Hukuk Genel Kurulu'nun 2025/124 E., 2025/76 K. sayılı kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 19.02.2025 tarihli, 2025/124 E., 2025/76 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2025/124 E., 2025/76 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Aksaray 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/134 E., 2024/263 K.
1. Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Aksaray 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 08.11.2022 tarihli ve 2022/334 Esas, 2022/191 Karar sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28.12.2023 tarihli ve 2023/1015 Esas, 2023/7767 Karar sayılı kararı ile karar bozulmuştur. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda önceki kararda direnilmiştir.
2. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği düşünüldü:
3. Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen bozma kararı üzerine mahkemece verilen direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294. maddesinin 3. fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.
6. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikârdır.
7. Nitekim, Yargıtayın yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulunun 25.01.2022 tarihli ve 2021/11-976 Esas, 2022/39 Karar; 04.02.2021 tarihli ve 2021/4-100 Esas, 2021/41 Karar; 07.03.2019 tarihli ve 2019/13-113 Esas, 2019/248 Karar ve 10.12.2019 tarihli ve 2019/1-691 Esas, 2019/1319 Karar sayılı kararları).
8. Somut olayda ise direnme kararına esas gerekçeli kararın hüküm kısmı usulüne uygun olmasına rağmen, direnmeye esas kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış, kısa kararda önceki karara atıf yapılarak sadece; "Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2023/1015 esas 2023/7767 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen mahkememizin 08/11/2022 tarihli, 2022/334 esas 2022/191 kararında direnilmesine, 2-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,..." denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmamıştır.
9. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
10. O hâlde mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında belirtildiği, açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.
11. Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa kararı usule uygun karar değildir.
12. Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Direnme kararının yukarıda gösterilen usulî nedenden dolayı BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
19.02.2025 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.