Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2013/2643 E., 2013/4876 K. sayılı kararı
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 20/03/2013 tarihli, 2013/2643 E., 2013/4876 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi
2013/2643 E., 2013/4876 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere,mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve taşınmazın aynen taksim edilmesinin mümkün olmadığının anlaşılmasına göre, davalılar ..., ..., ..., ... ve Sarıyer Köyü Köy tüzel kişiliğinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı ...'in temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Olayımıza gelince; taşınmaz üzerindeki binalara ilişkin olarak taraflarca muhtesat iddiasında bulunulmuş,mahkeme tarafından yapılan keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda arz ve muhdesatların değerleri belirlenmiş ancak oranlama yapılmamıştır. Mahkemece verilen kararın hüküm fıkrasında satış bedelinin nasıl paylaştırılacağı hususunda karar verilmemiştir. Bu durumda mahkemece, bilirkişi tarafından mahallinde yapılan
keşif sırasında tespit edilen muhdesatlara ilişkin olarak, yeniden bilirkişiden rapor alınarak, paydaş olmayan muhdesat sahibine pay verilmeyeceği gözardı edilmeden, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda oran kurularak, satış bedelinin dağıtımına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 20/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.