Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2021/7613 E., 2021/12348 K. sayılı kararı
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 01/12/2021 tarihli, 2021/7613 E., 2021/12348 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
2021/7613 E., 2021/12348 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirketin 01/11/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile taşınmazını kiraladığını, davalı kiracının kiralananı 24/12/2011 tarihinde tahliye ettiğini, kiralananda meydana gelen zararın tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre kiralananda oluşan hasarın 45.000 TL olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, 45.000 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 42.610 TL'nin davalıdan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 6. Hukuk Dairesince verilen 26/05/2014 tarihli ve 2013/11950 E. 2014/6781 K. sayılı kararla; "6098 Sayılı TBK'nın 316. (BK'nın 256.) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. (BK'nın 266.) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hâli ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hasar kalemlerinin her biri için ayrı ayrı değerlendirme yapılmamış, masraf kalemlerinin birim fiyatı belirtilmemiştir. Hasar kalemlerine ilişkin olarak hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip, alacaktan düşülmesi gerekir. Mahkemece yukarıda değinilen maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne, 42.610 TL'nin davalıdan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 29/05/2018 tarihli ve 2017/4967 E. 2018/5987 K. sayılı kararla "...Davacı kiralanandaki hasarların tespiti için İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/176 D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırmış olup bilirkişi raporunda, kiralananın boya ve badanası ile döşeme kaplamalarının yeniden yapılması, eksik taş yünü plakların temini ve montajı, mutfak piyeslerinde yer alan set altı üstü dolaplarının yapılması, set üstü laminat tezgahın yapılarak yerine montajı için piyasa rayiçlerine göre 45.000 TL bedel gerektiği belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise tespit raporunda belirlenen hasar kalemlerine ek olarak çıkan molozların atılması ve taşınmazın temizlenmesi olarak iki yeni kalem eklenerek tazminat hesabı yapılmıştır. Davacı, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporuna dayanarak açtığı davada 45.000 TL tazminat isteminde bulunmuş olup tazminat talebinin tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda belirlenen zarar kalemlerine hasredildiği açıktır. Bu durumda, davaının talebi ile bağlı kalınarak bu doğrultuda inceleme yapılması gerekirken, tespit raporunda yer almayan çıkan molozların atılması ve taşınmazın temizlenmesine ilişkin masraf kalemlerinin tazminat hesabına eklenmesi doğru değildir.
Mahkemece, bilirkişi raporunda, hor kullanmadan kaynaklandığı belirtilen hasar kalemleri yönünden, davanın kabulüne karar verilmiş ise de kural olarak hasar kalemleri içerisinde yer alan boya ve badana masrafların normal kullanım sonucu oluştuğu kabul edilmektedir. Kira sözleşmesinde kiralanan taşınmazın tahliye sırasında boya ve badanasının yenileneceğine dair hüküm yer almadığı gibi eski hale getirmeye ilişkin düzenleme de bulunmamaktadır. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda boya badana masrafının hor kullanma sonucu oluştuğu belirtilmiş ise de, boya badana masrafının hor kullanma sonucu oluştuğunun kabulünü gerektirecek bir açıklamaya raporda yer verilmemiştir. Bu durumda boya badana masrafının hor kullanma olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek boya ve badana masrafına yönelik talebin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca davacı tarafından yaptırılan delil tespiti sonrası alınan bilirkişi raporunda, hasar kalemlerinin her biri ayrı ayrı değerlendirilmeden toplam 45.000 TL bedel belirlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise aynı hasar kalemleri için toplam 58.928 TL bedel belirlendiği görülmektedir. Bilirkişi raporları arasında zarar kalemlerine ilişkin belirlenen bedeller farklı olup mahkemece raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, 21,350 TL laminant parkelerin yenileme bedeli ile 2,800 TL taş yünü temini ve montajı bedeli olmak üzere toplam 24.150 TL'nin 16/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde de bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemece hükme esas alınan 10/10/2020 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda; hasar gören laminant parkelerin yeniden kullanılır hale getirilme bedelinin 21.350 TL olarak hesaplandığı, bu hesaplamadan %10 oranında yıpranma payının düşülmesi gerektiği belirtildiği hâlde, laminant parkelere ilişkin hükmedilen tazminat miktarından yıpranma payı yönünden herhangi bir indirimin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre; mahkemece hor kullanım sonucu hasar gören laminant parkelerin yenilenme bedeli üzerinden %10 oranında yıpranma payı düşülmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken; hatalı değerlendirme ile davalının aleyhine olacak şekilde fazla tazminata hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya, fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.