ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 2022/14845 E., 2024/2525 K. sayılı kararı

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 2022/14845 E., 2024/2525 K. sayılı kararı
2 Okunma

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 16.04.2024 tarihli, 2022/14845 E., 2024/2525 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

1. Ceza Dairesi

2022/14845 E., 2024/2525 K.

"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/2004 E., 2022/478 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ :Temyiz başvurularının esastan reddi ile hükümlerin onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.01.2020 tarihli ve 2017/180 Esas, 2020/26 Karar sayılı kararı ile sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında katılan ...'a yönelik kasten yaralama

suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesi delaletiyle 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca ayrı ayrı 7'şer yıl 6'şar ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 17.02.2022 tarihli ve 2020/2004 Esas, 2022/478 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanıklar ..., ..., ... ve ... Müdafiilerinin temyiz istemleri, mahkûmiyete yeter delil bulunmadığından beraat kararı verilmesi gerektiğine, eksik araştırmaya, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine,

2. Sanıklar ..., ... ve ... Müdafiilerinin temyiz istemleri, meşru savunma hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay günü temyiz dışı sanık ...'in borcu nedeni ile ...'nın sanıkları arayarak çağırması üzerine, sanıklar ..., ..., ... ve ...'ın iki araçla ve tespit edilemeyen bir grup kişinin ise üzerinde Hisar Su yazısı bulunan diğer bir araçla olayın geçtiği tır garajına geldikleri, sanıklar gelmeden önce temyiz dışı sanık ...' in olay yerinden ayrıldığı, sanıklar ..., ... ve ...'ın temyiz dışı sanık ... ile görüşmek üzere garajdaki bir odaya geçtikleri, sanık ...'ın dışarıda kaldığı, bir süre konuştuktan sonra başlayan tartışmada odadan birinin çıkarak "çağırın adamları" dediği, bunun üzerine Hisar Su yazılı araçtan bir grubun indiği, sanık ... ile bu kişilerin kavganın yaşandığı prefabrik yapıya girdikleri sırada elinde silah bulunan bir kişinin kapıda bekleyen katılan ...'ı omuz bölgesine tabanca ile ateş etmek suretiyle yaraladığı anlaşılmakla, sanıkların alacak meselesi nedeni ile toplu halde hazırlıklı bir şekilde yanlarında elleri sopalı ve silahlı kalabalık bir grup ile birlikte olay yerine gelmek suretiyle müşterek fail olarak hareket ederek kasten yaralama suçunu işlediklerinin kabul edildiği ve buna göre uygulamalar yapıldığı belirlenmiştir.

2. Sanıkların savunmaları, katılan beyanı ve teşhis tutanağı, kollukça tutulan tutanaklar, Adli Tıp Kurulu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 27.08.2014 tarihli adli muayene raporu, sanıkların adli sicil kayıtları dava dosyasında bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, yaralama eyleminin fail sıfatıyla bizzat katılana ateş eden sanık ... tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eksik araştırmanın bulunmadığı, meşru savunma koşullarının oluşmadığı, katılan ...'dan sanıklara yönelen haksız söz veya davranış bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde bozma nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Mağdurun tabanca ile bir el ateş edilmek suretiyle sağ omuz bölgesinden (klavikula) hayati tehlike geçirmesine, iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa yakalanmasına, (2) derecede kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde yaralandığı olayda suçta kullanılan araç, hedef alınan bölge, katılanda meydana gelen yaralanmanın ağırlığı, sanıkların eylem sonrasında sergilediği tutum ve davranışlar birlikte nazara alındığında sanıklar hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hükümler kurulması gerektiği gözetilmeksizin suçun vasıflandırmasında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hükümler kurulması yönünden hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.

3. Sanıklar ..., ... ve ...'in iştirak dereceleri tayin edilirken, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve buna göre olaydaki rolleri gözetilerek "müşterek fail" sıfatıyla mı yoksa "yardım eden" sıfatıyla mı suça iştirak ettiklerinin belirlenmesi ve buna göre cezaların şahsileştirilmesi ve denetime elverişli şekilde gerçekleştirilmesi gerekirken, bu ilkelere uyulmadan sanıklar hakkında hükümler kurulması sureti ile Anayasa'nın 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile 5271 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 230 uncu maddelerine aykırı davranılması yönünden hükümlerde hukuka aykırılık bulunmuştur.

4. Kabule göre de, 5237 sayılı Kanun' un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temel ceza tayin edilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde yer alan nedenlerle sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri iştirak derecesinin gerekçesi ve suç vasfı yönlerinden yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 17.02.2022 tarihli ve 2020/2004 Esas, 2022/478 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği Tebliğname'ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun'un 307 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sanıkların ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının korunmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Silivri 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.04.2024 tarihinde karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/yargitay-1-ceza-dairesinin-202214845-e-20242525-k-sayili-karari