ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2014/7070 E., 2015/2608 K. sayılı kararı

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2014/7070 E., 2015/2608 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 13/02/2015 tarihli ve 2014/7070 E., 2015/2608 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

12. Ceza Dairesi

2014/7070 E., 2015/2608 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

Hüküm : Beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

....Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 30/04/2010 tarih ve 2848 sayılı kararı ile tescilli, aynı kurulun 19/05/2011 tarih ve 3674 sayılı kararı ile tescilli değirmen yapısı ve değirmen ile bir bütünlük arzeden arkları da içine alan koruma alanı olarak belirlenen sanığa ait yapıda kazı yapıldığı ihbarında bulunulması üzerine, yerinde yapılan incelemede, değirmenin giriş cephesinin önünden başlayarak, doğuya doğru yaklaşık 6-7 m uzunluğunda bir alanda iş makinesi ile kazı yapılmakta olduğunun tespit edildiği, arkeolog ve sanat tarihçi bilirkişiler tarafından Koruma Kurulu'na sunulan 14/02/2012 tarihli raporda, yapılan kazı çalışmasında tescilli su değirmenine herhangi bir müdahalede bulunulmadığının, yapının temellerine girilmediğinin, ancak çalışmanın yapının hemen bitişiğinde gerçekleştiğinin, keşif sonrası dosyaya sunulan arkeolog bilirkişi raporunda, değirmenin giriş kapısı önünden başlayarak su borusu döşemek amacıyla kepçeyle doğuya doğru kazı yapıldığının, ancak olay yerinde inceleme yapıldığı sırada kazı yapılan alanların kapatılmış olduğunun, açıkta bırakılmış alanda yapılan incelemede, yaklaşık 50 cm genişlikte, 30 cm derinlikte kazılmış olduğunun, değirmenden ana caddeye kadar yaklaşık 19 m'lik alanda tamirat yapılmış olduğunun, inşaat bilirkişi raporunda, koruma altına alınmış alanda içme suyu borusu geçirilmek amacıyla 34.30 m uzunluğunda, 50 cm genişliğinde, 30 cm derinliğinde kazı yapılmış ve su borusu döşendikten sonra kazı yapılan yerlerin tekrar toprak ile kapatılmış olduğunun, bunun dışında parsel içerisinde koruma altına alınmış alanda kazı ve inşaat faaliyetinin tespit edilemediğinin belirtildiği, sanığın aşamalardaki savunmasında ve keşifte dinlenen tanıklar .... ve ....'nun benzer mahiyetteki beyanlarında, sık sık çatlayan borular nedeniyle tamiratın zorunlu hale geldiği, su tesisatının yenilenmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında sanığın suç işleme kastının bulunmadığı anlaşılmakla,

Yapılan yargılama sonunda, atılı suçun yasal unsurlarının bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine ancak,

Anayasa Mahkemesinin, 2863 sayılı kanunun 65/a ve b bendinin Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline yönelik karar verildiğinden sanığa atılı suç yönünden herhangi bir ceza hükmü kalmadığı şeklindeki gerekçesi ile beraat hükmü tesis edilmesi,

Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün (1). paragrafından “Resmi Gazetenin 13/10/2012 tarihinde yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2011/18, 2012/53 sayılı kararı ile 2863 sayılı kanunun 65/a ve b bendinin Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline yönelik karar verildiğinden sanığa atılı suç yönünden herhangi bir ceza hükmü kalmadığından” ibaresi çıkartılmak suretiyle, (eleştirilen husus dışında) sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-12-ceza-dairesinin-20147070-e-20152608-k-sayili-karari