ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2023/8735 E., 2024/4685 K. sayılı kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2023/8735 E., 2024/4685 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 24.06.2024 tarihli, 2023/8735 E., 2024/4685 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

2. Hukuk Dairesi

2023/8735 E., 2024/4685 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1135 E., 2023/1304 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/1449 E., 2022/1478 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kısmen yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 13.02.2003 tarihinde evlendiklerini, ortak iki çocuklarının olduğunu, davalı eşi ile aralarında fiziken ve ruhen bir uyum olmadığını, davalının kendisine fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, davalının kendisine sürekli hakaretlerde bulunduğunu, davalının kendisi ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir/ iştirak, kendisi için de 500,00 TL tedbir/ yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir

II. CEVAP

Davalı erkek davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 08.11.2019 tarih ve 2019/491 E 2019/1446 K sayılı kararı ile; davalının, davacının önceki evliliğinden olma çocukları kabullenerek evlendiği halde onlara kötü muamelede bulunduğu ve çocukların annelerinin mutlu olamamasında kendilerini suçlamalarına yol açtığı, davacıya "o... Kahpe" gibi sözlerle sürekli hakaretinin olduğu ve fiziksel şiddet uyguladığı, bu şekilde davalının kusuru ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, ortak hayatı sürdürmelerine hukuken zorlanamayacakları anlaşıldığından davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun 166/1-2 nci Maddeleri gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların yaşı anne bakım ve gözetimine ihtiyaç duyduğu dönemde olması ve sosyal inceleme raporu gözetilerek velâyetinin davacı anneye verilmesine, davacı kadın için aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili, davacının boşanma davası açmasına rağmen hala birlikte yaşadıklarını, rahatsızlığı nedeni ile davaya cevap verip, duruşmalara katılamadığını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2-Bölge Adliye Mahkemesince; "... Ortak çocukların velâyetleri davacı anneye verilmiş ise de; idrak çağında bulunan çocukların velâyet düzenlemesi yönünden tercihleri uzman huzurunda kendilerine sorulmamıştır. Bu bakımdan ortak çocukların mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istedikleri konusunda bilgilendirilerek, velâyet hakkındaki tercihlerinin kendilerinden sorulması ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 s.K md.5) ortak çocukların anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu da istenmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Bu hususlar nazara alınmadan, velâyetle ilgili eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde düzenlemeye gidilmesi isabetli bulunmamıştır. Kabule göre de; davacı kadının önceki evliliğinden olma çocuklarını kabul ederek evlenmesine rağmen kötü muamelede bulunduğundan bahisle davalı erkeğe kusur izafe edilmiş ise de, davacının söz konusu vakıaya dayanıp dayanmadığı hususunda gerekçede değerlendirme yapılmamış olması da doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulü ile, davanın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmadan veya değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık anlatımları, davalının kabul beyanları doğrultusunda, davalının evlilik birliği içerisinde davacıya "o..., kahpe"diye hakaret ettiği, taşla kovalamak gibi fiziksel şiddeti olduğu, bu şekilde davalının kusuru ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, ortak hayatı sürdürmelerine hukuken zorlanamayacakları anlaşıldığından davanın kabulüne 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun 166/1-2 nci maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların alınan beyanları ve sosyal inceleme raporu ile tarafların velâyet konusundaki kabul beyanları gözetilerek ortak çocuk ...'ın velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ...'in velâyetinin davalı babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, boşanma sonucu yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, velayeti anneye verilen ortak çocuk ... için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile aylık 500,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, tarafların karşılıklı maddî manevî tazminat talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarihten 2022 yılı Şubat ayına kadar ortak yaşamın devam ettiğini, bu durumun af sayılması gerektiğini, ortak çocuk ve davalı kadın lehine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının yasaya aykırı olduğu gibi, davacı kadının 500,00 TL yoksulluk nafakası talep etmesine rağmen talepten fazla olacak şekilde lehine 700,00 TL nafakaya hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, hükmedilen nafaka miktarlarının fahiş olduğunu belirterek; davanın kabulü, kusur belirlenmesi, nafakalar ve miktarları yönünden kararının kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının, dava dilekçesinde kendisi için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ettiği, usulüne uygun yapılmış bir ıslah talebi de bulunmadığı, kaldı ki mahkemece ilk hükümde davacı kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve bu kararın sadece davalı erkek tarafından istinaf edildiği, ilk derece mahkemesince gerek talep aşılarak, gerekse davalı erkek lehine miktar yönünden oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olarak kadın yararına aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, yine İlk Derece Mahkemesince ilk hükümde ortak çocuk lehine 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve kararın sadece davalı erkek tarafından istinaf edildiğinden bu miktarın davalı erkek lehine kazanılmış hak oluşturduğu halde mahkemece kazanılmış hakka aykırı olarak sonraki karada ortak çocuk lehine 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesinin de doğru olmadığı ne var ki velayeti anneye verilen ortak çocuk ...'ın inceleme tarihi itibariyle ergin olması nedeniyle velâyete konu olmaktan çıkarak lehine iştirak nafakası takdirinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, mahkeme kararının müşterek çocuk ...'ın velayet düzenlemesi, lehine verilen tedbir ve iştirak nafakası ile kişisel ilişki düzenlemesi, davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı yönlerinden hüküm ve gerekçesinin düzeltilmesine, davalının diğer istinaf itirazlarının esastan reddine, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuk ...'ın 02.08.2023 tarihinde ergin olması nedeniyle ortak çocuk hakkında velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakası takdiri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ... lehine dava tarihinden itibaren ergin olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili ile davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme yapıldığını, birlikte yaşamadan dolayı af konusunun araştırılmadığını beyanla davanın kabulü, kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen nafakalar ve miktarları yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına nafakaya hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcut ise miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-2-hukuk-dairesinin-20238735-e-20244685-k-sayili-karari