ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 2012/873 E., 2013/7040 E., 2012/4224 E., ve 2011/13152 E. sayılı kararları

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 2012/873 E., 2013/7040 E., 2012/4224 E., ve 2011/13152 E. sayılı kararları
3 Okunma

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 16.12.2013 tarihli, 2012/873 E., 2013/13300 K. sayılı kararı, 11.06.2015 tarihli, 2013/7040 E., 2015/7099 K. sayılı kararı, 05.12.2013 tarihli, 2012/4224 E., 2013/12761 K. sayılı kararı ve 23.05.2012 tarihli, 2011/13152 E., 2012/5866 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

14. Ceza Dairesi

2012/873 E., 2013/13300 K.

ALENEN HAYASIZCA HAREKETTE BULUNMA

CİNSEL TACİZ

ÇOCUĞUN BASİT CİNSEL İSTİSMARI

FİKRİ İÇTİMA

TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 44

TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 105

TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 225

"İçtihat Metni"

Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan sanık M.. D..'ün yapılan yargılaması sonunda; eyleminin cinsel taciz suçunu oluşturduğunun kabulü ile bu suçtan mahkûmiyetine dair Menderes Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 16.02.2010 gün ve 2009/765 Esas, 2010/161 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

Sanığın parkta katılanların bulunduğu sırada onlara dönerek ve herkesin göreceği şekilde mastürbasyon yapma eyleminin TCK.nın 105. maddesinde öngörülen cinsel taciz ve 225. maddesinde öngörülen alenen hayâsızca harekette bulunma suçlarını oluşturduğu; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına yol açması nedeniyle sanık hakkında TCK.nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK.nın 105. maddesinin uygulanması gerektiği ve cezanın belirlenmesi esnasında da 225. maddedeki cezanın alt sınırının 105. maddedeki cezanın alt sınırında daha fazla olması karşısında hakkaniyet gereği 105. madde ile belirlenen cezanın 225. maddede öngörülen cezanın alt sınırından az olamayacağının gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.

Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

14. Ceza Dairesi

2013/7040 E., 2015/7099 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanığın olay günü bir süre takip ettiği ondört yaşı içerisindeki mağdureye ara sokakta cinsel organını göstermekten ibaret eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz ve bu eylemi aleni olarak gerçekleştirmesi nedeniyle, aynı Kanunun 225. maddesinde öngörülen hayâsızca hareketlerde bulunma suçlarını oluşturduğu, tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına yol açması nedeniyle sanık hakkında TCK'nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK'nın 105. maddesinin uygulanması gerektiği, ancak mağdurenin annesi müşteki...'in 23.06.2011 tarihli duruşmada sanıktan şikâyetçi olmadığını belirttiği anlaşıldığından, şikâyet yokluğu sebebiyle cinsel taciz suçundan düşme kararı verilip kovuşturulması müştekinin şikâyetine bağlı olmayan hayasızca hareketlerde bulunma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek basit cinsel saldırı suçundan düşme kararı verilmesi,

Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

(Kapatılan)14. Ceza Dairesi

2012/4224 E., 2013/12761 K.

"İçtihat Metni"

Hayâsızca hareketlerde bulunma suçlarından sanıklar ... ve ... ...'in yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan beraatlerine dair Foça Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 15.07.2010 gün ve 2009/333 Esas, 2010/219 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

Katılanların ve tanık ... beyanlarından, sanıkların alkolün de etkisiyle olay gecesi saat 04.00 sularında Atatürk Mahallesi, Zeytin Sokakta bulunan Zeytincik Sitesine ait ortak havuza dışarıdan görülebilecek ve cinsel organları da açıkta olacak şekilde çıplak girmeleri şeklinde gerçekleşen olayda alenen teşhircilik yapmak suretiyle hayâsızca hareketlerde bulunma suçunun sabit olduğu gözetilmeden yazılı gerekçelerle beraatlerine hükmolunması,

Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

---

T.C.

Yargıtay

(Kapatılan)14. Ceza Dairesi

2011/13152 E., 2012/5866 K.

"İçtihat Metni"

Hayasızca hareketlerde bulunma suçundan sanıklar ... İş,..... ve ......'ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan beraatlerine dair Şişli 1. Sulh Ceza Mahkemesininden verilen 27.03.2008 gün ve 2006/273 Esas, 2008/181 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

Cadde üzerinde sanık ...'nin “göğüslerini açıp okşamak”, sanık ...'in “tişörtünü yukarı sıyırıp göğüslerini teşhir ederek diliyle de çevreden geçen şahısların dikkatini çekmek”, bayan görünümlü erkek olduğu anlaşılan sanık .....'in ise “tişörtünü yukarı sıyırıp, sağ göğsünü çevreden geçen vatandaşlara göstermek” şeklindeki eylemlerini anlatan 28.05.2006 günlü olay tutanağı içeriği ile bunu doğrulayan tutanak mümzisi tanık ....'in 30.05.2006 günlü savcılık beyanı ve tüm dosya içeriğinden, sanıkların hayasızca hareketlerde bulunma suçunu işledikleri sabit olduğu halde, mahkûmiyetleri yerine, yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,

Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 12.07.2011 gün ve 233 sayılı kararı ile Şişli ilçesi adli teşkilatı kapatıldığından dosyanın İstanbul 14. Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-14-ceza-dairesinin-2012873-e-20137040-e-20124224-e-ve-201113152-e-sayili-kararlari