payı dikkate alınarak hesaplama yapılmadığını, taraf teşkilinin sağlanmadığını, cezai şart yönünden doğalgaz abonelik tarihinin gözönünde bulundurulmadığını, teslimden sonra kat maliklerinin kira ve cezai şart talep edemeyeceği yerleşik Yargıtay içtihatları ile de kabul edildiğinden ileri sürülen taleplerin kabulünün mümkün olmadığını, süresinde tamamlanarak davacıya fiilen teslim edilen taşınmaz kapsamında gecikme iddiasından kaynaklı kira ve cezai şart talebinin kabul edilebilir olmadığını, sözleşmeye göre müvekkil şirketin herhangi bir kusuru bulunmaksızın idareden kaynaklanan nedenlerle yaşanan gecikmelerin mücbir sebep olarak değerlendirilerek inşaat süresine eklenmesi gerektiğini beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı iş bedeli, gecikme tazminatı, cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı vekilinin cezai şart yönünden temyiz itirazlarına gelince;

a. 6098 sayılı TBK'nın 179/2. maddesinde "ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Cezayı isteme hakkının saklı tutulması (çekince, ihtirazi kayıt), yenilik doğuran bir irade beyanı olup, ifa anında açıkça yapılmalıdır. Saklı tutma, teslim-kabul tutanağına düşülecek bir kayıtla veya ifayı kabulden önce yapılacak yazılı bildirimle yahut buna delalet eden bir eylem veya işlem ile gerçekleştirilebilir.

b. Taraflar arasında akdedilen 19.02.2016 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince gecikme süresi 3 ayı geçtiği taktirde yüklenici firma kat maliklerinin her birine kira ödemesi yanında ve ayrıca kat maliki başına 1.000,00 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Bu kapsamda sözleşmede kararlaştırılan cezai şart TBK'nın 179/2. maddesi uyarınca ifaya ekli cezai şart niteliğinde olup, alacaklının ifayı kabul ederken (cezai şartı talep etme hakkını kullanacağı konusunda) herhangi bir çekince ileri sürmemesi halinde cezai şartı talep etme hakkı ortadan kalkacaktır. Somut olayda, ifaya ekli cezai şart için dosya kapsamında ihtirazi kayıt bulunmadığı anlaşılmakla ifaya ekli cezai şart yönünden talebin reddi gerekirken davacının bu yöndeki talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-6-hukuk-dairesinin-20242452-e-20251585-k-sayili-karari