Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 2021/9644 E., 2024/4761 K. sayılı kararı

Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 03.04.2024 tarihli, 2021/9644 E., 2024/4761 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
11. Ceza Dairesi
2021/9644 E., 2024/4761 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/28 E., 2016/461 K.
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, sanığın yokluğunda verilen kararın sanığa 04.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz süresinin son gününün adli tatile rastladığı, 5271 sayılı Kanun'un 331 inci maddesinin dördüncü fıkrasına göre adli tatile rastlayan süreler işlemeyeceğinden ve temyiz süresinin son gününün adli tatile denk gelmesi nedeniyle, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi uyarınca, temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.07.2016 tarihli ve 2016/28 Esas, 2016/461 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; suç işleme kastının bulunmadığına ve hakkında lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Hakkında yakalama kararı bulunan sanığın, kimlik kontrolü sırasında polis memurlarına üzerinde kendisine ait fotoğraf bulunan ancak M.B.T'nin kimlik bilgilerini ihtiva eden sürücü belgesini ibraz ettiği anlaşılmıştır.
2. Mahkeme tarafından sanığın ikrar içeren savunması, tamamen sahte olarak oluşturulmuş suça konu sürücü belgesinin aldatma kabiliyetini haiz olduğuna dair bilirkişi raporu, Mahkeme gözlemi ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilerek temyize konu mahkûmiyet hükmü kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
1.5271 sayılı Kanun'un 217 nci maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip yüklenen suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamış, sanık hakkında ceza tayin edilirken yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeyle lehe hükümlerin uygulanmamasına karar verildiğinden, sanığın bu yöndeki temyiz sebebi de yerinde görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.07.2016 tarihli ve 2016/28 Esas, 2016/461 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.04.2024 tarihinde karar verildi.