ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2024/7532 E., 2025/731 K. sayılı kararı

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2024/7532 E., 2025/731 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 05.02.2025 tarihli, 2024/7532 E., 2025/731 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

2024/7532 E., 2025/731 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Kira alacağı için başlatılan (13) örnek nolu icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayet nedenlerinin yanı sıra yabancı para olarak talep edilen kira bedelinin Türk Lirasına çevrilmesinin zorunlu olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; gerekçe yönüyle istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, takip talebi ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşlığının gösterildiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.

Türk Borçlar Kanunu'nun 99. maddesi (BK'nın 83 md.) uyarınca; “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.”

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanun'un 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir. Alacaklı takip talebinde (vade veya takip talebi günündeki rayice göre ödeme yerine) fiili ödeme günündeki rayice (döviz kuruna) göre alacağının Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bunun için alacaklı yabancı para alacağının (takip tarihindeki kur üzerinden) Türk parası karşılığını takip talebinde göstermesi ve ayrıca yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki kurdan talep ediyorsa bu hususu da takip talebinde belirtmek zorundadır. Bu halde alacaklı vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yabancı para üzerinden faiz (3095 SK m. 4/a) talep edebilir (İİK m. 58/3). (Kuru, Baki;

İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 2010 vd., Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet/Özkan, Sungurtekin Meral; İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, İstanbul 2022 s. 95 vd.)

Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde 419.045,00 TL ve 35.988,00 USD kira alacağının tahsilinin talep edildiği, ayrıca harca esas değerin Türk Lirası olarak gösterildiği, ödeme emrinde de yabancı para alacağının takip talebinde belirtildiği şekilde yine USD olarak talep edildiği, takip talebi ve ödeme emrinde "fiili ödeme tarihi'' ibaresi yazılmış ise de bu tarihteki Türk Lirası karşılığının istendiğinin belirtilmediği, dolayısıyla alacaklının takip talebinde USD olarak talep edilen alacak kısmının aynen tahsilini istediği anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından icra müdürlüğünce harcın hesaplanabilmesi için harca esas değer olarak 1.066.667,05 TL'nin gösterilmiş olması alacağın Türk Lirası olarak talep edildiği sonucunu doğurmaz.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, takip talebinde İİK'nın 58/3. maddesi uyarınca yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesi hususunun yer almadığı, yabancı paranın aynen tahsilinin talep edildiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece re'sen de dikkate alınması gerektiği gözetilerek; aynen ödenmesi istenen USD cinsinden alacaklar yönüyle takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 12.06.2024 tarih ve 2023/1279 Esas 2024/2138 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy Yazısı:

2004 sayılı İİK’nın 58/3. bendi “Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;” şeklindedir.

Somut olayda; takip talebinde yabancı para alacağının harca esas karşılığının 1.066.667,05 TL olarak belirtildiği ve açıkça “Fiili Ödeme Tarihi” ibaresinin takip talebinde ve Örnek 13 ödeme emrinde yer aldığı görülmektedir. Bu ibare ile yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı üzerinden talep edildiği anlaşılmıştır.

Takip talebinde ve ödeme emrinde “yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsili talebidir” şeklinde daha açık bir ibarenin yazılması gerekmez. Kaldı ki böyle bir ibarenin İİK’nın 58. maddesinde de geçmediği, sadece hangi tarihteki kur üzerinden ödemenin talep edildiğinin anlaşılmasının yeterli olduğu, Kanun’da zorunlu olarak aranmayan bir ibarenin içtihat yoluyla koşul haline getirilmesinin alacaklının alacağına kavuşmasını engelleyeceği, ayrıca borçluya mal kaçırma fırsatı vereceği, öte yandan bu durumun Dairemizin öteden beri istikrarlı bir çok kararında da belirtildiği üzere aşırı şekilcilik yapılarak hak kaybına neden olacağı aşikardır.

Davacı vekilinin "takibe dayanak kira sözleşmesinin Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara aykırı olduğu, döviz endeksli kira sözleşmesi hükümsüz olduğundan icra takibine konulamayacağı ve talep edilen kira bedellerinin hangi dönemlere ait olduğunun gösterilmediği " yönündeki itirazlarının İİK'nın 269/2 maddesinde yer alan "Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır." hükmü uyarınca icra dairesine yapılması gerektiği, İcra Mahkemesine yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı, (İstanbul BAM 20. HD.nin 08/12/2021 tarihli, 2021/648 E.- 2021/3271 K.sayılı kararının onanmasına dair Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21/09/2022 tarih, 2022/1876 E.-2022/9135 K., 23.10.2024 tarih 2024/3544 E.-2024/8974 K. sayılı kararları benzer niteliktedir.) ileri sürülen iddiaların itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davalarında dikkate alınabileceği, kamu düzeni yönünden yapılan incelemede ise takip talebi ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının ve “Fiili ödeme tarihi” ibaresinin gösterildiği anlaşılmıştır.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASI gerekirken, salt “yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsili talebidir” şeklindeki bir ibarenin takip talebinde yer almamasından bahisle kararın bozulması yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum. 05.02.2025

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-12-hukuk-dairesinin-20247532-e-2025731-k-sayili-karari