ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 2023/3200 E., 2023/5297 K. sayılı kararı

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 2023/3200 E., 2023/5297 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 14.09.2023 tarihli, 2023/3200 E., 2023/5297 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

1. Ceza Dairesi

2023/3200 E., 2023/5297 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2021/1136 E., 2022/1414 K.

SUÇ : Nitelikli kasten öldürme

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 ... maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 ... maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1.... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.03.2021 tarihli ve 2018/382 Esas, 2021/180 Karar sayılı kararı ile; sanıklar ..., ..., ... hakkında nitelikli kastan öldürme suçundan, ayrı ayrı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (b),(e) bendi, Esas No : 2023/3200

29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 ... maddesi uyarınca 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına hak yoksunluklarına ve cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimini göre çektirilmesine karar verilmiştir.

2.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24.10.2022 tarihli ve 2021/1136 Esas, 2022/1414 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan ..., Cumhuriyet savcısı (aleyhe) ve sanıklar müdafilerinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 280 ... maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 ... maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanıklar hakkında ayrı ayrı 5237 sayılı Kanun'un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 ... maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına hak yoksunluklarına ve cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimini göre çektirilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık ... ve müdafiinin temyiz istemi; atılı suçu işlediğine dair kesin ve somut delil olmadığına, sübuta, hakkında haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine, suç vasfına ilişkindir.

Sanık ... müdafii ve vasisinin temyiz istemi; sanığın atılı suçu işlediğine dair kesin ve somut delil olmadığına, haksız tahrik indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanığın cezai ehliyetinin olmadığına ilişkindir.

Sanık ... ve müdafiinin temyiz istemi; sanığın atılı suçu işlemediğine, beraat etmesi gerektiğine, suç vasfına, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

1. Sanıklar ..., ... ve ...'ın suç tarihinde hükümlü olarak bulundukları ... 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda aynı koğuşta cezalarını infaz ettikleri, aynı koğuşa 15.03.2018 tarihinde maktul ...'ın da verildiği, maktul ile sanıklardan ...'ın daha önce Bakırköy Prof. Dr. ... ... Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sanık ...'ın 05.08.2017-10.08.2017 tarihleri arasında, maktul ...'ın 04.08.2017-17.08.2017 tarihleri arasında aynı serviste yatmış olmaları nedeniyle tanıştıkları, maktulün şizofreni hastalığı nedeniyle kendi kendine konuştuğu ve ruhen kendisini koruyamayacak bir durumda olduğu, sanıkların olay tarihinde maktulü bulundukları koğuşun lavabolarının olduğu yere çağırarak kapıyı kapattıkları, içeriden darp seslerinin geldiği, ancak kapının kapalı olması nedeniyle maktule kimin vurduğunu gören kimsenin olmadığı, bir müddet sonra sanıkların sırayla içeriden çıktığı, önce çıkan sanık ...'in bir sigara içtiği, daha sonra diğer iki sanık ... ile ...'ın çıktığı, sonra sanık ...'in koğuş ziline bastığı, gelen infaz koruma memuruna her üç sanığın maktulü öldürdüklerini söyledikleri, infaz koruma memurlarının bir süre sonra koğuşa girdikleri, sanık ... ve ...'ın ellerindeki kanlı bıçakları yere attıkları ve lavaboların olduğu yerde maktulün yüzüstü boynu kesilmiş bir şekilde bulunduğu, anlaşılmıştır.

Sanığın eyleminin hukukî değerlendirilmesi yönünden;sanıkların kendileriyle aynı koğuşta kalan ve şizofreni hastalığı nedeniyle ruhsal bakımdan kendini savunamayacak durumda olan maktul ...'ı fikir Esas No : 2023/3200

ve eylem birliği içerisinde koğuşun tuvalet ve banyo kısmına açılan koridor kısmına götürüp, maktulü darp ederek kafatasında kırık meydana getirmek ve uç kısmı köreltilmiş meyve bıçakları ile göğüs bölgesinden yaralamak, vücut içerisinde sokulup çevirerek, boğazını keserek, başının gövdesinden ayırmaya çalışmak suretiyle iştirak halinde kendini ruh bakımından savunamayacak kişiyi canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme suçunu işledikleri kabul edildiği anlaşılmıştır.

Haksız tahrik yönünden; sanıkların savunmalarında maktulün Allah'a, Kitab'a ve Peygamber'e küfürlü sözler söylediğini duyduklarını, kaç kez ikaz etmelerine rağmen buna devam ettiğini bu nedenle maktulü darp ederek öldürdüklerini beyan etmeleri ve tanıkların da bir kısmının bu hususu doğrular yönde beyanda bulunmuş olmaları nedeniyle haklarında haksız tahrik hükümlerinin uygulandığı, belirlenmiştir.

2.Sanıkların savunmaları, katılan beyanları, adli tıp raporları, tutanaklar, olay yeri inceleme raporu, uzmanlık raporları, nüfus kayıtları, adli sicil kayıtları dava dosyasında bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

1. Sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

2. Sanıkların eylemleri yönünden; olayda sanıkların, maktulü canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürdükleri sabit kabul edilip, maktulün aldırılan Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun rapor içeriğine göre; “Kişinin ölümüne neden olan olayda kendisini bedenen ve ruhen savunabilecek durumda olduğunun kabulü gerektiğinin” mütalaa edilmesi karşısında, olay sırasında maktulün kendisini ruh bakımından savunabilecek durumda olduğunun kabulü gerektiği, ayrıca olaydan önce maktulden kaynaklanan sanıklara yönelen haksız fiil niteliğinde herhangi bir söz ve davranış bulunmadığı, olayda haksız tahrik hükümlerinin koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlerin kaldırılmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE

1. Dosya kapsamına göre; pek çok öldürücü nitelikte yara ika edilmesinin tek başına canavarca hisle ya da eziyet çektirerek işlendiğini kabule yeterli bulunmadığı, canavarca hisle öldürme, sırf öldürmüş olmak için öldürme, ölenin acı çekmesinden zevk duymak için öldürme olup, eziyet çektirerek öldürme ise ölümü meydana getirme bakımından zorunlu olmayan vahşice hareketler olup sanığın öldürme kastının yanında işkence ya da eziyet çektirme kastının da bulunması gerektiği, olayda sırf öldürmek için öldürme olmadığından 5237 sayılı Kanun'un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki canavarca hisle öldürme koşullarının bulunmadığı, ancak olayın failin dış dünyaya yansıyan ve mağdurun vücudunda etkisini gösteren davranışlarla işlendiğinden eziyet çektirerek nitelikli öldürme suçunu oluşturduğu, zira sanıkların bulundukları yer itibariyle cezaevinde oldukları, otopsi raporuna göre; sanıkların maktulü darp ederek kafatasında kırık meydana getirmek ve uç kısmı köreltilmiş meyve bıçaklarıyla maktulü göğüs bölgesinden defalarca bıçaklamak, bıçağın vücut içerisinde sokulup çevrilerek acı çektirmek, ölmediğini anlayınca kör bıçakla maktulün boğazını keserek başını gövdesinden ayırmaya çalışmak suretiyle yaraladıkları, sanıkların sonuç almak için koğuştakilerin müdahalesine engel oldukları, maktulün ölümünü bekledikleri ve sonrasında cezaevi butonuna basarak memurlara haber verdikleri anlaşıldığından, sanıklar hakkında maktul ...'a yönelik eziyet çektirerek nitelikli kasten öldürme suçundan hüküm kurulmasında Mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden, maktule yönelik suçun kasten öldürme suçunu oluşturduğuna yönelen tebliğnamedeki bozma düşüncesine Esas No : 2023/3200

iştirak edilmemiştir.

2.İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, sanık ...'ın cezai ehliyetinin tam olduğunun alınan raporlarla tespit edildiği, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, dosya içeriğinden, maktulden sanıklara yönelen ve haksız tahrik oluşturan söz ya da eylemin olmadığının tanık beyanlarıyla sabit olduğu dikkate alındığında, haksız tahrik indirim hükümlerinin uygulanmamasının isabetli olduğu, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24.10.2022 tarihli ve 2021/1136 Esas, 2022/1414 Karar sayılı kararında sanıklar ve müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.09.2023 tarihinde karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-1-ceza-dairesinin-20233200-e-20235297-k-sayili-karari