ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 2017/3143 E., 2016/14896 E. ve 2016/8697 E. sayılı kararları

Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 2017/3143 E., 2016/14896 E. ve 2016/8697 E. sayılı kararları
3 Okunma

Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 09/04/2019 tarihli, 2017/3143 E., 2019/7014 K. sayılı kararı, 27/11/2018 tarihli, 2016/14896 E., 2018/15871 K. sayılı kararı ve 03/05/2018 tarihli, 2016/8697 E., 2018/6722 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

18. Ceza Dairesi

2017/3143 E., 2019/7014 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi

SUÇ : Hayasızca hareketlerde bulunma

HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Sanığın, parkta alenen cinsel organını göstermesi biçiminde gerçekleşen eyleminde, müştekinin, “sanığın eyleminin kendisine yönelik olmadığı ve cinsel organını alenen teşhir ettiği yönündeki beyanı” da dikkate alındığında, sanığın eyleminin belli bir kişiye yönelik olmaması karşısında, eylemin TCK'nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketlerde bulunma suçunu oluşturduğu ve bu suç yönünden sanık hakkında hüküm kurulması gerekirken, eylemin yanlış yorumlanarak kişiye yönelik olmadığı halde cinsel taciz suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip, hayasızca hareketlerde bulunma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,

Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı‘nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

18. Ceza Dairesi

2016/14896 E., 2018/15871 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi

SUÇ : Hayasızca hareketler

HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Mağdurlar ... ve ...'a yönelik eylemler açısından, Yerel Mahkemece verilen beraat kararlarına ilişkin gerekçenin yerinde olduğu anlaşıldığından, bu husus açısından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.

1- Katılanlar ... ve ...’a yönelik eylemlere ve yükletilen suça yönelik katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

2- Katılan ...’a yönelik eylem açısından kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine gelince;

Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Sanığın suç tarihinde okula girmek üzere olan katılan ...’a pantolunun fermuarını açıp cinsel organını gösterdiğinin kabul edildiği yargılamaya konu olayda, sanığın eyleminin, cinsel taciz ile hayasızca hareketler suçlarını oluşturduğu ve fikri içtima hükümlerini düzenleyen TCK'nın 44. maddesi gereğince, en ağır yaptırımı öngören cinsel taciz suçundan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması,

Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

18. Ceza Dairesi

2016/8697 E., 2018/6722 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi

SUÇ : Hayasızca hakaretler

HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Sanığın araç içerisinde mastürbasyon yapmak üzereyken tanıklar tarafından farkedilip uyarılması üzerine sanığın olay yerinden uzaklaşıp ilk olay yerine biraz daha uzak bir yerde aynı mastürbasyon eylemine devam etmesi şeklinde gelişen olayda, sanığın eyleminin tek bir hayasızca hareket suçunu oluşturduğu gözetilmeden hatalı gerekçe ile sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanıp fazla ceza tayini,

Kabule göre de; CMK'nın 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının paraya çevrilmesi,

Kanuna aykırı, ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-18-ceza-dairesinin-20173143-e-201614896-e-ve-20168697-e-sayili-kararlari