ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 2025/2195 E., 2025/9086 K. sayılı kararı

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 2025/2195 E., 2025/9086 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 28.05.2025 tarihli, 2025/2195 E., 2025/9086 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

10. Hukuk Dairesi

2025/2195 E., 2025/9086 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2023 E., 2024/2143 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/162 E., 2023/342 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı şirkette 26.09.2006-19.03.2019 tarihleri arasında çalıştığını, emekliliğine hak kazandığını ve kendisine yaşlılık aylığı bağlandığını, SGK tarafından müvekkiline verilen yazı ile davalı işverene gittiğini ancak davalı işveren tarafından müvekkiline ödeme yapılmadığını ve 19.03.2019 tarihinde çıkışının verildiğini, Giresun İş Mahkemesinin 2019/168 Esas sayılı dosyası ile alacak davasının açıldığını ve dosyanın henüz derdest olduğunu, davalı şirket tarafından sigorta primlerinin asgari ücretten yatırıldığını ve müvekkilinin emeklilik maaşının düşük ödenmesine sebebiyet verdiğini belirterek davacının davalı şirkette çalıştığı dönemde eksik tutar üzerinden ödenen prim günlerinin tespitini ve eksik ödenen prim tutarlarının işveren tamamlattırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

1- Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davaya konu edilen işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacı ile müvekkil şirket arasında imzalanan iş sözleşmesine göre davacının ücretinin puantaj usulüne göre asgari ücret olarak belirlendiğini ve bu usule göre çalışıldığını, ay içerisinde kaç gün çalışmışsa ona göre ücretlendirildiğini, Giresun İş Mahkemesinin 2019/168 Esas sayılı dosyasında da davacının hamal olarak çalıştığını beyan ettiğini, bu kapsamda kalifiye eleman olarak çalışmayan davacının maaşının da asgari ücret olduğunu, banka kayıtlarında bunun açık olarak görüldüğünü, davacının müvekkil şirket bünyesinde çalışmasını emeklilik nedeniyle sonlandırdığını ve çalışmasından dolayı hak etmiş olduğu kıdem tazminatının asgari ücret üzerinden hesaplanarak banka şubesine yatırıldığını ve davacının da hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

2- Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davaya karşı sözlü ve yazılı beyanlarını tekrarla davacının 15.05.2023 tarihli Kuruma başvuru dilekçesi ile Kuruma başvuru yaptığını ancak davalı taraf müvekkil Kuruma başvurusun dava açıldıktan sonra yaptığından dava şartı olarak değerlendirilerek şartını tamamlamadığından ötürü davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının hangi dönem için eksik bildirim yapıldığını, yani tespit talebinin hangi tarihlere yönelik olduğunu belirtmediğini, Kurumun resmi belgelere göre işlem yaptığını, hukuka aykırı bir durumun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekili yargılama boyunca emsal ücret araştırması talep etmişse de dava dosyasında davacının iddialarını ispatlar nitelikte yazılı delil ya yazılı delil başlangıcı sayılabilecek türden bir belge bulunmadığı, tek başına tanık beyanı ya da emsal ücret araştırması ile sonuca gidilmesinin mümkün olamayacağı anlaşıldığından emsal ücret araştırması yapılmadığı, var olan emsal ücret verileri de esas prime esas kazancın tespiti davasında esas alınmadığı hususları değerlendirilerek celp ve ibraz olunan belgeler, cevabi yazılar, dinlenen tanık beyanları ile tüm dosya muhteviyatı da gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına yönelik davacı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının çalışmış olduğu süre zarfında asgari ücretten fazla ücret almış olmasına rağmen davalı işveren tarafından sigorta primleri asgari ücretten yatırıldığını, taraflar arasındaki işçilik alacakları davasının istinaf aşamasında olduğunu, anılan dosyadaki tanık beyanları ve Giresun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığının beden işçisi/hamal olarak çalışan bir kişinin aylık net kazancının 2019 yılı itibariyle ne kadar olacağına dair müzekkere cevabında da görüleceği üzere davacının asgari ücretten fazla ücret aldığını, davacı tarafından maaşının asgari ücreti aşan kısmının kanıtlanması noktasında elinde yazılı bir belge bulunması mümkün olmadığını, elden ödeme yaparak SGK'ya prim ödemekten kaçınan işverenin işçisine fazladan yaptığı ve bordroda bildirmediği ücrete dair imzalı yazılı bir belge vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağını, işveren konumunda bulunan tanık ... beyanında "bildiğim kadarıyla ücreti asgari ücrettir, ücret ödemeleri bankadan yapılırdı" şeklinde beyanda bulunmuş olsa dahi işveren konumunda ve tarafsız olamayacağından bu tanığın beyanının dikkate alınmaması gerektiğini beyan etmektedir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacının prime esas kazancının tespiti istemine ilişkindir.

Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanun'un “prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanun'un “prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin birinci fıkrasında, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Diğer taraftan 506 sayılı Kanun'un 79/10 ve 5510 sayıl Kanun'un 86/9. maddelerine dayalı olarak açılan bu tür hizmet tespiti davalarında kesinleşen Mahkeme ilamı, işverence Kuruma verilmeyen belgelerin yerine geçecek nitelikte olduğundan hükümde ayrıca 77 ve 80. maddelere göre hesaplanacak olan 1 günlük ücretin belirtilmesi de gerekmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun; 200. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belir bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belirli bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, bu madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 202. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça veya temsilcisi tarafından verilen belgeler olduğu belirtilmiştir.

Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.10.2010 tarihli ve 2010/10 - 480 E., 2010/523 K., 20.10.2010 tarihli ve 2010/10-481 E., 2010/524 K., 20.10.2010 tarihli ve 2010/10-482 E., 2010/525 K., 19.10.2011 tarihli ve 2011/10-608 E., 2011/649 K., 19.06.2013 tarihli ve 2012/10-1617 E., 2013/850 K., sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.

İnceleme konusu eldeki davada, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine dair verilen karar hatalı olmuştur.

Somut olayda, davacının bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasına ilişkin kesinleşen Giresun İş Mahkemesinin 15.02.2023 tarih ve 2019/168 Esas - 2023/89 Karar sayılı ilamı gözetildiğinde, davacının son brüt ücretinin 3.846,64 TL olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin alacağı ile net 3.457,96 TL fazla mesai alacağı, brüt 1.000,00 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden hüküm kurulduğu, kararın Trabzon 5. Hukuk Dairesinin 21.05.2024 tarihli davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine dair kesin olarak verilen karar ile kesinleştiği anlaşılmıştır.

Mahkemece yapılması gereken iş; yargı kararı ile (Giresun İş Mahkemesinin 2019/168 Esas sayılı dosyası) hak kazanılan ücret ve ikramiye alacaklarının, ödenmeleri koşuluyla, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdinin daha önceki bir tarihte sona ermiş olması halinde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi mümkün olmakla, bu kapsamında yapılacak değerlendirme ve hesaplama sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-10-hukuk-dairesinin-20252195-e-20259086-k-sayili-karari