ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2024/1364 E., 2024/3013 K. sayılı kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2024/1364 E., 2024/3013 K. sayılı kararı
2 Okunma

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 30.04.2024 tarihli, 2024/1364 E., 2024/3013 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

2. Hukuk Dairesi

2024/1364 E., 2024/3013 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2298 E., 2023/3340 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/921 E., 2022/446 K.

Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Suriye Arap Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Halep Şeriat Mahkemesinin 2021/6519 Esas, 2021/1261 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, verilen kararda boşanmanın tespiti ve yasal bekleme süresinin (iddet) sonunda boşanmayı tek seferlik boşanma olarak kabul edileceğinin bildirildiği, şeriat mahkemesine göre iddet süresi 3 ay olduğunu ve bu sürenin dolduğunu, bu süre sonunda kararın kendiliğinden kesinleştiğini, davacının Suriyede ki iç savaş nedeniyle ülkesine dönemediği, gidip gelmesinin çok zor olduğunu, ilgili mahkeme kararının Türkiye'de tanınmasını ve tenfizini talep etmektedir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafların Antalya 9. Aile Mahkemesinde görülmekte olan boşanma davalarının olduğunu, bahsedilen kararın Suriye ülkesinde şeriat mahkemesi tarafından verildiğini, Türkiye'nin hukuk devleti olması yargılama ilkeleri açısından kararın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, uygulanması gereken hukukun Türk hukuk olduğu, Türkiye ile Suriye arasında herhangi bir karşılıklılık olmadığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından sunulan yabancı mahkeme kararı ve eklerinde boşanmanın tespit edilmesi, yasal bekleme süresinin (iddet) sonunda tek seferlik bir boşanma olarak kabul edilmesi ve iddet süresi, mehri muaccel ve mehri müeccel, nafaka ve eşyalar hakkında karar verildiği, verilen kararda kesinleşme şerhine rastlanılmadığı, davalı vekilinin 05.04.2022 tarihli dilekçesi ekinde sunulan belgelerde Mersin Noterliğince onaylanmış yabancı mahkeme kararının tercümesinde Halep Şeriat Mahkemesi'nin 2021 yılı 6519 Esas sayılı dosyasında ilgili kararın 288 numara adı altında 15.12.2021 tarihinde istinaf edildiğine dair mahkemeden alınmış belge ibraz ettiği, bu durumda tanınması talep edilen yabancı mahkeme ilamının içeriğinden tarafların boşanmalarına karar verildiği ve kararın kesinleştirilmediği anlaşıldığı, davacı taraf ilamın kesinleştiğini ispat edemediği, bu nedenle davalının yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığı hususunda tartışma yapılmadan yabancı mahkeme tarafından verilen ilamın kesinleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Şeriat mahkemesi hükümlerine göre iddet süresi üç ay olup tanıma tanıma davasını açtığımız tarih itibariyle bu süre dolduğu, dava dilekçemizde de belirttiğimiz üzere iddet süresi sonunda davalı kadın isterse evlenebileceği, bu da boşanmanın kesin olarak gerçekleştiğinin bir emaresi olduğu, 22.06.2022 tarihli Suriye İçişleri Bakanlığı - Medeni İşler bölümünden alınan Aile Kayıt örneğinden tarafların medeni durumları '' boşanmış'' olarak gözüktüğü, bu da boşanma kararının Suriye mahkemeleri önünde kesinleştiğinin kesin delili olduğu, yine davalı ... Suriye mahkemeleri nezdinde nafakaya veya boşanmaya ilişkin bir itiraz da bulunmadığı, tanıma tenfiz davası 22.12.2021 tarihinde açılmış olup boşanma yabancı mahkeme kararı aşağıda da belirteceğimiz üzere 07.03.2022 tarihinde kesinlik kazandığı, müvekkil Suriye'den bu evraklara ise dosya karara çıktıktan sonra ulaşabildiği, bu sebeple bu evraklar istinaf aşamasında sunulabildiği, yine ekte sunduğumuz Suriyedeki Arap Halkı adına Halep İkinci Şeriat Mahkemesi 6519 esas sayılı mahkeme kararının tercümesinde '' 27.05.2021 tarihli duruşmada davalının avukatı müeccel mehrinin parasının ödendiğine'' dair ödeme makbuzunu ibraz ettiği hüküm altına alındığı, bu kararın beşinci sayfasında hüküm kesinlik derecesi kazanmıştır 07.03.2022 tarihli şerh bulunduğu bulunduğu, Suriye Mahkemesi kararları kısmi olarak kesinleştiği, özellikle de boşanma yönünden iddet müddeti sonunda taraflar boşanmış olarak kabul edildiği ve bu durum iddet müddeti sonunda boşanmış olarak medeni duruma yazıldığı belirterek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tanınması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 323, 326, 370 ve 371 inci maddeleri, 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun 53 ve 58 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-2-hukuk-dairesinin-20241364-e-20243013-k-sayili-karari