ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 2024/15528 E., 2025/9260 K. sayılı kararı

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 2024/15528 E., 2025/9260 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 29.05.2025 tarihli, 2024/15528 E., 2025/9260 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

10. Hukuk Dairesi

2024/15528 E., 2025/9260 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2246 E., 2024/2852 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/559 E., 2023/452 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 01.06.2013- 25.10.2013 tarihleri arasında yönetici müdür olarak çalıştığını, 25.10.2013 tarihinde şirket sahibi olan ... tarafından davacının iş akdinin feshedilmiş olduğunu, müvekilinin kendisine külfetli olduğunu ve sigortasız işçi çalıştıracağını bahane ederek işine son verildiğini, bu nedenle davacının davalı iş yerinde 01.06.2013-25.10.2013 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kurumlarında ....SGK sicil numarası ile davalı şirketin iş yerinde 05.09.2013- 08.11.2013 tarihleri arasında sigortalı gösterildiğini, başkaca iş yerinde çalıştığını gösterir belge ve bilgiye rastlanmadığını, 5510 sayılı Kanun'un 4/a gereğince iddia edilen çalışmanın yasa kapsamında sayılabilmesi için öncelikle taraflar arasında hizmet akdinin varlığının araştırılması ve ispat edilmesi gerektiğini, yine çalışma olgusu, işin nevi ve sürekli gerçekleşip gerçekleşmediğinin irdelenmesi gerektiğini, çalışmanın varlığı tanık anlatımları dışında yazılı belge ile de ispat edilmesi gerektiğini, ancak dinlenecek kamu tanıklarının davacı ile aynı iş yerinde çalışan bordrolarda ismi kayıtlı kişilerden olması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

Davalı şirket adına şirket temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; davacının şirketlerinde 05.09.2013-08.11.2013 tarihleri arasında sigortalı işçi olarak çalıştığını, ticari sicil kayıtlarından da görüleceği üzere şirketin 07.08.2013 tarihinde kurulduğunu, davacının Haziran/2013 tarihinden itibaren şirketlerinde çalışmasının her şeyden evvel fiziken ve kanunen mümkün olmadığını, haksız ve kötüniyetli davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "Davanın kısmen kabulü ile

1-) Davacının 01.06.2013-28.07.2013 tarihleri arasında dahili davalı ... (Koyuncu) işverenliği emrinde hizmet akdine istinaden geçen 58 gün hizmetinin aylık 2.797,56 TL tutarlı prime esas kazanç üzerinden tespitine,

2-) Davacının davalı ... işverenliği emrinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen 29.07.2013-04.09.2013 tarihleri arasında geçen 38 gün hizmetinin aylık 2.797,56 TL tutarlı prime esas kazanç üzerinden tespitine,

3-) Fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme ve Sonuç

Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-10-hukuk-dairesinin-202415528-e-20259260-k-sayili-karari