ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2021/6498 E., 2022/5266 K. sayılı kararı

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2021/6498 E., 2022/5266 K. sayılı kararı
2 Okunma

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 09.11.2022 tarihli, 2021/6498 E., 2022/5266 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

6. Hukuk Dairesi

2021/6498 E., 2022/5266 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

İLK DRC. MHK. : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı şirket ile aralarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış olup, davalı yüklenicinin sözleşmesel edimlerini yerine getirmeyerek temerrüde düşmesi üzerine davacıların Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/126 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açtıklarını, işbu dosyada mahkemenin 29/05/2014 tarih, 2014/290 sayılı kararı ile davacıların yüklenici adına eksik işlerin tamamlanması için nama ifaya izin taleplerinin kabul edildiği ve tarafların temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 09/03/2017 tarihli bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleştiğini, ancak yüklenicinin inşaattan el çekmediği için kararın infazının yapılamadığını belirterek, eksik bırakılan işler için Yargıtay denetiminden geçerek bozma kapsamı dışında tutulmakla kesinleşen nama ifa izni kararının infazına ve arsa maliklerinin iş yapmasına engel olarak inşaatı teslim etmeyen yüklenicinin tedbiren inşaattan el çektirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; nam’a ifa davasının derdest olduğunu, ayrıca davaya ilişkin kesin hüküm bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince, davacıların nama ifa yönündeki taleplerinin Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edildiği ve aşamalarda kesinleştiği hususunda tereddütün mevcut olmadığı, anılan mahkemenin nama ifa kararının içerisinde davacının dava konusu taşınmazdan el çekmesi talebinin işin mahiyeti gereği mevcut olduğu, dolayısıyla anılan mahkeme kararında mündemiç olan meni müdahale yönündeki karara rağmen yeniden hüküm kurulmasının mümkün görülmediği, davalının dava konusu taşınmazdan el çekmesini teminen yeniden dava açmalarına lüzum bulunmadığı, davacılar kesinleşmiş mahkeme ilamını icraya koymak suretiyle haklarını elde edebilecek durumda oldukları, davacının talebinde hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın HMK'nın 114/1-h ve 115/1-2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı arsa sahipleri istinaf talebinde bulunmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi başvuruyu esastan reddetmiştir.

Kararı, davacı taraf vekili temyiz etmiştir.

Dava, yüklenicinin nama ifaya izin kararı neticesinde inşaattan el çektirilerek müdahalenin meni talebine ilişkindir.

Nama ifa; eseri sözleşmede belirlenen sürede eksiksiz ve kusursuz olarak teslim edemeyen yüklenicinin nam ve hesabına, iş sahibinin bizzat tamamlaması veya başka yükleniciye tamamlattırması demektir. Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde iş sahibi (alacaklı) gideri borçluya ait olmak üzere, edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. (TBK 113, BK 97) Nam'a ifaya izin kararı, hukuken müdahalenin men'i kararını içermemekle birlikte bağımsız olarak cebri icra yoluyla infazı kâbil de değildir. Bu izin mahkemece arsa malikine verilmiş ise de yüklenicinin inşaattan el çekerek arsa malikine teslim etmesini emreder nitelikte eda hükmü gücünde değildir. Bu durumda, davacının, yüklenicinin inşaattan el çektirilerek müdahalenin meni talebinde bulunmasında hukuki yararı vardır. Mahkemece talebin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, yazılı hususlar dikkate alınmadan hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 09.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-6-hukuk-dairesinin-20216498-e-20225266-k-sayili-karari