ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2024/3375 E., 2025/3087 K. sayılı kararı

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2024/3375 E., 2025/3087 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 05.05.2025 tarihli, 2024/3375 E., 2025/3087 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

11. Hukuk Dairesi

2024/3375 E., 2025/3087 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI :2022/886 Esas, 2024/588 Karar

HÜKÜM :Yeniden esas hakkında kurulan hüküm ile marka hükümsüzlüğü talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer talepler yönünden davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ :Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI :2021/443 E., 2022/32 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait "..." markasının Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde "Tanınmış Marka" olarak kayıt altına alındığını, tüm mal ve hizmet sınıflarında koruma sahibi olduğunu, davalının kullanımında olan "...+şekil" ibaresinin kanuna aykırı olarak tescil edildiğini ileri sürerek müvekkilinin markasına tecavüzün tespitine ve men'ine karar verilmesini istemiş, cevaba cevap dilekçesinde, davalının markasının müvekkilinin tanınmış markası ile benzer olması ve müvekkiline ait markalarla iltibas yaratmak amacıyla kötü niyetle tescil edilmiş olması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini de talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile marka hükümsüzlüğü ve tecavüz koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karşılaştırılan markaların esas unsurlarının “...” olması nedeni ile benzer oldukları, ancak davacının markasının yalnızca “Ayak giysileri (terlikler)” emtiası için tanınmış marka olduğu, dava dilekçesine eklenen ve süresinde bildirilen davacının ... numaralı "... ... SANAYİ ve TİCARET A.Ş.", ... numaralı “..." ve ... numaralı "...+şekil" markalarının davalının markasını kullandığı mobilya emtiası için tescilli olmadıkları, ... numaralı "...+şekil" marka başvurusunun ise davalının markasından daha sonra tescil edildiği, öncelik hakkının davalıya ait olduğu, davacının mobilya sektöründe “...” markasıyla faaliyette bulunduğunun tespit edilemediği, bu nedenlerle davalının mobilya üretiminde ve satışında tescilli markasını kullanmasının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmediği, bu talepler yönünden verilen davanın reddi kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, buna karşılık, cevaba cevap dilekçesi ile dava dilekçesine konu edilmeyen yeni bir alacak kaleminin eklenemeyeceği, bu itibarla marka hükümsüzlüğü talebi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu istem yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kazanılmış haklar korunarak, usulüne uygun olarak açılmış marka hükümsüzlüğü davası bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi davasının reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve davalıya ait markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ( HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 05.05.2025 tarihinde kesin olarak oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve davalıya ait markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir.

Sayın Daire çoğunluğu ile aramızdaki görüş ayrılığı, davacı tarafın dava dilekçesinde yalnızca müvekkilinin markasına tecavüzün tespiti ile önlenmesini talep etmesine rağmen cevaba cevap dilekçesinde bu talebine ek olarak davalının markasının hükümsüzlüğü istemini de dahil edip edemeyeceği, dolayısıyla bu talep yönünden usulüne uygun açılmış bir davanın bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere HMK'nın 141. maddesinde, tarafların karşılıklı dilekçelerini verdikleri aşamada, herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın uyuşmazlığın genel çerçevesi içinde iddia ve savunmalarını değiştirebilecekleri kabul edilmiş olduğundan, yargılamanın ilk kesitinde taraflara herhangi bir sınırlama ve yasak söz konusu olmadan iddia veya savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi imkanı tanınmıştır. Bunun için karşı tarafın rızasına, feragate veya ıslaha gerek yoktur. Şüphesiz ki bu imkan, sadece cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi için söz konusudur. İkişer dilekçeden sonra, hangi ad altında olursa olsun verilecek dilekçeler, sınırlama ve yasak kapsamında kabul edilmelidir.

Yargılamanın ikinci kesiti olan ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmaların genişletilmesi yahut değiştirilmesi kabul edilmiştir. Taraflardan birinin mazeretsiz gelmemesi durumunda, gelen taraf, karşı tarafın muvafakatine gerek olmadan iddia ve savunmasını genişletip değiştirebilecektir. Bu şekilde tahkikatın hazırlık aşaması olan ön inceleme duruşmasında, yargılamanın yol haritası belirlenecektir.

İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı kapsamına dava sebebi olarak vakıalar ve talep sonucu da dahildir. Dolayısıyla yargılamanın ilk kesiti olan dilekçelerin teatisi aşamasında talep sonucuna sonradan yeni bir talebin eklenmesi mümkündür (HGK'nın 14.12.2021 tarih ve 2018/2-1084 E., 2021/1657 K sayılı; 05.10.2021 tarih ve 2017/2-2649 E., 2021/1148 K. sayılı 07.03.2018 tarih ve 2017/2-1580 E., 2018/446 K. sayılı ilamları ile Dairemizin 25.06.2019 tarih ve 2017/938 E., 2019/4802 K. sayılı ilamı da benzer yöndedir).

Somut olayda, davacı vekili süresinde verdiği cevaba cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde yer almayan marka hükümsüzlüğü talebini de eklediği, ön incelemenin yapıldığı oturumda, davalı vekilinin itirazına rağmen, Mahkemece uyuşmazlığın, "Davalının, davacıya ait "..." esas unsurlu markalardan ... haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı, davalıya ait ... tescil numaralı markanın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı" şeklinde belirlendiği ve tahkikatın ön inceleme tutanağı üzerinden yürütülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesince marka hükümsüzlüğü talebi yönünden de dava açıldığı kabul edilerek esasa yönelik değerlendirme yapılması gerekirken, esas hakkında yeniden kurulan hüküm ile marka hükümsüzlüğü talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, sayın Daire çoğunluğunun onama kararına bu kısım yönüyle katılmayıp kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan muhalifim.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-11-hukuk-dairesinin-20243375-e-20253087-k-sayili-karari