ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2022/7578 E., 2022/7346 K. sayılı kararı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2022/7578 E., 2022/7346 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 22.09.2022 tarihli, 2022/7578 E., 2022/7346 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

2. Hukuk Dairesi

2022/7578 E., 2022/7346 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı Amerika Birleşik Devletleri Kalifornia San Diego İdari Bölgesi Temyiz Mahkemesi 546635 numaralı davada verilen 29/01/2019 tarihli kararı ile 01/04/2015-31/12/2018 tarihine kadar olan 638.964-Amerikan doları nafakanın davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verildiğini, söz konusu ilamın tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep etmiş, davalı cevabında Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2019/689 E sayılı dosyasında tanınması istenen yabancı mahkeme ilamı ile eldeki dosyada tanınması istenen yabancı mahkeme kararının aynı olduğu, Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2019/689 E sayılı dosyasının henüz derdest olduğunu, derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın reddini, ayrıca tanınması istenen yabancı mahkeme ilamının kesinleşmediğini, beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda her iki ilamın karar tarihlerinin ve hükümlerinin farklı olduğundan derdestlik olmayacağı, tanıma ve tenfiz koşullarının da oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Amerika Birleşik Devletleri Kalifornia San Diego İdari Bölgesi Temyiz Mahkemesinin 29.01.2019 tarihli 546635 dosya numaralı kararının tanıma ve tenfizine karar verildiği, davalının istinaf talebinde bulunması üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği ve bu karara karşı davalı tarafça temyiz talebinde bulunulduğu görülmüştür.

Davaya konu istem, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkin bulunmakla öncelikle, buna ilişkin yasal düzenlemeler ile kavram ve kurumların irdelenmesinde yarar vardır

5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında:“Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.”

“Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde:

“Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”

“Tenfiz Şartları” başlıklı 54.maddesinde:

“(1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir:

a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.

b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.

c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.

ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.”

“Yerine Getirme ve Temyiz Yolu” başlıklı 57.maddesinde:

“(1) Tenfizine karar verilen yabancı ilâmlar Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

O halde tanıma ve tenfiz davalarında; Tanıma davası, yabancı bir mahkemeden bir hukuk davasına ilişkin olarak verilen ve verildiği mahkemenin tabi olduğu hukuk sistemi uyarınca kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de "kesin delil" ve "kesin hüküm" teşkil etmesini sağlamaya yönelik davalardır. Tenfiz davası ise; icra kabiliyetine sahip olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de icra edilebilirliğini sağlamaya yönelik davalardır. Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca "kesin delil" ve "kesin hüküm" niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar. Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır.

Somut olaya gelince; davacı 9.10.2019 tarihli dava dilekçesi ile Amerika Birleşik Devletleri Kalifornia San Diego İdari Bölgesi Temyiz Mahkemesi 546635 numaralı davada verilen 29/01/2019 tarihli kararı ile 01/04/2015-31/12/2018 tarihine kadar olan 638.964-Amerikan doları nafakanın davalı tarafından davacı lehine ödenmesine karar verildiğini iddia ederek tanıma ve tenfiz talebinde bulunmuş, davalı ise Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2019/689 dosyası nedeniyle derdestlik itirazında bulunmuştur. Davalının derdestlik itirazına konu Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2019/689 E sayılı dosyasında davacı 13.01.2016 tarihli dava dilekçesi ile Amerika Birleşik Devletleri Kalifornia San Diego idari Bölgesi Temyiz Mahkemesinin 29/04/2015 tarih 546635 dosya numaralı kararının tanıma ve tenfizini talep etmiş olup, yabancı mahkeme kararında özetle davalının davacıya 01/08/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 10,498 amerikan doları nafaka ödeyeceği, bu kararın davalının 29.000 amerikan doları geliri esas alınarak verildiği, 01/04/2015 tarihinden itibaren aylık 1.500 amerikan doları tutarlarında toplamda 83.984 amerikan doları tutarında bir meblağın taksitler halinde davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, mahkemece tanıma ve tenfiz davasının kabulüne karar verildiği ve onanarak 22.3.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Somut olayda tanıma ve tenfizi istenen kararın ise Amerika Birleşik Devletleri Kalifornia San Diego idari Bölgesi Temyiz Mahkemesinin 546635 dosya numaralı kararı olduğu, ancak karar tarihinin 29.1.2019 olduğu, bu kararda da davacının dilekçe vermesi üzerine davalının 01/04/2015 ten 31/12/2018'e kadar olan 638,964 amerikan doları nafaka ödemesi için bildirimde bulunulduğu, ödenmemesi nedeniyle 638,964 amerikan doları tutarındaki nafaka borcunun davalı tarafından dilekçe sahibi davacıya ödeneceği şeklinde karar verildiği görülmüştür. Bu hale göre 546635 dosyasında 29/04/2015 tarihinde nafakaya ilişkin eda hükmü kurulmuş, bu hükmün infazı için tanıma tenfizi istenmiş ve bu talepte Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2019/689 esas sayılı dosyasında kabul edilmiştir. Taraflar arasında eda hükmü içeren tek bir nafaka hükmü bulunmaktadır. Aynı dosya üzerinden yabancı mahkemenin 29.1.2019 tarihinde kurduğu hüküm ise birikmiş nafaka borcunu gösteren tespit hükmü niteliğindedir. Yabancı mahkemenin 29/04/2015 tarihli nafaka hükmünün tanıma ve tenfizine karar verildiğine göre artık bu hüküm Türkiye de icra edilebilir bir hüküm niteliğindedir. Tanıma ve tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararı kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ve sonuç doğurur. Temyiz talebine konu iş bu davada tanıma ve tenfiz talep edilen 29.1.2019 tarihli yabancı mahkeme kararı ise 29.04.2015 tarihli yabancı mahkeme kararında hükmedilen nafakanın ödenmemesi nedeniyle aynı dosya üzerinden davacının talebi üzerine birikmiş nafaka alacağının belirlendiği tespit hükmü niteliğinde bir yabancı mahkeme kararı olup, bu karara yönelik tanıma ve tenfiz isteminde davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hal böyle iken mahkemece davacının hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ; Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy çokluğuyla karar verildi. 22.09.2022 (Prş.)

KARŞI OY YAZISI

Dava, tanıma ve tenfiz istemine ilişkin olup, davacı A.B.D Kalifornia San Diego İdari Bölgesi Temyiz Mahkemesi'nin ... numaralı dosyasında verilen 29.01.2019 tarihli ve 01.04.2015 tarihinden 31.12.2018 tarihine kadar işlemiş nafaka toplamı olan 638.964.00 ABD dolarının davacıya ödenmesine dair kararının tenfizini talep etmiştir.

Davacı, Alanya 1. Aile Mahkemesi'nin 2019/689 Esas sayılı dosyasın da ise aynı mahkemenin aynı dosyasında verilen 29.04.2015 tarihli kararının tenfizini talep etmiş olup bu karar ise 01.08.2014 tarihinden 01.04.2015 tarihine kadar işlemiş toplam 83.984.00 ABD doları nafakanın ve geciken her ay için 1.500.00 ABD doları faizin davalıdan tahsiline ilişkindir.

Davacının gerek bu davada gerekse Alanya 1. Aile Mahkemesi'nde tanıma ve tenfizini talep ettiği ilamlar yabancı devlette aynı dosya numarasından verilmiş ise de farklı tarihlerde ve farklı dönemlere ait birikmiş nafakaların toplamını belirleyerek tahsiline ilişkin hüküm içeren kararlardır. İş bu davada 638.964.00 ABD dolarının, diğer dosyada ise 83.984.00 ABD dolarının tahsiline hükmedilmiştir. Bu nedenle, her ne kadar HMK.'nın 114. maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı ise de ayrı ayrı tenfizi talep edilen ilamlar farklı dönemlere ait farklı ilamlar olup aynı zamanda bu dönemlere ait nafaka borcunun ödenmediğini tespit ederek tahsiline ilişkin hüküm içerdiğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararı mevcuttur.

Bu nedenle sayın çoğunluğun hukuki yararın bulunmaması nedeniyle davanın reddi gerektiği yönündeki kararına katılmıyoruz.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-2-hukuk-dairesinin-20227578-e-20227346-k-sayili-karari