Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 2023/967 E., 2024/1449 K. sayılı kararı

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 24/10/2024 tarihli, 2023/967 E., 2024/1449 K. sayılı kararı
T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/967 - 2024/1449
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/967
KARAR NO : 2024/1449
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (... )
ÜYE : ... (... )
ÜYE : ... (... )
KATİP : ... (... )
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2023
NUMARASI : 2020/15 Esas - 2023/29 Karar
DAVACI : ... (T.C. NO:... ) - ...
VEKİLİ : Av. ... - ...
DAVALI : SOMPO SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ - ...
VEKİLİ : Av. ... - ...
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/10/2024
KR. YAZIM TARİHİ : 24/10/2024
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.11.2010 tarihinde sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi bulunan ... plaka sayılı araç ile ...'nın yola çıkması nedeni ile çarpması sonucunda ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, ...’nın anne, baba ve ağabeyi tarafından Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/393 E sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, kararın Kocaeli 4. İcra Müdürlüğü 2016/9556 E sayılı dosyası ile takibe konulduğunu ve anlaşma sonucunda 64.780,00-TL ödendiğini, davada davalıya ihbar yapıldığından, ödemiş olduğu maddi tazminat tutarı olan 39.833,11-TL’nin sigorta sözleşmesi gereği sigorta şirketine ihbar olunan 15.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/393 E sayılı dosyasında ihbar dilekçesi dışında hiçbir şey tebliğ edilmediğinden bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini, davacının ödemekle yükümlü olduğu gerçek zararın tespitinin gerektiğini, şirketlerinin sorumluluğunun trafik sigortası genel şartları ile sınırlı olduğundan yeniden hesaplama yapılması, kusur oranının tespiti için Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması, ihbar eden davacılara 18.01.2011 tarihinde yapılan 1.935,00-TL’nin güncellenerek hesaplanan tazminattan tenzili gerektiğini, tazminat talep edenlere yapılan ödemeden sonra şirketlerini ve sigortalısını ibra ettiklerini, davacıların alacaklarının %20' sini Grup Merkez Hasar Ltd. Şti. Adında bir şirkete temlik ettiklerinden, tazminatın %20' sine denk gelen tutar yönünden husumet ehliyetleri bulunmadığını, ihbar tarihinden itibaren temrrütün oluştuğu bu tarihten fazi hesaplanması gerektiğinden, davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; "... Davacının açmış olduğu davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; Davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı olarak ödenmiş olan 22.344,33 TL’nin davalının temerrüte düşürüldüğü 03.03.2016 tarihinden itibaren işlemiş yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından ödenerek borcun sona erdiği tarih itibariyle ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatının ferileri yönünden destekten yoksun kalma tazminatı asıl alacağı çıkarılmak sureti ile geriye kalan 14.552,65 TL yönünden ödeme tarihi olan 03.12.2018 tarihinden itibaren işlemiş faiz oranı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara esas alınan bilirkişi raporunun maddi hesaplama hataları ile dolu olduğunu, yapılan hesaplamanın asla kabul edilebilir olmadığını, bu sebeple kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, kabul manasında olmamak üzere davacı sigortalının sorumlu olduğu gerçek zararın tespitinde ilk dava davacılarının alacaklarının bir kısmını üçüncü bir kişiye temlik etmiş olduğu ve temlik kapsamında kalan alacağın söz konusu davada hüküm altına alınmaması gerektiği de gözetilmeden karar verilmiş olduğu, söz konusu kararın bu yönüyle de hatalı olduğunu, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerekirken temerrüt tarihi olarak esas alınmasını da kabul etmediklerini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 10/01/2023 tarih, 2020/15 Esas - 2023/29 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davacı sigortalı tarafından, aracının trafik sigortası şirketi aleyhine açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusu yapılmıştır.
İnceleme; 6100 sayılı HMK.'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; Davacının maliki olduğu ... plakalı aracının davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile 09.08.2010-09.08.2011 tarihleri arasında davalı nezdinde sigortalı olduğu, 13.11.2010 tarihinde davacının karıştığı trafik kazası nedeniyle davacı aleyhine Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/393 esas 2016/145 karar sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığı, anılan davanın davalıya anılan dosyadan 19.02.2016 tarihinde ihbar edildiği, yapılan yargılama sonunda davacı aleyhine maddi tazminata hükmedildiği, anılan kararın temyiz edilmeksizin 25.11.2020 tarihinde kesinleştiği, davacı aleyhine anılan hükmün icrası için başlatılan Kocaeli 4. İcra Müdürlüğünün 2016/9556 esas sayılı dosyası kapsamında davacının yaptığı ödemenin 64.780,00 TL olduğu, anılan bedelin davalıdan tahsili için eldeki davanın açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı tarafın istinaf yasa yoluna başvurduğu görülmüştür.
2918 sayılı KTK'nun 85/1.maddesi gereğince "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." Aynı Kanunun 91/1.maddesi gereğince "işletenlerin, bu Kanunun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortaları yaptırmaları zorunludur." Yine 2918 sayılı KTK'nun 98 ve 99. maddelerinde tedavi gideri ile tazminat ve giderlerin ödenmesi hususları düzenlenmiştir. 99/1.maddesinde "Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını ve bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 işgünü içinde ZMSS sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadır" hükmü getirilmiştir. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. ZMSS şirketi, sigorta edilen aracın neden olacağı bir trafik kazasında 3.kişinin uğrayacağı sigorta kapsamındaki zararı sigorta limiti dahilinde karşılayacaktır. Sigortacının limitle sorumluluğu kuralı sadece kaza nedeniyle gerçekleşen zarar konusunda olup, yargılama gideri limit gözetilmeksizin (kabul/red oranında) sigortacıya aittir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/9460 esas 2015/10004 karar sayılı ilamı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6194 esas 2021/8762 karar sayılı ilamı)
Olay tarihinde yürürlükte bulunan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının 10-d maddesine göre, sigorta ettiren trafik kazası nedeniyle dava yolu ile tazminat talebi karşısında kaldığı takdirde keyfiyeti sigortacısına bildirmekle yükümlüdür. Keza aynı Genel Şartların 12/b maddesine göre de, sigorta ettiren aleyhine dava açılması halinde sigorta poliçesinde yazılı limitlere kadar davanın takip ve idaresi sigorta şirketine ait olup, davanın kaybedilmesi halinde, dava masrafları ve avukatlık ücretlerini ödemekle sigortacı yükümlüdür.
Şu kadar ki, hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder.
Somut olayda; davacıya ait araç 09.08.2010-09.08.2011 vadeli ZMSS poliçesi ile davalı şirkete sigortalı olup, kişi başına maddi hasar teminatı 175.000,00 TL'dir. Poliçe vadesi içinde 13.11.2010 tarihinde davacı aracı, dava dışı 3.kişiye çarparak ölümüne sebebiyet vermiştir.
Davacının olayda %70 kusurlu olduğu Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/393 esas 2016/145 karar sayılı dosyasında tespit edilmiştir. Vefat edenin annesi ve babası tarafından, davacı hakkında Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/393 esas 2016/145 karar sayılı dosyasında, anne için 11.708,24 TL, baba için 10.636,09 TL tazminata hükmedilmiş; bu dava davacı tarafından davalı sigorta şirketine 19.02.2016 tarihli tebligat ile ihbar edilmiştir. Dava ihbar edilen davalı 3.kişinin zararının 1.935,00 TL’sini karşılamış, bakiye kısmını karşılamamıştır. Yargılama sonunda anne için 11.708,24 TL, baba için 10.636,09 TL tazminatın 13.11.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş, bu hüküm taraflarca temyiz edilmeksizin 25.11.2020 tarihinde kesinleşmiştir. Dava dışı anne- baba tarafından Kocaeli 4. İcra Müdürlüğünün 2016/9556 esas sayılı takip dosyası ile yapılan ilamlı icra takibi sonucu, davacı tarafından dava dışı alacaklılara maddi, manevi tazminat ve ferileriyle birlikte 64.780,00 TL ödenmiştir.
Davacı sigorta poliçesi genel şartlarındaki yükümlülüğünü yerine getirerek, o davayı davalı sigorta şirketine ihbar etmiştir. İhbardan itibaren davanın takip ve idaresi sigortacıda olduğu halde sigortacı bu yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Davalı sigortacının, kaybedilen dava sebebiyle davacının ödemek zorunda kaldığı dava masrafı ve yargılama giderlerinden ve ferilerinden, temerrüte düştüğü tarihten itibaren poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Hükmolunan tazminat miktarı, poliçe limitini aşmadığından, yargılama gideri ve dava masraflarının tamamından sorumludur. Bu nedenle mahkemece davalının sorumlu olduğu maddi tazminat ve ferilerinin doğru bir şekilde tespit edilmesi karşısında, babanın payının yanlış hesaplandığı, vefat edenin gelirinin asgari ücret olması yönündeki itirazlar eldeki davanın konusu olmadığından, eldeki davada ilama dayalı ödenen bedelin davalıdan tahsiline yönelik talep olduğundan davalının rapora yaptığı itirazlar yerinde değildir. Yine faiz başlangıç tarihi olarak da davalı sigortacıya önceki davanın ihbar edildiği 19.02.2016 tarihine 8 iş günü ilavesi ile davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin tespit edilmesi, feriler yönünden de ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak belirlenmesi yerindedir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK'nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken 2.520,43-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 630,90-TL'nin mahsubu ile kalan 1.889,53-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK'nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK'nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK'nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/10/2024
...
Başkan ...
¸e-imzalıdır
...
Üye ...
¸e-imzalıdır
...
Üye ...
¸e-imzalıdır
...
Katip ...
¸e-imzalıdır
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*