ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Hukuk Genel Kurulu'nun 2025/397 E., 2025/403 K. sayılı kararı

Hukuk Genel Kurulu'nun 2025/397 E., 2025/403 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.06.2025 tarihli, 2025/397 E., 2025/403 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Hukuk Genel Kurulu

2025/397 E., 2025/403 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2104 E., 2024/1883 K.

1. Taraflar arasındaki menfi tespit ve maaş blokesinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 15.06.2022 tarihli ve 2021/1116 Esas, 2022/609 Karar sayılı karar davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 23.02.2023 tarihli ve 2022/3314 Esas, 2023/309 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 06.06.2024 tarihli ve 2023/3823 Esas, 2024/1858 Karar sayılı kararı ile karar bozulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda önceki kararda direnilmiştir.

2. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği düşünüldü:

3. Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen bozma kararı üzerine mahkemece verilen direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

4. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294. maddesinin 3. fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.

6. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikârdır.

7. Nitekim, Yargıtayın yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulunun 25.01.2022 tarihli ve 2021/11-976 Esas, 2022/39 Karar; 04.02.2021 tarihli ve 2021/4-100 Esas, 2021/41 Karar; 07.03.2019 tarihli ve 2019/13-113 Esas, 2019/248 Karar ve 10.12.2019 tarihli ve 2019/1-691 Esas, 2019/1319 Karar sayılı kararları).

8. Somut olayda ise direnme kararına esas gerekçeli kararın hüküm kısmı usulüne uygun olmasına rağmen, direnmeye esas kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış, kısa kararda önceki karara atıf yapılarak sadece; "1-Yüksek Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 06/06/2024 tarih ve 2023/3823 Esas 2024/1858 Karar Sayılı ilamının yasaya uygun olmadığından Dairemizin 23/02/2023 gün 2022/3314 Esas -2023/309 karar sayılı önceki hükmünde DİRENİLMESİNE" denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı nitelikleri haiz kısa karar kurulmamıştır.

9. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme kararının da bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.

10. O hâlde mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında belirtildiği, açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı nitelikleri haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar ve hüküm fıkrası oluşturulmasıdır.

11. Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Direnme kararının yukarıda gösterilen usulî nedenden dolayı BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

İstek hâlinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine,

25.06.2025 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/hukuk-genel-kurulunun-2025397-e-2025403-k-sayili-karari