ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 2011/8663 E. ile 2013/11574 E. sayılı kararları

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 2011/8663 E. ile 2013/11574 E. sayılı kararları
4 Okunma

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 10.04.2012 tarihli, 2011/8663 E., 2012/3345 K. sayılı kararı ile 30.12.2013 tarihli, 2013/11574 E., 2013/13762 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi

2011/8663 E., 2012/3345 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA 15. İCRA MAHKEMESİ

Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi suçundan sanık ...'in İİK'nun 333/a, TCK'nun 50/1, 51/1-b maddesi gereğince 6 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya, Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Şikayetçi vekili 25.10.2005 havale tarihli şikayet dilekçesi ile borçlu şirket yetkilisi sanıklar hakkında icra takibinde bulunduklarını, borçlunun adresine gidildiğinde haczi kabil mal bulunmadığını, borçlunun adına kayıtlı taşınmazlarının ve araçların haczi için ilgili kurumlara yazılan yazı sonucunda adına kayıtlı malı bulunmadığını, üçüncü şahıslarda alacaklarının olmadığını, İİK'nun 105/2. maddesi gereğince haciz tutanaklarının geçici aciz belgesi hükmünde olduğunu, dosyaya gelen bilgilerden ve haricen yapılan araştırmalar sonucu borçlunun müvekkili haricinde de üçüncü şahıslara aşırı derecede borçlandığının ortaya çıktığını, borçlunun durumunun son iki yıl içerisinde giderek kötüleştiğini, daha fazla borçlandığını, mal varlığını adeta yangından mal kaçırırcasına elinden çıkardığını, şirket aktif ve pasif tablosuna göre geri ödemesinde sorun yaşanılacağı öngörülebilecek olan yeni borçlanmalara gittiğini, borçlanma süresinde borç yükünün arttığını, firmanın yetkililerinin durumunu bilerek daha da ağırlaştırdıklarını ve böylece borçlarını ödeyemez hale geldiğini ileri sürerek borçlu şirket yetkilisi sanıkların İİK'nun 333/a-1 maddesi ile cezalandırılması isteminde bulunmuştur.

Sanığın üzerine atılı bulunan suçun oluşumu için takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirket yetkilisi sanığın alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle şirket borcunu kısmen veya tamamen ödememesi gerekmekte olup, somut olayda şikayet dilekçesi incelendiğinde borçlu şirketin borca batık olduğu, borçlarını ödeyemez durumda bulunduğu, şikayetçi vekilinin de kabulündedir. Hal böyle olunca, sanığın üzerine atılı suçun oluşmadığının kabulü zorunlu olduğundan, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nun 51/1. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesi mümkün olmakla birlikte adli para cezasının ertelenmesine yasal engel

bulunduğu gözetilmeden adli para cezasının ertelenmesine karar verilmesi,

İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 10.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi

2013/11574 E., 2013/13762 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İCRA MAHKEMESİ

İİK'nın 333/a, 345/a maddelerine muhalefet etmek suçundan sanık ... ve ...'ın İİK'nun 333/a, TCK'nın 62/1, 50/1-a maddeleri gereğince ayrı ayrı 5 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, İİK'nın 345/a, TCK'nın 62/1 maddeleri gereğince 8'er gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiş, Hüküm yasal süresi içerisinde sanık ... ve ... tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının düşme-bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

1- İİK'nın 333/a maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;

Sanıklara yüklenen suç için, yasada öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre; dava suç tarihine göre, TCK'nın 102/4, 104/2. maddelerinde yazılı (7,5 ) yıllık kesintili zamanaşımı süresine tabi bulunmakla,

Takibin kesinleştiği 18/08/2003 tarihinden itibaren karar tarihine kadar bu süre geçtiği halde, mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırı bulunduğundan ve sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin, hükmün CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, aynı Yasanın 322. maddesine göre, sanıklar hakkındaki kamu davasının istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,

2- İİK'nın 345/a maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;

Sanıklara isnat edilen suçun oluşup oluşmadığının anlaşılabilmesi için öncelikle, İİK'nın 179. ve 6102 sayılı TTK'nın 376. (6762 sayılı TTK'nın 324.) maddesinde öngörülen koşullarda şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenmesini müteakip şirketin iflasının istenmesinin gerekip gerekmediğinin tespiti gerekmektedir. Mahkemece şikayet tarihi itibariyle atılı suçun işlenip işlenmediği konusunda borçlu şirkete ait ticari defterler, beyannameler, bilançolar ve banka hesapları üzerinde birlikte bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

Kabule göre de; sabıka kaydı bulunmadığı anlaşılan sanıklar hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının miktarı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,

İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 30.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-16-hukuk-dairesinin-20118663-e-ile-201311574-e-sayili-kararlari