ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2023/2096 E., 2023/4376 K. sayılı kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2023/2096 E., 2023/4376 K. sayılı kararı
3 Okunma

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 03.10.2023 tarihli, 2023/2096 E., 2023/4376 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

2. Hukuk Dairesi

2023/2096 E., 2023/4376 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/634 E., 2023/11 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kulu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/477 E., 2022/21 K.

Taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17.11.1989 tarihinde Türkiye'de evlendiklerini, akabinde Danimarka'ya yerleştiklerini, 30.06.2005 tarihinde de Danimarka makamları nezdinde boşandıklarını, davacının halen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu ve Türk makamları nezdinde medeni durumunun evli olarak görüldüğünü, bu sebeple davaya konu boşanma kararının Türkiye’de geçerlilik kazanması ve nüfus kayıtlarının değiştirilmesi için boşanma kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalıya ilanen tebliğ edilmiş davalı cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun(5718 sayılı Kanun)'un 54 ve 58 inci maddeleri gereğince tanınmasında yasal bir engel bulunmadığı, kararın Türk Kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil edilmediği, yabancı mahkemede tarafların savunma hakkının kısıtlanmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ilişkin Danimarka Statsforvaltningen Dairesi'nin 2008-112/30075 dosya numaralı 21.05.2008 kesinleşme tarihli boşanma ilamının boşanmaya ilişkin kısmının 5718 sayılı Kanun'un 54 ve 58 inci maddeleri gereğince tanınmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesine konu kararın mahkeme değil idari merci kararı olduğu ve tanınmasının mümkün olmadığı, karar aslının sunulmadığı taraf teşkilinin sağlanmadığı, yeterli adres araştırması yapılmadığını davayı tesadüfen öğrendiklerini belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya ibraz edilen ilamın incelenmesinde; Statsforvaltningen Devlet İdaresi tarafından boşanma kararı verildiği, tanıma tenfiz davalarında yurt dışında mahkemelerce verilen kararların tanıma ve tenfizinin yapılabileceğini, Türk Hukukunda boşanma kararlarının mahkemeler tarafından verildiği, bu konuda yürütmenin yetkisinin olmadığı, dolayısıyla yurt dışında mahkeme dışındaki birimler tarafından verilen boşanma kararlarının Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil ettiği ve bu nedenle tanıma tenfizinin mümkün olmadığı, buna göre tanıma tenfiz istenilen tarafların boşanmalarına ilişkin kararın Devlet İdaresi tarafından verilmiş karar olduğu, boşanma kararının idari merciler tarafından verildiği, Türk hukuku açısından bağlayıcı bir yönünün bulunmadığı gerekçesi ile davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak, yerine davanın reddine şeklinde hüküm tesisine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın Türkçe çevirisinde her ne kadar devlet idaresi yazılmışsa da Danimarka sınırları içinde aile hukukunda uzmanlaşmış, yargılama yetkisine sahip mahkeme niteliğinde bir kamu organı olduğu, kaldı ki kanunda ibarenin geniş yorumlanması gerektiği, kanunda idari makamların kararının tanınması idareye verilirken yargı makamlarının tanıyamamasına anlam veremediklerini, İlk Derece Mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile temel hak ve özgürlüklerinin ihlaledildiğini belirterek kararı tüm yönlerden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davaya konu boşanma kararının mahkeme kararı niteliğinde olup olmadığı, yabancı ülke idari makamlarınca verilen kararların mahkemece tanınması ve tenfizinin mümkün olup olmadığı, kararın tanınması ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır..

2. İlgili Hukuk

5718 sayılı Kanun'un 50 nci, 52 nci, 54 üncü ve 58 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-2-hukuk-dairesinin-20232096-e-20234376-k-sayili-karari