ADALET HABERLERİ

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2025/9561 E., 2025/10427 K. sayılı kararı

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2025/9561 E., 2025/10427 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 03.07.2025 tarihli, 2025/9561 E., 2025/10427 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

5. Hukuk Dairesi

2025/9561 E., 2025/10427 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI: 2023/643 Esas, 2025/49 Karar

KARAR: Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Küçükçekmece 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI: 2022/1 Esas, 2022/368 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; Dairece temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Davalı idare vekilince, Dairece verilen karardaki maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, maddi hatanın düzeltilmesi istemli dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Davalı idare vekilinin maddi hata düzeltilmesi talepli dilekçesinin incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince davanın 46.410.000,00 TL bedel üzerinden kabulüne karar verildiği bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla davalı idare tarafın isteminin temyiz yolu olarak incelenmesi gerekirken bu hususta maddi hata yapıldığı anlaşılmıştır.

Davalı idare vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Dairemizin 28.04.2025 tarihli ve 2025/4970 Esas, 2025/6309 Karar sayılı ilâmının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 5227 parsel sayılı taşınmazın davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, fiilen kullanıldığını, bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 12 m²lik yol alanında kaldığını, bu yerin kamulaştırmasını yapması gereken idarenin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğunu, bu sebeple açılan davada sorumluluğun İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığında olduğunu, aksi durumda başka bir kurumun işlem, eylemleri ve ilgili kanun hükümlerinin uygulanması nedeniyle müvekkili belediyenin sorumlu tutulması anlamına geleceğini, bu durumun her türlü hukuk kuralına ve idare hukuku kurallarına da aykırı olduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından hazırlanan 1/5000 ölçekli ... planlarında da kısmen yol ve park alanında kalan dava konusu parsele ilişkin açılacak planla ilgili ve plandan dolayı parselden faydalanamadığı iddiasıyla açılan davalarda husumetin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltilmesi ve aleyhlerine açılan davanın husumet nedeniyle reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tazminat isteminin kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, fiilen el atılan ve bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bölgesel park alanına isabet eden taşınmaz hakkında açılan davada husumetin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini, raporun yalnızca el atılan kısma ilişkin olduğunu, bedelden düzenleme ortaklık payının düşülmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, davalı idare vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2 Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-5-hukuk-dairesinin-20259561-e-202510427-k-sayili-karari