Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2012/859 E., 2012/3359 K. sayılı kararı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 26.03.2012 tarihli, 2012/859 E., 2012/3359 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
1. Hukuk Dairesi
2012/859 E., 2012/3359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÜSKÜDAR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2011
NUMARASI : 2010/293-2011/281
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı olduğu taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümü davalının işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı satış vaadi sözleşmesi ile diğer paydaştan satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, satış vaadinden davacının haberdar olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının çekişmeli .. ada . parselde dava dışı paydaşlarla birlikte paydaş olduğu, dava dışı paydaşlardan O.. Z.. adlı kişinin 03.09.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile kendisine ait payı dava dışı B.. Ç..adlı kişiye satma vaadinde bulunduğu, satış bedeli olan 14.000 USD'nin de davacı tarafından alındığının ileri sürüldüğü, sonrasında bu yerin B.. Ç.. tarafından haricen davalıya satıldığı; O.. Z.. aleyhine açılan tapu iptali-tescil davasının da ret ile sonuçlanarak kesinleştiği görülmektedir.
Bilindiği üzere, TMK'nun 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Diğer taraftan, kayıt iptale kadar geçerlidir. O halde, davalının çekişmeli yerde oturmasını ve tasarrufunu haklı gösterecek hiçbir yasal neden bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacıya ödeme yapıldığı yönündeki savunma, paylı mülkiyet üzere kayıtlı taşınmazda hapis hakkı tanımasına da olanak bulunmadığından davalının kendisine ancak kişisel hak sağlamakla kalır.
Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın reddedilmesi isabetsizdir.
Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerden dolayı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.