ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2025/843 E., 2025/2027 K. sayılı kararı

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2025/843 E., 2025/2027 K. sayılı kararı
2 Okunma

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 06.03.2025 tarihli, 2025/843 E., 2025/2027 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

2025/843 E., 2025/2027 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 59. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

1-BVA ... A.Ş.’nin temyiz isteminin incelenmesinde;

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 01.01.2024 tarihinden itibaren üç yüz yetmiş sekiz bin iki yüz doksan Türk Lirası olarak uygulanır.

Temyiz, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının, 75.030,30 TL asıl alacak ile 12.876,75 TL işlemiş faiz yönünden itirazın kaldırılması ile borçlu aleyhine 75.030,30 TL üzerinden %20 oranında tazminata hükmedilmesine ilişkin kısmına dair olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre temyiz konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur.

5311 sayılı Kanun’la değişik İİK’nın 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun’un 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE),

2-Alacaklı Gelişim ... Ltd. Şti.'nin temyiz isteminin incelenmesinde ise;

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklının, 25.06.2020 tarihli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 07.10.2021 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı adi kira ve hasılat kiralarına dair ilamsız icra takibinde, 77.260,50 TL kira zam farkı ile 12.876,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 90.137,25 TL’nin tahsilini talep ettiği ve örnek 13 numaralı ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde borca ve fer'ilerine itiraz ettiği, alacaklının icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, istemin kısmen kabulü ile 75.030,30 TL asıl alacak ile takip talebinde belirtilen işlemiş faiz miktarı bakımından itirazın kaldırılmasına, kabulüne karar verilen 75.030,30 TL’nin %20’si oranındaki tazminatın borçludan alınarak alacaklıya, reddine hükmedilen 2.230,20 TL’nin %20’si oranındaki tazminatın ise alacaklıdan alınarak borçluya verilmesine, tahliye isteminin de reddine karar verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine hükmedildiği, kararın taraflarca temyiz edildiği görülmüştür.

İİK’nın 269/3. maddesi uyarınca; alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine, yasal 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra, borçlunun itiraz dilekçesinin kendisine tebliğinden ESAS NO : 2025/843

itibaren hak düşürücü süre olan 6 ay içerisinde icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunabilir. Altı aylık hak düşürücü süre borçlunun itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren başlar. Öğrenme, sürenin başlaması için yeterli değildir.

Her ne kadar İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin karar gerekçesinde, alacaklının tahliye istemi ile icra mahkemesine başvurusunun, 30 günlük ödeme süresinin dolmasından itibaren 6 ay içinde olmaması nedeniyle tahliye talebinin reddine karar verildiği belirtilmiş ise de; alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine, yasal 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra borçlunun itiraz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren hak düşürücü süre olan 6 ay içerisinde icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunabilir. Altı aylık hak düşürücü süre itiraz varsa borçlunun itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren, itiraz yoksa 30 günlük ödeme süresinin sona ermesinden itibaren başlar. İtirazın bulunması halinde, itirazın kaldırılması istenmeden tahliye istenemez.

Somut olayın incelenmesinde; tahliye ihtarlı ödeme emrinin borçluya 11.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun aynı tarihte takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, itirazın, alacaklının vekiline 27.06.2022 tarihinde elektronik posta yoluyla tebliğ edildiği, buna göre alacaklı yönünden itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık sürenin bu tarihten itibaren başlayacağı tabi olduğundan, alacaklının 22.06.2022 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir.

O halde; mahkemece, tahliye isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye isteminin sürede olmadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru bulunmamış olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :

Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 59. Hukuk Dairesinin 25.11.2024 tarih ve 2024/3906 E. - 2024/1327 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 15.12.2022 tarih ve 2022/938 E. - 2022/1223 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-12-hukuk-dairesinin-2025843-e-20252027-k-sayili-karari