ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 2023/6530 E., 2025/5666 K. sayılı kararı

Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 2023/6530 E., 2025/5666 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 25.06.2025 tarihli, 2023/6530 E., 2025/5666 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

12. Ceza Dairesi

2023/6530 E., 2025/5666 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2022/129 E., 2023/134 K.

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Katılan ... vekilinin temyiz istemi yönünden, katılan ... vekilinin dava dosyasında mevcut ... Noterliğince tanzim olunan 07.09.2012 tarihli ve 08039 yevmiye numaralı vekâletnamesinin vazgeçme hususunda içerdiği yetkiye dayanarak 02.05.2013 hâkim havale tarihli dilekçesi ile sanığa yönelik şikâyetlerinden vazgeçtiklerini beyan etmesi nedeniyle katılan ... hakkındaki katılmanın 5271 sayılı CMK'nın 243/1. maddesi uyarınca hükümsüz kaldığı ve katılan sıfatı bulunmayan ... adına vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı belirlenmiştir.

Sanık hakkında Dairemizce verilen bozma ilâmı üzerine kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin, katılan ... (...) vekilinin, katılanlar ..., ..., ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... (...), ..., ..., ..., ..., ... (...), ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin temyiz istekleri yönünden, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesindeki temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, ayrıca hükmün aynı Kanun'un 305. maddesi gereği re’sen temyiz incelemesine tabi olduğu yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin, katılan ... (...) vekilinin, katılanlar ..., ..., ... vekilinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 299/1. maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, işin esasına geçildi, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Yerel Mahkemenin sanık hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nın 85/2, 22/3, 62/1, 53/6, 63. maddeleri uyarınca 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, otel işletmeciliği meslek veya sanatının icrasının 3 yıl süre ile yasaklanmasına ve mahsuba ilişkin 07.10.2013 tarihli kararına yönelik sanık müdafilerinin, kendi adına asaleten ..., ... ve ...’na velâyeten katılan ... vekilinin, katılan ... vekilinin, katılan ...’a velâyeten ... vekilinin, katılan ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ... ve ... vekilinin, katılanlar ..., ... ve ... vekilinin, kendi adına asaleten ... ve ...’a velâyeten katılan ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz isteklerine dayalı olarak duruşmalı yapılan inceleme sonucunda Dairemizce verilen 27.06.2014 tarihli bozma ilâmı üzerine Yerel Mahkemenin sanık hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nın 85/2, 22/3, 62/1, 53/6, 63. maddeleri uyarınca 15 yıl 5 ay 50 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, otel işletmeciliği meslek veya sanatının icrasının 3 yıl süre ile yasaklanmasına ve mahsuba ilişkin 01.10.2015 tarihli kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının, sanık müdafilerinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekillerinin temyiz isteklerine dayalı olarak duruşmalı yapılan inceleme sonucunda Dairemizce verilen 17.06.2016 tarihli bozma ilâmı üzerine Yerel Mahkemece sanık hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nın 85/2, 22/3, 62/1, 53/6, 63. maddeleri uyarınca 15 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, otel işletmeciliği meslek veya sanatının icrasının 3 yıl süre ile yasaklanmasına ve mahsuba ilişkin bozmaya eylemli uyma sonucu kurulan 01.12.2016 tarihli mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekillerinin temyiz isteklerine dayalı olarak duruşmalı yapılan inceleme sonucunda Dairemizce verilen 17.01.2019 tarihli bozma ilâmı üzerine Yerel Mahkemenin sanık hakkında taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nın 85/2, 62, 53/1-2-3, 53/6, 63. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, otel işletmeciliği meslek veya sanatının icrasının 3 yıl süre ile yasaklanmasına ve mahsuba ilişkin 22.03.2019 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekillerinin temyiz isteklerine dayalı olarak yapılan inceleme sonucunda Dairemizce verilen 17.02.2022 tarihli bozma ilâmı üzerine Yerel Mahkemece sanık hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nın 85/2, 22/3, 62/1, 63. maddeleri uyarınca 15 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mahsuba karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık müdafiinin ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Katılan ... (...) ile katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekillerinin temyiz sebepleri; sanık sübut bulan eylemi olası kastla işlemesine rağmen suçun bilinçli taksirle işlendiği kabul edilip suç vasfında yanılgıya düşüldüğüne, sanığa daha fazla ceza hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmediğine, sanığa hükmolunan cezadan koşulları oluşmamasına rağmen 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereğince indirim yapılmasının hukuka aykırı olduğuna, katılanlar ..., ..., ... ile katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... (...), ..., ..., ..., ..., ... (...), ... vekillerinin temyiz sebepleri; temel cezanın üst sınırdan belirlenmesi gerektiğinin gözetilmediğine, suçun bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 22/3. maddesi uyarınca üst sınırdan (1/2) oranında artırım yapılması gerekirken alt sınırdan (1/3) oranında artırım yapılması suretiyle sanığa az ceza tayin edildiğine, sanık hakkında dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna ve re'sen gözetilecek diğer nedenlerle hükmün bozulması istemine, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin temyiz sebepleri; her bir katılan için ayrı ayrı vekâlet ücreti hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğüne, sanığa yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığının gözetilmediğine, temel cezanın belirlenmesinde gerekçeden yoksun şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak sanığa fazla ceza verildiğine, koşulları bulunmadığı hâlde suçun bilinçli taksirle işlendiğinin kabulüyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 22/3. maddesinin uygulanmasının hatalı olduğuna ve re'sen gözetilecek diğer nedenlerle hükmün bozulması istemine ilişkindir.

1412 sayılı CMUK'un 305. maddesi gereği re'sen temyiz incelemesine konu olan hüküm tüm yönleriyle incelenmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

Yerel Mahkemece, Dairemizce verilen 17.02.2022 tarihli bozma ilâmı üzerine yapılan yargılama sonunda;

23 Ekim 2011 tarihinde yerel saatle 13.41 sıralarında Van şehir merkezinin yaklaşık 20 km kuzeyinde, ...'nün batısında, ... köyü civarlarında, değişik kuruluşlara göre şiddeti 7.1 ila 7.3 arasında değişen ve Van il merkezinin yanı sıra Erciş ilçesi ve civar köylerde önemli hasara yol açan yıkıcı bir deprem meydana geldiği, depremin birinci haftasında, bölgede büyüklüğü 4.0 - 4.9 arasında toplam 114 deprem daha meydana geldiği ve şiddeti 5.0'dan büyük olan deprem sayısının 7 olduğu, ilk deprem sonrası artçı şoklar devam ederken, 9 Kasım 2011 tarihinde şiddeti 5.6 olan ve farklı bir faydan kaynaklanan ikinci bir deprem meydana geldiği, bu depremin merkez üssünün Van il merkezinin güneybatısında kalan Edremit ilçesi olduğu, sanığın sahibi ve işleteni olduğu ... Oteli'nin bu deprem sonucu yıkılarak çökmesi neticesinde göçük ve enkaz altında kalan 24 kişinin öldüğü ve 1 kişinin ise yaralandığı,

Dosyada mevcut Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği üzere, otelin 19.09.2003 tarihinden itibaren işletmecisi olan sanığın işlettiği otel binasının 1964 yılında inşa edilen, 1978, 1998 ve 2007 deprem yönetmeliklerine göre güçlendirilmemiş eski bir bina olduğu, otele sonradan ilave edilen kısımların bulunduğu, proje dışı yapılan ek kısımların binalarda deprem güvenliği açısından son derece tehlike oluşturduğunun bilindiği, otel binasının babası tarafından inşa ettirilmiş olmasından dolayı sanığın otelin eski bir bina olduğundan, sonradan yapılan esaslı değişikliklerden ve otele ek yük yükleyen çelik konstrüksiyon çatıdan haberdar olduğu, otel binasının dış cephesinin amerikansyding denilen bir kaplama malzemesi ile kaplanarak yenilenmesi, kolonların alçıpanlarla giydirilmiş olması, tavanlara asma tavan ve alçıpan kartonpiyer uygulamalarının yapılması nedeniyle dışarıdan yapılacak basit bir gözlemle çatlakların görünmeyeceği ve hasar tespiti yapılmasının mümkün olmadığı hususunun sanık tarafından bilindiği, kaplama yapılmış binalarda kaplamanın altına bakılarak ve matkaplarla bu kaplamalar açılarak sıvalarda ve kolonlarda çatlaklar olup olmadığının incelenmesi, taşıyıcı sistemden numuneler alınıp test edilmesi gerektiği hâlde sanığın, kesin hasar tespit raporu hazırlanması için inceleme yaptırmak, işin uzmanlarından görüş almak ve bilimsel analizler yaptırmak yerine, 120 kişilik barınma kapasitesi olan ve toplu olarak yaşayan insan sayısının fazla olduğu eski bir binayı, 23 Ekim 2011 tarihinde gerçekleşen 7.2 büyüklüğündeki depremden sonra ara vermeksizin işletmeye devam ettiği, ... Oteli binasının evveliyatını çok iyi bilen ve uzun yıllardır bu binada faaliyet gösteren otelin işletmeciliğini yapan sanığın, tecrübeli bir tacir olduğu, binanın eski olması, sonradan yapılan esaslı değişikliklerin binaya ek yük yüklemesi, yenileme faaliyeti kapsamında yapılan kaplama işlemi nedeniyle duvar ve kolonlardaki çatlakların dışarıdan gözle bakılarak tespit edilememesi nedeniyle binanın 23 Ekim 2011 tarihinde gerçekleşen depremde hasar görmüş olabileceğinin ve ileride yaşanacak herhangi bir depremde otel binasının daha önce aldığı hasar nedeniyle yıkılabileceğinin sanık tarafından da öngörülmesi gereken bir husus olduğu, otelin alt katında faaliyet gösteren Albaraka Türk Bankası için hazırlanmış gözleme dayalı ön hasar tespit raporunda güçlendirme projesi ve iyileştirme çalışmaları yapılması gerektiği ve binanın risk taşıdığı belirtilmesine rağmen sanığın bir daha deprem yaşanmayacağına inanması, geçmiş deneyimlerinin şanslı sonuçlanması gibi nedenlerle bu riski göze aldığı ve oteli kesin hasar tespit çalışmaları sonuçlandırılıp güvenli olduğu anlaşılana kadar işletmeye ara vermesi gerekirken depreme dayanıklılık testi yaptırmadan 23 Ekim 2011 tarihindeki depremden sonra hiç ara vermeden işletmeye devam ettiği,

Sonuç olarak sanığın, 1964 yılında konut olarak yapıldığını bildiği, daha sonra otel olarak faaliyet gösteren işletmeciliğini yaptığı binada, 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen deprem sonrası artçı depremlerin devam ettiği bir ortamda, üstelik aynı binanın zemin katında faaliyet gösteren bir banka şubesinin yaptırmış olduğu inceleme sonucunda binanın güçlendirmeye ihtiyacı olduğu belirtilmesine rağmen oteli işletmeye devam ederek, 9 Kasım 2011 tarihinde meydana gelen depremde otelin yıkılması sonucu otel enkazı altında kalan 24 kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olmasından dolayı 5237 sayılı TCK'nın 85/2. maddesindeki taksirle öldürme suçunu işlediği, ayrıca, sanığın, uzun süredir işlettiği ve imar mevzuatına aykırılıklar içerdiğini bildiği otelin 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen deprem sonrası artçı depremlerin devam ettiği bir ortamda hasar görüp yıkılabileceği öngörülebilir bir durum olmasına ve aynı binada faaliyet gösteren özel bir banka şubesi tarafından yaptırılan inceleme sonucu binanın güçlendirilmesi gerektiği bildirilmesine rağmen kamu kurumlarınca 7269 sayılı Kanun'un 13. maddesine göre yapılacak hasar tespitini beklemeksizin ve özel firmalara da herhangi bir inceleme yaptırmaksızın oteli işletmeye devam etmesi nedeniyle taksirle öldürme suçunu 5237 sayılı TCK'nın 22/3. maddesi kapsamında bilinçli taksirle işlediği,

Kabul edilmiştir.

IV. GEREKÇE VE KARAR

A. Katılan ... Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden;

Katılan ... vekilinin dava dosyasında mevcut Van 6. Noterliğince tanzim olunan 07.09.2012 tarihli ve 08039 yevmiye numaralı vekâletnamesinin vazgeçme hususunda içerdiği yetkiye dayanarak 02.05.2013 hâkim havale tarihli dilekçesi ile sanığa yönelik şikâyetlerinden vazgeçtiklerini beyan etmesi nedeniyle katılan ... hakkındaki katılmanın 5271 sayılı CMK'nın 243/1. maddesi uyarınca hükümsüz kaldığı ve katılan sıfatı bulunmayan ... adına vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, suçtan zarar gören ... vekilinin temyiz isteğinin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Diğer Temyiz İstekleri Yönünden;

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin, katılan ... (...) vekilinin, katılanlar ..., ..., ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... (...), ..., ..., ..., ..., ... (...), ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdükleri bu kapsamdaki ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;

1. Hükmün vekâlet ücreti hükmedilmesine ilişkin (5) numaralı bölümünde katılanlar lehine vekâlet ücreti takdir edilirken, katılan ...'ın adının "...", katılan ...'in adının "...", katılan ... 'nin adının "...", katılan ...'nin adının "...", katılan ...'nin adının ve soyadının "...", katılan ...'nin soyadının "...", katılan ...'ın soyadının "..." şeklinde yanlış yazılması suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,

2. Lehine vekâlet ücreti takdir edilen katılan ...'nin 30.03.2022 tarihinde ölmesi ve katılan ...'ın 31.01.2022 havale tarihli dilekçesi ile sanığa yönelik şikâyetinden vazgeçtiğini beyan etmesi nedeniyle haklarındaki katılmanın 5271 sayılı CMK'nın 243/1. maddesi uyarınca hükümsüz kalmasından dolayı adı geçenler lehine vekâlet ücreti hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,

3. Katılanlar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, 1136 Avukatlık Kanunu'nun 168 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14/1. maddeleri uyarınca, mahkûmiyetine karar verilen sanık aleyhine ve vekille temsil edilen katılanlar ..., ..., ..., ..., ... ve ... lehine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenlerle Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına yönelik sanık müdafiinin, katılan ... (...) vekilinin, katılanlar ..., ..., ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... (...), ..., ..., ..., ..., ... (...), ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi gereği hükmün vekâlet ücreti hükmedilmesine ilişkin (5) numaralı bölümünde yer alan "..." ibarelerinin "...", "..." ibarelerinin "...", " ..." ibarelerinin "...", "..." ibarelerinin "...", "..., ..." ibarelerinin "..., ...", "..." ibarelerinin "..." ibareleriyle değiştirilmesi, aynı bölümdeki "ve ..." ile "ve ..." ibarelerinin hükümden çıkarılması, aynı bölüme ayrı bir paragraf olarak "Katılanlar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, 1136 Avukatlık Kanunu'nun 168 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14/1. maddeleri uyarınca belirlenen 17.400,00 TL vekâlet ücretinin mahkûmiyetine karar verilen sanıktan alınarak katılanlar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ya eşit oranda verilmesine," ibarelerinin eklenmesi suretiyle, re’sen de temyize tabi olan hükmün, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.06.2025 tarihinde karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-12-ceza-dairesinin-20236530-e-20255666-k-sayili-karari