ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2011/9904 E., 2012/21557 K. sayılı kararı

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2011/9904 E., 2012/21557 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 11.10.2012 tarihli, 2011/9904 E., 2012/21557 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

12. Ceza Dairesi

2011/9904 E. , 2012/21557 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

Hüküm : Her iki sanık hakkında; 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat

2863 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Sanık ...'ın adi yazılı sözleşme ile ... isimli şahıstan Aladağ ilçesi, Uzunkuyu Köyü'nde bulunan tarlayı satın aldığı ve tarlada yürütülecek tarımsal faaliyet konusunda diğer sanık ... ile ortak hareket etmeyi kararlaştırdıkları, bu amaçla sanıkların olay tarihinde ... Kiralama A.Ş. adına kayıtlı iş makinesi ile kazı yapmak suretiyle arazi düzleme çalışması gerçekleştirdikleri, soruşturma aşamasında kollukta ifade veren tanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'in, sanıklar tarafından kazı yapılan mevkiinin ören yeri olarak bilindiğini, bu yerde çeşitli ebatlarda figürlü taşlar ve sütunlar bulunduğunu beyan ettikleri, müze uzmanlarınca olay yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, paletli iş makinesi kullanılarak kazı yapılan yerde Bizans dönemi kilise binası bulunduğunun, kazı eylemi nedeniyle bu yapının zarar gördüğünün belirtildiği, olay tarihinden sonra Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 27/05/2008 gün ve 3851 sayılı kararı ile de kazı yapılan alanın, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edildiği, sanıkların aşamalarda verdikleri ifadelerde, suça konu yerde kültür varlığı bulmak gibi bir amaçlarının olmadığını, tarımsal faaliyet için arazi düzleştirme çalışması yaptıklarını beyan ettikleri, dosya kapsamında mevcut ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da, olay yerinin bahçe tesis edilerek tarımsal üretimde bulunmaya elverişli olduğunun belirtildiği, bu bakımdan sanıkların, kültür varlığı elde etmek amacıyla kazı yaptıklarına dair savunmalarının aksine delil mevcut olmadığı, ancak dosyada bulunan olay yerine ait fotoğraflar ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların, kazı faaliyetini icra ettikleri yerin alelade bir tarla olmadığını bilebilecek durumda bulundukları, kazı faaliyeti sırasında kültür varlıkları çıkmasına rağmen iş makinesi ile çalışmaya devam ederek 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli bir taşınmaz kültür varlığına kasten zarar verdikleri, eylemin bu niteliği ile aynı Kanunun 65/a maddesine temas eden suçu oluşturduğu, sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1 maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de, iddianamede Bizans döneminden kalma kilisenin taşlarına zarar verildiğinden de söz edilmesi karşısında, sanıklara ek savunma hakkı verilerek anılan Kanunun 65/a maddesine göre mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile eylemin kanunda suç olarak tanımlanmadığı gerekçe gösterilerek beraatlerine karar verilmesi,

Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-12-ceza-dairesinin-20119904-e-201221557-k-sayili-karari