ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2021/14429 E., 2021/5729 K. sayılı kararı

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2021/14429 E., 2021/5729 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 29/09/2021 tarihli, 2021/14429 E., 2021/5729 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

4. Hukuk Dairesi

2021/14429 E., 2021/5729 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İdil Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 28.01.2019 tarihinde verilen dilekçe ile araç değer kaybı tazminatı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine dair verilen 19/12/2019 tarihli kararın davacı tarafı başvurusu üzerine yapılan istinaf incelemesinde; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 24/09/2020 tarihli kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

K A R A R

Davacı vekili; davalı ... şirketine sigortalı aracın 02/02/2017 tarihlerinde saat 16:40 ve saat 17:30 da olmak üzere iki kez müvekkiline ait ... plaka sayılı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, kaza neticesinde müvekkiline ait araçta ... plakalı araçta 10.000,00 TL değer kaybı oluştuğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının karşılığı olarak HMK'nın 107. maddesi kapsamında 10.000,00 TL'nin davalıdan alınmasına hükmedilmesini, adli yardım talebinin kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

İdil Asliye Hukuk Mahkemesi iddia, savunma ve delillere göre; başvurunun usulden reddine karar vermiş, hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf edilmiştir.

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, trafik kazası sonucu araç değer kaybından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.

Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna

yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin birinci fıkrasında; "İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine ilişkin aşağıdaki hükümler uygulanır." hükmü yer almaktadır. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 18. Fıkrasında ise, özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma zorunluluğunun olduğu veya tahkim sözleşmesinin bulunduğu hâllerde, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmayacağı düzenlemesi yer almaktadır. Kanunun bu özel düzenlemesi karşısında dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanma yeri bulamaz.

Somut olayda davacı vekilinin 16/05/2018 tarihli dilekçesi ile davalı ... şirketine araç değer kaybına ilişkin tazminat talebi için başvuruda bulunduğu ancak davalının ödeme talebine cevap vermediği anlaşılmaktadır. Özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvuru bulunduğu hallerde dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulamayacağının düzenlemesine göre, davacı vekilinin özel dava şartı olarak düzenlenen Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi kapsamında zorunlu başvuru şartını yerine getirdiği gözetilerek işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davanın usulden red kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-4-hukuk-dairesinin-202114429-e-20215729-k-sayili-karari