ADALET HABERLERİ

Hukuk Genel Kurulu’nun 2025/313 E., 2025/399 K. sayılı kararı

Hukuk Genel Kurulu’nun 2025/313 E., 2025/399 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.06.2025 tarihli, 2025/313 E., 2025/399 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Hukuk Genel Kurulu

2025/313 E., 2025/399 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2024/261 E., 2024/473 K.

ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 22.04.2024 tarihli ve

2022/4330 Esas, 2024/1003 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı gerçek kişiler aleyhine açılan davanın reddine, davalı şirket hakkında açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, İlk Derece Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı davacı vekili ile davalı ... Nak. Pet. Gıda Tem. Tic. San. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

A. Ön Sorun

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, direnme olarak adlandırılan kararın yeni gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

B. Gerekçe

1. Değerlendirme

1. Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozma kararından esinlenerek yeni bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.

2. Başka bir anlatımla, mahkemenin yeni bir delile dayanmak veya bozmadan esinlenmek suretiyle gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.

3. Yargıtayın istikrar kazanmış içtihatlarına göre, mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp yeni hüküm olarak kabul edilmektedir.

4. Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince, davalı şirket tarafından işletilen otobüslerin ... Semt Garajına girme zorunluluklarının bulunduğu, ancak davalı şirketin davacının işlettiği semt garajına giriş-çıkış yapmadığını beyan ettiği ve bedelini ödediğine dair de herhangi bir iddiada bulunmadığı, davacının işlettiği ... Semt Garajına davalı şirketin araçlarının giriş - çıkış yapmaması nedeniyle davalı şirketin 402.346,30 TL'yi ödemek zorunda olduğu, ancak davalı şirket semt garajına giriş - çıkış yapmadığından ve davacının da verdiği herhangi bir hizmet bulunmadığından verilmeyen hizmet nedeniyle hesaplanan tutar üzerinden takdiren %25 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığı, buna göre davalı şirkettin 301.759,72 TL’lik tutardan sorumlu olduğu, davalı ... ile ...’ın diğer davalı şirketin ortakları olduğu, davalı şirketin ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu, yolcu taşıma işini yapan otobüslerin davalı şirkete ait olduğu ve şirket ortağı olan gerçek kişilerin doğacak olan ücretlerden dolayı herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı, sorumluluğun araçları işleten davalı şirkete ait olduğu gerekçesiyle davalı ... ile ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... Nak. Pet. Gıda Tem. Tic. San. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 402.346,30 TL alacak üzerinden %25 hakkaniyet indirimi ile birlikte 301.759,72 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

5. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, yargılamanın usul kurallarına uygun olarak yapıldığı, kamu düzenine aykırılık hâllerinin bulunmadığı, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, dosyada bulunan sözleşmeye göre davalı şirketin 31.08.2007 tarihinden itibaren Pasinler Erzurum istikametinde yolcu taşıma işini yaptığı, 01.02.2007- 31.08.2007 tarihleri arasında davalı şirket tarafından işletilen otobüslerin davacının işlettiği semt garajına giriş - çıkış yaptığının ispatlanamadığı, hakkaniyet indirimi yapılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bilirkişi raporunda talepten fazlasının hesaplanması nedeniyle bilirkişiden resen ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesinin doğru olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

6. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece,

“…Davacı taraf Belediye'nin ... Semt Garajı işletme hakkını müvekkiline verdiğini ileri sürerek alacak davası açmıştır. Dosyada bulunan Yakutiye Belediyesi Encümeni tarafından verilen 27.07.2004 tarih ve 193 sayılı kararında Semt Garajının ... ile ... adındaki şahıslara müştereken devir muamelesi yapılarak kendileriyle icar sözleşmesi yapılması kararlaştırılmıştır.

Taraf ehliyeti, bir davada veya talepte taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişi taraf ehliyetine sahip kabul edilmelidir. TBK'nın 620. maddesindeki tanıma göre; adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. 6098 sayılı TBK'nın 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın, tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin dava ve taleplerde, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak birlikte hareket etmeleri gerekir.

Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklardan sadece birinin dava açma ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, taraf teşkilinin sağlanmaksızın davaya devam edilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davacıya, diğer adi ortağın davaya muvafakatini temin etmesi için makul süre verilmek, muvafakatının sağlanması halinde yargılamaya devam etmek, aksi halde davanın usulden reddine karar vermekten ibarettir.

Bozma nedenine göre, tarafların temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir…” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

7. Özel Dairenin bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince, önceki karar gerekçesi yanında, davacı vekilince Özel Dairenin bozma kararı sonrasında yapılan yargılama aşamasında dosyaya sunulan 17.10.2024 ve 08.11.2024 tarihli dilekçeler üzerine yapılan araştırma ve 21.10.2024 tarihli celsede Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/44 Esas, 2008/197 Karar sayılı dosyası ile Erzurum 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/407 Esas, 2011/1385 Karar sayılı dosyasının aslının istenilmesi, 02.02.2005 tarihli sözleşmenin aslı ya da usulünce onaylanmış örneğinin dosyaya sunulması için süre verilmesi sonucunda dava tarihinden önceki dönemde davacı ve dava dışı ... arasında yapılan 02.02.2005 tarihli sözleşme ile dava dışı ...’ın dava konusu Yakutiye Belediyesi Encümeninin 27.07.2004 tarihli 193 sayılı kararı ile verilen semt garajının ... ile ...’a müştereken devrine ilişkin icar sözleşmesinden kaynaklı %50 hissesini bedel mukabilinde davacıya devrettiği, 02.02.2005 tarihli belge aslının mahkemece temin edilemediği, ancak davacı vekilinin 25.10.2024 tarihli dilekçesine göre dosya arasına alınan Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/44 Esas, 2008/197 Karar sayılı kararında 02.02.2005 tarihli devir sözleşmesinin yargılamaya konu edilerek bu belgeye gerekçeli kararda açıkça yer verilip 02.02.2005 tarihli devir sözleşmesinin hükme esas alındığının görüldüğü, bu nedenle davacı vekilinin 17.10.2024 tarihli dilekçesinin ekinde sunulan 02.02.2005 tarihli sözleşmenin suretinin yeterli görüldüğü, hâl böyle olunca dava ve hüküm tarihi itibariyle davacı ile dava dışı ... arasında bozma kararında bahsedilen adi ortaklık ilişkisinin bulunmadığı ve dava dışı ...’ın davaya muvafakatinin alınmasına gerek olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Mahkemece direnme kararı verilirken bozma ilâmının yerinde olmadığı gibi bir değerlendirme ile hareket edilmediği, bozma sonrası ortaya çıkan durum itibariyle bozma nedenini karşılar bir işlem yapmamak adına şeklen direnme kararı verildiği, şayet bozma kararına uyma yönünde karar verilseydi bu hususun davalı lehine usulî kazanılmış hak teşkil edeceği ve mahkemece bozma gereklerine göre hareket edilmesinin zorunlu hâle geleceği, ancak davacı ile dava dışı ... arasında yapılan 02.02.2005 tarihli sözleşmeye göre davadan önceki bir dönemde adi ortaklık ilişkisinin son bulduğu ve ...’ın muvafakatinin alınmaya çalışılmasının usul ve yasaya uygun düşmeyeceğinden direnme kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

8. Bu durumda İlk Derece Mahkemesinin direnme olarak adlandırdığı kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.

9. Hâl böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyiz incelenmesini yapma görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.

10. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ve davalı ... Nak. Pet. Gıda Tem. Tic. San. Ltd. Şti. vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

25.06.2025 tarihinde yapılan görüşmede oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/hukuk-genel-kurulunun-2025313-e-2025399-k-sayili-karari