ADALET HABERLERİ

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2025/198 E., 2025/3720 K. sayılı kararı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2025/198 E., 2025/3720 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 01.07.2025 tarihli, 2025/198 E., 2025/3720 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

3. Hukuk Dairesi

2025/198 E., 2025/3720 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/872 E., 2024/313 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çal Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/224 E., 2021/303 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında tarım arazisinin sulama suyunun sağlanması konusunda faydalanma sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme imzalanmadan önce müvekkili tarafından ödeme yapıldığını, davalı tarafından ihtiyaç duyulan zamanda ve miktarda su verilmemesinden dolayı müvekkilinin verim kaybından dolayı zararının olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 8.000,00 TL müspet zararın tespit davasının açılma tarihi olan 31.08.2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; idarenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (2577 sayılı Kanun) 2/1-b maddesi gereğince, idareye karşı tam yargı davası açılması gerektiği gerekçesiyle, yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

III. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut uyuşmazlıkta davalı Birliğin hizmet kusuruna dayanıldığı, davanın yargı yolu bakımından reddedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava konusu uyuşmazlığın sözleşmeye dayalı olduğunu, davalı Birlik tarafından taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye aykırı davranıldığından adli yargının görevli olduğunu ifade ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yeteri kadar sulama hizmetinin verilmemesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Anayasa'nın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğu hüküm altına alınmıştır.

2577 sayılı Kanun'un 2/1-b maddesinde ise; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

11.2.1959 tarihli ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, kamu kuruluşlarının verdikleri karar sonunda plan ve projelere uygun olarak tesisler yaptırmış olmaları ya da bu tesisleri kullanmaları yahut tesislere bakmaları nedeniyle (idari eylem veya işlem sonucu) kişilerin uğramış oldukları zararların ödetilmesinde idari yargı yeri görevlidir.

Dava dosyasının incelenmesinde; davacının dava dilekçesiyle, davalı Birliğin yeteri kadar sulama hizmeti vermemesi nedeniyle uğranılan zararın tazminini talep ettiği, davacı ve davalı Birlik arasında faydalanma sözleşmesinin olduğu, Uyuşmazlık Mahkemesinin 28.01.2019 tarihli ve 2018/855 E., 2019/45 K., 08.07.2019 tarihli ve 2019/416 E., 2019/446 K., 26.04.2019 tarihli ve 2019/163 E., 2019/260 K., 14.12.2020 tarihli ve 2020/703 E., 2020/757 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, hizmet kusurundan kaynaklı tazminat talebinde bulunulmadığı, taraflar arasında imzalanan faydalanma sözleşmesi kapsamında yeteri kadar su verilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmininin talep edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; davanın adli yargının görev alanında olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371.maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-3-hukuk-dairesinin-2025198-e-20253720-k-sayili-karari
Invalid `prisma.category.findFirst()` invocation: Timed out fetching a new connection from the connection pool. More info: http://pris.ly/d/connection-pool (Current connection pool timeout: 10, connection limit: 5)