ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2022/4959 E., 2022/7838 K. sayılı kararı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2022/4959 E., 2022/7838 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 30/11/2022 tarihli, 2022/4959 E., 2022/7838 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

1. Hukuk Dairesi

2022/4959 E., 2022/7838 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Eğirdir Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15/03/2022 tarihli, 2017/254 Esas ve 2022/133 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma isteğinin değerden reddine karar verilip, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan ....'ın mirasçılarından oldukları halde ketmedilerek mirasbırakanın maliki olduğu 30 parsel sayılı taşınmazın öteki mirasçılar adına intikal ettirildikten sonra davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi için dava açtıklarını ve anneleri olan ...’nin mirasbırakan ...'ın kızı olduğuna dair tespit kararı verildiğini, çekişme konusu taşınmazda kendilerinin de miras hakkı olduğunu ileri sürerek, tapunun iptaliyle miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, iyi niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 18.07.2014 tarihli ve 2011/265 E., 2014/327 K. sayılı kararıyla; davalının iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 10.04.2017 tarihli 2014/21186 E., 2017/1788 K. sayılı kararıyla, “...Hâl böyle olunca; davacıya hasımlı veraset ilamı alması için olanak tanınması, alınacak hasımlı mirasçılık belgesinde davacıların mirasçı oldukları ve taraf ehliyetlerinin bulunduğu belirlendiği takdirde tescilin yolsuz olacağı gözetilerek işin esasının incelenmesi ve davalının iyi niyetli olup olmadığının saptanarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 15.03.2022 tarihli ve 2017/254 E., 2022/133 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın, davalının malik olduğu taşınmazın bitişiğinde yer alan komşu taşınmaz niteliğinde bir taşınmaz olup, bu nedenle davalı tarafın iş bu taşınmazın durumu ve malikleri hakkında bilgi sahibi olmaması ve iyiniyet iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, yine ayrıca yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarında da davalının dava konusu taşınmazın bitişiğindeki parselin maliki olduğunun beyan edildiği, öte yandan, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu intikal işlemi ve akabinde davalıya devir işleminin aynı gün ve birbirine yakın yevmiye numaraları ile yapıldığı da nazara alındığında, davalının iyiniyet iddiasının bu yönden de dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, tapu kayıtları, nüfus bilgileri ve veraset ilamının alınma tarihinin müvekkilinin iş bu davadaki beyanlarını haklı çıkarmasına rağmen, Mahkemece somut tespitlere aykırı şekilde karar verildiğini, ayrıca keşif sırasındaki mahalli ve tarafsız bilirkişi beyanının dikkate alınmadığını, taraflı ve davacının yakın akrabası olan tanık beyanının hükme esas alındığını, Yargıtay emsal içtihatlarının aksine müvekkilinin TMK.nın 1023 ve 1024. maddeleri kapsamında iyi niyetli olup olmadığının yeterince araştırmadığını, delil aşamasında ve tanık dinlenilmesinde Mahkemece HMK hükümlerine aykırı davranıldığını, davacıların dava konusu taşınmazın tüm tapusunun iptal edilerek adlarına tescilini istediği iş bu davada, davacı lehine tapu hisselerinin yarısına hükmedilmesine, diğer bir ifade ile kısmen kabul kararı verilmiş olmasına rağmen, hataen "kabul" ifadesi kullanıldığını ve müvekkili aleyhine fazla yargılama giderine hükmedildiğini, yine müvekkili lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ketmi verese hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. TMK'nın 599. maddesinde; "Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler." hükmü düzenlenmiştir.

6.2.2. Hemen belirtilmelidir ki; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1.Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/2.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.

6.3.2.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Somut olayda, dava konusu taşınmazın tamamının keşfen belirlenen değeri 15.000,00 TL olup, kabul edilen miras paylarına (64/128) isabet eden 7.500,00 TL üzerinden nispi karar-ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, fazla karar-ilam harcına hükmedilmiş olması doğru değildir. Ancak değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekmektedir.

V. SONUÇ:

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile;

Hükmün harca ilişkin 1 no.lu bendi hüküm yerinden çıkarılarak, yerine 1 no.lu bent olarak; “Alınması gerekli 512,32 TL harçtan peşin yatırılan 297,00 TL'nin mahsubu ile bakiye 215,32 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine alınan peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dava değeri itibariyle kesin olmak üzere 30/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-1-hukuk-dairesinin-20224959-e-20227838-k-sayili-karari