Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 2025/4365 E., 2025/9202 K. sayılı kararı

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 29.05.2025 tarihli, 2025/4365 E., 2025/9202 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
10. Hukuk Dairesi
2025/4365 E., 2025/9202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1492 E., 2024/2815 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 25. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/3 E., 2022/596 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının .. Çelik Konstriksiyon İnş. Taşımacılık Hizmetleri Hayvancılık Hurda Tic. ve San. Ltd. Şti.'de yardımcı eleman olarak çalıştığını, 17.07.2014 günü sac malzemenin vinç ile kaldırılıp taşınması esnasında yükün vinçten kurtularak üzerine düşmesi sonucu yaralanarak iş kazası geçirdiğini, kaza neticesinde müvekkilinin sağ omuz, sol kalça, sol diz, ayak bileği ve bacağında kırıklar ve muhtelif yaralanmalar meydana geldiğini, müvekkili tarafından muhatap şirkete; "iş kazası neticesinde meslekte kazanma gücü kayıp oranı ve efor kaybı" nedeniyle tazminat davası açıldığını, maluliyet raporlarının birbirleriyle çelişkili olduğunu belirterek, müvekkili davacının sürekli iş göremezlik oranının, maluliyetinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; 17.07.2014 tarihinde müvekkil şirkete ait iş yerinde meydana gelen iş kazasında ... adlı çalışanın yaralandığını, davalı SGK Başkanlığı Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından meydana gelen iş kazası ile ilgili bu işçiye yapmış olduğu ödemelerin rücuen tahsili talebiyle açılan ve sonrasında da bu dosya ile birleştirilen Sakarya 3. İş Mahkemesinin 2021/21 Esas sayılı dosya ile de tedavi giderlerinin tahsilinin talep edildiğini, ...'ün 17.07.2014 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı oranın %60 olduğu yönünde tespit yapıldığı, maluliyet oranının gerçek duruma aykırı şekilde çok yüksek belirlendiğini belirterek 17.07.2014 tarihinde müvekkil şirkete ait iş yerinde meydana gelen iş kazasında yaralanan ... adlı çalışanın bu kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının yeniden ve doğru şekilde tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, hukuki bağlantı nedeniyle tensiple asıl dava ile birleştirilmiştir.
II.CEVAP
Asıl davada davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyalar arasında bağlantı bulunması nedeniyle davaların birleştirilmesini talep etmiştir.
III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile prosedür gözetilerek sigortalı ...'ün sürekli iş göremezlik oranının Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu tarafından %60 olarak tespit edildiği, asıl dava yönünden davacının davalı şirkete ait iş yerinde 17.07.2014 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu meydana gelen maluliyet oranının %60 olduğu kanısına varılarak davanın kabulüne ve birleşen dava yönünden de Sakarya 2. İş Mahkemesinin 2016/943 Esas sayılı dosyasında .. Şirketine sigortalı ...'ün maluliyet oranının tespiti hususunda dava açmak üzere süre verildiği dikkate alınarak birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki bilgi ve belgelerden, 17.07.2014 tarihinde meydana gelen iş kazasında davacı ...'ün (birleşen davada davalı) yaralandığı, yaralanma nedeniyle kontrol kaydı sonucu Kurum tarafından %72 oranında sürekli iş göremezlik derecesi bulunduğunun tespit edildiği, davacı tarafından işvereni olan şirkete karşı tazminat davası açıldığı, tazminat davasında yapılan itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden alınan raporda davacının sürekli iş göremezlik derecesinin %60 olarak belirlendiği ve bunun üzerine davacı tarafından işbu asıl davanın açıldığı, öte yandan SGK tarafından davalı şirkete (birleşen davada davacı şirket) karşı rücuan tazminat davası açıldığı, bunun üzerine şirketin davacının sürekli iş göremezlik derecesi Adli Tıp Kurumu tarafından %60 olarak belirlendiğinin belirtildiği ve davacının sürekli iş göremezlik derecesi tespiti için birleşen davanın açıldığı, Mahkemece Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan alınan raporda davacının (birleşen davada davalı) sürekli iş göremezlik derecesinin %60 olduğunun tespit edildiği, Mahkemece hem asıl hem de birleşen davanın kabulüne karar verilerek sonuca gidildiği anlaşılmakta, somut olayda, birleşen dava yönünden verilen karar yerinde ise de asıl davada verilen karar hatalı olmuştur. Çünkü davacının sürekli iş göremezlik derecesi Kurum tarafından %72 oranında belirlenmiş ve davacı tarafından bu oran üzerinden tazminat davası açılmıştır. Tazminat davasının yargılama sırasında itiraz üzerine Adli Tıp Kurumundan alınan raporda davacının sürekli iş göremezlik derecesi %60 olarak belirlenmiş ve bunun üzerine işbu asıl dava açılmıştır. Dolayısıyla davacının sürekli iş göremezlik derecesi Kurum tarafından kabul edilen (%72) orandan daha düşük (%60) olduğu için asıl davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilerek sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan, her iki dava başlangıçtan itibaren birlikte yürütüldüğünden tek vekalet ücretine hükmedilmelidir. O halde davalının istinaf talebi kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyada mevcut deliller hüküm kurmak için yeterli olduğundan, delil toplanmasına ve duruşma açılmasına gerek olmaksızın asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; ret kararının hatalı olduğunu belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, sürekli iş göremezlik derecesinin tespitine ilişkindir.
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Eldeki davada, davacı yanın talebinin 17.07.2014 tarihinde geçirdiği iş kazasına bağlı olarak, meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti istemine ilişkin olduğu, nitekim hükme dayanak kılınan Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 23.06.2022 tarihli raporunda, davacının 17.07.2014 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu davacının sürekli iş göremezlik derecesi %60 olarak belirlenmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda yazılı şekilde "maluliyet ve maluliyet oranı" ifadelerinin kullanılması isabetsiz bulunmuştur.
3.Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe içeriğinde ve hüküm içeriğinde yer alan "maluliyet" kelimelerinin düzeltilerek yerlerine "sürekli iş göremezlik" kelimelerinin yazılmak suretiyle hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.