ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2021/19070 E., 2023/25692 K. sayılı kararı

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2021/19070 E., 2023/25692 K. sayılı kararı
2 Okunma

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 13.12.2023 tarihli, 2021/19070 E. ve 2023/25692 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

4. Ceza Dairesi

2021/19070 E., 2023/25692 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2015/785 E., 2016/221 K.

SUÇ : Hayasızca hareketler

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.03.2016 tarihli ve 2015/785 Esas, 2016/221 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hayasızca hareketler suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 225 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanığın temyiz isteği, hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR

Sanığın, temyiz dışı sanık E. E. ile apartman boşluğunda para karşılığında cinsel ilişkide bulunacağı sırada yakalandığı ve apartman boşluğunun herkes tarafından görülebilecek aleni bir yer olması nedeniyle de atılı suçun unsurları itibarıyla oluştuğu, sanık ve temyiz dışı sanık E. E.'nin savunmaları, 25.10.2015 tarihli tutanak içeriği ve tüm dosya kapsamıyla, Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.

IV. GEREKÇE

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, sanığın bozma sebebi dışındaki temyiz sebepleri ile başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

1. 5237 sayılı Kanun'un 225 inci maddesinde düzenlenen “Hayasızca hareketler” suçunda; “alenen cinsel ilişkide bulunmak” veya “teşhircilik” suçun unsurları olarak tanımlanmaktadır. Madde metninde geçen cinsel ilişki, cinsel arzuların tatmini amacına yönelik her türlü davranışı ifade etmektedir. Teşhircilik ise kişinin cinsel tatmine ulaşabilmek için cinsel organı veya madde metniyle korunması hedeflenen değerleri incitecek şekilde vücut bölgelerini alenen göstermesidir. Suçun oluşması için cinsel ilişkide bulunmak veya teşhircilik yapmak yeterli değildir, bu hareketlerin alenen yapılması gerekir. Aleniyet için aranan ölçüt ise gerçekleştiği koşullar itibariyle fiilin belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olmasıdır. Aleniyet, kalabalık sayıda kimselerin eylemi öğrenmelerinin mümkün bulunması hali olarak da açıklanabilir, yapılan hareketin görülüp görülmemesi önemli olmayıp, bunun olanaklı bulunması aleniyetin gerçekleşmesi için yeterlidir. Somut olay kapsamında, temyiz dışı sanık E.E. beyanında, olay yerinin kapalı bir yer olmadığını ve herkesin görebileceği açık bir alan olduğunu ifade etmiş ise de, 25.10.2015 tarihli yakalama tutanağında, gece 00:30 sıralarında, sanığın ve temyiz dışı sanık E.E.'nın apartman boşluğuna girip apartmanın arka tarafında bulundukları sırada yakalandıklarının belirtilmesi ve polis memurlarının herhangi bir ihbar olmadan takip sonucu olayı tespit etmiş olmaları karşısında, olay mahallinin başkalarınca görülebilir nitelikte olup olmadığı hususunda tutanak tanıkları olan polis memurları dinlenilerek, aleniyet unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,

2. Kabule göre de,

7188 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesiyle değişik, 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinde "Basit Yargılama Usulü" düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun'a 7188 sayılı Kanun'la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun'un 7 nci ve 5271 sayılı Kanun'un 251 inci vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğunun belirlenmesi,

Nedeniyle karar hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.12.2023 tarihinde karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-4-ceza-dairesinin-202119070-e-202325692-k-sayili-karari