ADALET HABERLERİ

Hukuk Genel Kurulu’nun 2025/132 E., 2025/207 K. sayılı kararı

Hukuk Genel Kurulu’nun 2025/132 E., 2025/207 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.03.2025 tarihli, 2025/132 E., 2025/207 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Hukuk Genel Kurulu

2025/132 E., 2025/207 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Yargıtay 12. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2023/8 E., 2024/9 K.

1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 12. Hukuk Dairesince davanın reddine karar verilmiştir.

2. Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacılar İstemi

4. Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili ... aleyhine Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2020/3379 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde, müvekkili ... adına kayıtlı mesken niteliğindeki taşınmaza haciz uygulandığını, diğer müvekkili ...’ın bu haciz işleminden satış ilanının tebliğ tarihi olan 23.03.2021 tarihinde haberdar olduğunu ve 24.03.2021 tarihinde meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikâyetiyle haczin kaldırılması ve satış işlemlerinin durdurulmasını talep ettiğini, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince tebligatın usulüne uygun yapıldığının kabulü ile davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiğini, bu arada taşınmazın Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2020/3379 Esas dosyasından ihaleye çıkartılarak üçüncü kişi ...’na satıldığını, yerel mahkeme kararına karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin kararı kaldırdığını, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince bu karara uyularak müvekkili ...’a ait evin hâline münasip olduğu gerekçesiyle haczin kaldırılmasına karar verildiğini, alacaklı ...’nın istinaf yoluna başvurması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2023/129 Esas sayılı kararı ile kararın bozularak taşınmazın müvekkilinin hâline münasip ev olup olmadığı konusunda yeniden yargılama yapılması gerektiğine karar verildiğini, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin taşınmazın ...’na ihale edildiği, ihalenin kesinleştiği ve tescil işleminin yapıldığı, tedbir kararı bulunmadığından tescil işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle satış bedelinden hâline münasip ev alabileceği 270.000,00 TL’nin müvekkili ...’a ödenmesine, arta kalan bedelin alacaklılara paylaştırılmasına karar verildiğini, mahkemece alınan bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle 330.000,00 TL olan taşınmazın bedelinin 1.650.000,00 TL olduğunun, yine dava tarihi itibariyle 270.000,00 TL olan hâline münasip evin 1.350.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkillerinin aradaki fark olan 1.080.000,00 TL zarara uğradıklarını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 46/1-c maddesine göre farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar vermenin hâkimin sorumluluğunu gerektirdiğini ileri sürerek 1.080.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabı

5. Davalı ... Hazinesi vekili cevap dilekçesinde; davanın suresinde açılmadığını, tazminat talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, sorumluluğu ispatlayacak yeterli delil sunulmadığını, 6100 sayılı Kanun’un 46. maddesindeki şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Özel Daire Kararı

6. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 04.06.2024 tarihli ve 2023/8 Esas, 2024/9 Karar sayılı kararı ile;

“…Hâkimlerin verdikleri kararlarından dolayı ilke olarak sorumlu tutulamayacakları esas olmakla beraber, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, hâkimin bağımsızlığı kadar tarafsızlığını da güvence altına almak amacıyla, onun hukuki sorumluluğunu sınırlı olarak kabul etmiş ve aynı zamanda sorumluluğun tespitini özel bir usule tâbi tutmuştur.

Hâkimin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabilmesi için; HMK’nun 46. maddesinde tahdidi olarak yazılı bulunan sebeplerin bir ya da bir kaçının gerçekleşmesi, hâkimin görevini yaparken davacıya karşı düşmanlığı veya karşı tarafla dostluğu nedeniyle, davacı aleyhine, kasıtla veya ağır ihmalle kanuna açıkça aykırı karar vermiş olması, kasten, adalete ve yasalara aykırı karar verdiğinin, tevil ve tefsire ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin olması, davacının karardan dolayı zarar görmesi ve hâkimin davranışı ile zarar arasında illiyet bağının olması ve bu hususların davacı tarafından kanıtlanması gerekir.

Somut olayın incelenmesinde;

İncelenen tüm dosya kapsamına göre;

Somut olayda, tüm deliller değerlendirilerek, soyut kanun hükümlerinin somut olaya uygulanması sonucu, hak ve nesafet kuralları gözetilerek vicdani kanaat doğrultusunda karar verildiği görülmüştür.

Hâkimin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile bunların gerçekleştirilmesine yönelik teminatlar hâkimlerin keyfî davranabilecekleri, istedikleri şekilde karar verebilecekleri ve bu kararlardan da sorumlu olmayacakları anlamına gelmemekle birlikte, somut olayda, HMK’nun 46. maddesinde sayılan sebeplerin mevcut olmadığı sonuç ve vicdani kanaatına varıldığından, işbu davanın reddine ve ...nun 49. maddesi hükmü uyarınca davacının 1000-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve heyetin takdirine göre;

1-HMK'nun 46.maddesi uyarınca açılan davanın REDDİNE,

2-HMK’nun 49.maddesi uyarınca davacıların takdiren 1.000-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına,

3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince; alınması gereken 891,50 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 3.073,95 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.182,45 TL harcın karar kesinleştiğinde, isteği halinde davacılara İADESİNE,

4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

5-HMK'nun 333. maddesi gereği, hükmün kesinleşmesinden sonra, davacılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısım kalması halinde davacılara iadesine,

6-Davalı ... vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 32.000,00-TL maktu vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı ... Hazinesine verilmesine,…” karar verilmiştir.

Kararın Temyizi

7. Özel Daire kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

8. Dava, 6100 sayılı Kanun’un 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. Anılan maddede “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.

10. Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,

26.03.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/hukuk-genel-kurulunun-2025132-e-2025207-k-sayili-karari
Invalid `prisma.category.findFirst()` invocation: Timed out fetching a new connection from the connection pool. More info: http://pris.ly/d/connection-pool (Current connection pool timeout: 10, connection limit: 5)