Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2009/13912 E., 2009/22043 K. sayılı kararı
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 10.11.2009 tarihli, 2009/13912 E., 2009/22043 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2009/13912 E., 2009/22043 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kırklareli İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/03/2009
NUMARASI : 2009/14-2009/62
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 16.10.2008 tarihli bozma ilamında takip dayanağı senette tanzim yeri olarak idari birim adının bulunmadığı ve tanzim yeri belirlenmeyen bu belgenin T.T.K.’nun 688/6.maddesi gereğince kambiyo senedi vasfını taşımadığı nedeniyle İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince bu husus icra mahkemeSince res’en nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerektiği işaret edilmiştir.
İİK.nun 170/a-son maddesinde "her ne suretle olursa olsun, .....borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise" takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Borçlu adresine menkul haczi için gidilmesi sonucu düzenlenen 18.06.2008 tarihli haciz tutanağında borçlunun ödeme taahhüdünde bulunduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun açıkça bir kabul beyanı bulunmayıp, menkul haczi sırasında ve haciz baskısı altında yapılan ödeme taahhüdü borcun kabulü olarak değerlendirilemez.
O halde, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulduğuna göre, bu doğrultuda İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi yerine, bozmaya uyulmakla borçlu lehine oluşan usuli kazanılmış hak kuralına aykırı olarak ve yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.