ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2024/5728 E., 2025/3826 K. sayılı kararı

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2024/5728 E., 2025/3826 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 29.05.2025 tarihli, 2024/5728 E., 2025/3826 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

11. Hukuk Dairesi

2024/5728 E., 2025/3826 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1255 Esas, 2024/1121 Karar

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 20231/1038 E., 2024/253 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili ... Systems Otomotiv Yedek Parçaları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'ne, (...), ... tarafından çek keşide edildiğini, ancak müvekkili ...'in lehtar olduğu çeklerdeki imzalar ve ciroların sahte olduğunu, rızası hilafına elden çıktığını, davalı şirketin ticari defterleri ve BA/BS formları incelendiğinde müvekkili şirketlerle cari hesabı olmadığının anlaşılacağını, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/981 E. sayılı dosyası ile çekteki müvekkiline ait imzaların sahte oluşu, çek üzerinde oynamalar ve ciro silsilesinin kopuk olması nedeniyle çek hakkında tedbiren ödeme yasağı kararı verilerek çekin iptali istemli dava açtıklarını, davalının, Halkbank-Sanayi Sitesi/İzmir Şubesi'ne ait 548216 seri numaralı 31.01.2023 tarih 700.000,00 TL bedelli çeki elinde bulundurduğunu, çekin ciro zincirinde kopukluk olduğunu, davalının yetkili hamil olmadığını, müvekkili şirketlerin yetkilisinin aynı kişi olup imzaların birbiri ile uyumlu olmadığını, dava konusu çekle ilgili suç duyurusunda bulunulduğunu, çek hakkında ödemeden men kararı verildiğini, davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiğini ileri sürerek müvekkillerinin söz konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve çekin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin açıklatılması gerektiğini, davacılar tarafından keşideci imzası mı inkar ediliyor yoksa lehtar imzası mı inkar ediliyor ya da her iki imzada mı inkar ediliyor ortaya konması gerektiğini, dava konusu çekin taraflarında olmadığını, imzaların bağımsızlığı ilkesi gereği keşidecinin korunacak hukuki menfaatinin olmadığını, savunarak öncelikle davacı tarafından arabuluculuğa başvurulmadığından dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 19.03.2024 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekilinin davanın arabuluculuk dava şartına tabi olmadığına yönelik açıklamalarda bulunarak, arabuluculuk yoluna gidilmediğini ifade ettiği, bu nedenle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun "Dava Şartı Olarak Arabuluculuk" başlıklı 18/A-2. maddesi hükmünde yer alan son tutanak aslının sunulması hususundaki bir haftalık sürenin verilmesinde hukuki yarar bulunmadığı, dava şartı arabuluculuk yoluna dava açılmadan önce gidilmediğinin taraf vekillerinin beyanları ile sabit olduğu, arabuluculuk dava şartının yargılama aşamasında tamamlanabilir nitelikte bir dava şartı olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı arabuluculuğa ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, dava konusu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve çekin istirdatı istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 29.05.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-11-hukuk-dairesinin-20245728-e-20253826-k-sayili-karari