Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2023/6385 E., 2024/741 K. sayılı kararı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 05.02.2024 tarihli, 2023/6385 E., 2024/741 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
1. Hukuk Dairesi
2023/6385 E., 2024/741 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/128 E., 2022/184 K.
HÜKÜM : Usulden Ret
Taraflar arasında görülen ketmi verese hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların kök mirasbırakan ...'nın mirasçılarından ...'ın çocukları olarak mirasçı oldukları halde Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/83 Esas sayılı dava dosyasında verilen veraset ilamında mirasçı olarak gösterilmediklerini, sözü edilen veraset ilamı esas alınarak 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın intikali sağlandıktan sonra davalılardan ...,...'a satış suretiyle devredildiğini, Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinde açtıkları 2012/248 Esas, 2012/375 Karar sayılı veraset davası sonucunda verilen karar ile davacıların da mirasçı olduklarının belirlendiğini ileri sürerek dava konusu 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; 27.11.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile, tescil isteminin kabul edilmemesi halinde taşınmazın tespit edilecek bedeli üzerinden tazminata hükmedilmesini talep etmiş; yargılama sırasında davalı ..., ... ve ... yönünden davadan feragat etmiş; hasımlı mirasçılık belgesinde mirasçı olduğu tespit edilen ...'dan herhangi bir talepleri olmadığını ifade etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; tapudaki işlemlerin Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/83 Esas, 2012/109 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre yapıldığını, davacıların dayandığı ikinci mirasçılık belgesinin hasımlı olarak açılmadığı gibi önceki mirasçılık belgesinin iptaline ilişkin bir hüküm de içermediğini, işlemin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.01.2015 tarih ve 2013/249 Esas, 2015/6 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamında bulunan veraset ilamları incelendiğinde davacıların kök mirasbırakan ...'nın mirasçılarından ...'ın çocukları olarak pay sahibi oldukları ancak verilen ilk veraset ilamında paydaş olmadıkları ve bu ilk veraset ilamı ile davaya konu taşınmazın davalılar ...'a ve ...'a satıldığı, dinlenen tanık beyanından davacıların mirasçı olmaları gerektiğini ...'ın babası ...'ın bildiği, ...'ın müteahhit olduğu, taşınmazı inşaat için aldığı ve oğlunun adına tapu kaydını yaptırdığı da düşünüldüğünde davalıların iyi niyetinden söz edilemeyeceği ve böylece davacıların miras hakkının yok edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ...,... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 30.11.2017 tarih ve 2015/4617 Esas, 2017/6992 Karar sayılı kararıyla; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümünün hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacıların bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlı olduğu, hem intikale esas alınan veraset ilamı hem de davacıların mirasçılığını gösteren ve karara dayanak olan veraset ilamının hasımsız alındığı, bu nedenle davacılara hasımlı veraset ilamı almaları için olanak tanınması ve temin edilecek hasımlı mirasçılık belgesi doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen hasımlı mirasçılık belgesine göre mirasbırakan ... oğlu ...'nın oğlu ... mirasçılarından yalnızca ...'ın, mirasbırakanın kızı ... mirasçılarının ise tamamının ketmedildiği, davacıların ... mirasçısı olup ketmedilmekle birlikte ...'nın dava dışı ketmedilen 8 tane daha mirasçısı olduğu, bu kapsamda davalılar her ne kadar kök mirasbırakan ... oğlu ...'nın mirasçıları olsa da davacıların kök mirasbırakanı ... mirasçıları için 3. kişi olarak kabul edilmesi gerektiği, davacıların tapu iptali ve tescil talebinin terekeye iade talebi içermediği, ketmedilen tüm mirasçılar adına açılmadığı gibi ... mirasçıları adına da açılmadığı, bu nedenle ketmedilen diğer mirasçıların davaya muvafakat verme imkanı bulunmadığı gibi terekeye temsilci atanmasının da mümkün olmadığı, kök mirasbırakandan intikal ederek Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci maddesi gereği hasımlı verasette bulunan tüm mirasçılara kendiliğinden elbirliği ile mülkiyete tabi olarak intikal eden taşınmaz hakkında terekenin bölünemeyeceği kuralı gereği davacıların yalnızca kendi payları oranında tapu iptali ve tescil ile tazminat davası açma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Av. ... tarafından davacılar ...,... ve ...'nin vekili sıfatıyla 20.06.2022 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu ancak davacılarından ...'ın 13.06.2017 tarihinde öldüğü, böylece Türk Borçlar Kanunu'nun 513 üncü maddesi uyarınca vekalet görevinin sona erdiğinden bahisle Mahkemenin gerekçeli kararının davacı ...'ın mirasçılarına tebliğ edilmesi gerekçesiyle geri çevirme kararı verildiği, gerekçeli kararın mirasçılara usulüne uygun tebliğine rağmen herhangi bir temyiz talebinde bulunmadıkları anlaşılmıştır.
2.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ...,... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin gerekçesinde ifade ettiği hususların mirasçıların üçüncü kişilere karşı açtığı davalar için geçerli olduğunu, mirasçıların birbirlerine karşı açtıkları davalarda miras payı oranında talepte bulunabileceklerini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ketmi verese hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640, 701 ve 702 nci maddeleri,
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1. Mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak tereke TMK'nın 701 ve devam eden maddelerine göre elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan yasal istisnalar dışında (örneğin TMK 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı Kanun'un 640 ıncı maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak dava, halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2009 tarihli ve 2009/1-458 Esas, 2009/498 Karar sayılı kararı).
2. Öte yandan yargısal uygulamalar ile ketmi verese hukuksal nedenine dayalı olarak mirasçı olmayan kişiye karşı dahi pay oranında iptal tescil istemiyle dava açılabileceği benimsenmiştir (Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 13.03.2017 tarihli ve 2014/20396 E., 2017/1241 K. sayılı kararı; 09.11.2022 tarihli ve 2022/4205 E., 2022/7379 K. sayılı kararı ).
3. Hal böyle olunca, ketmi verese hukuki nedenine dayalı davalarda tereke ortaklarının tereke dışı kişiye karşı kendi payları yönünden dava açmalarında bir engel bulunmadığından Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmayıp toplanan ve toplanacak deliller nazara alınmak ve davalıların iyiniyet savunması üzerinde durulmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
4. Diğer yandan, dava konusu ... ada 5 parsel sayılı taşınmazın aktif tapu kaydının bulunmadığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu uygulaması üzerinden yapılan kontrolde taşınmazın tevhit işlemi sonrası 112 ada 11 parsel sayılı taşınmaz olduğu, 112 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ise dava dışı Karamürsel Belediye Başkanlığı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşıldığından Mahkemece güncel tapu kayıtları dosya arasına alındıktan sonra HMK'nın 125/1 inci maddesi gereğince davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması ve sonucuna göre işlem yapılması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
05.02.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.