ADALET HABERLERİ

Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/608 E., 2024/714 K. sayılı kararı

Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/608 E., 2024/714 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11.12.2024 tarihli, 2024/608 E., 2024/714 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Hukuk Genel Kurulu

2024/608 E., 2024/714 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2022/97 E., 2023/128 K.

KARAR : Davanın reddine

1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, asıl ve birleşen davaların esastan reddine karar verilmiştir.

2. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi

4. Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; müvekkilinin avukat olduğunu, 19.03.2013-15.02.2021 tarihleri arasında davacı ...'ın yanında sigortalı avukat olarak çalıştığını, bu dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tiyatro sanatçılarının alamadıkları teşvik ikramiyelerinin tazmini amacıyla açılan davalarda vekil olarak göründüğünü ancak vekâletnamelerin ... ve yanında sigortalı olarak çalışan kendisinin adına çıkarıldığını, bu şekilde açtıkları 330 davanın lehlerine sonuçlanıp kesinleştiğini, vekâletnamelerde yanında çalıştığı müvekkili Av. ...'ın ismi yazdığı için serbest meslek makbuzunu da onun adına düzenlediğini, kendisinin avukat yanında çalıştığı için bu makbuzu düzenleme hakkına sahip olmadığını, kesilen bu makbuzlardan dolayı belediye ve bakanlık vergi sorumlusu sıfatıyla damga vergisi tahakkuk ettirildiğini, daha sonra bu işlemin hukuksuz olduğunu düşünerek vergi iadesi konusunda Ankara 6. Vergi Mahkemesi nezdinde davalar açtıklarını, yapılan yargılamalar sonunda davaların ehliyet yönünden reddine karar verildiğini, bu kararlara karşı başvurulacak kanun yolu bulunmadığı için daha önce aynı konuda lehlerine sonuçlanan davaları emsal göstererek yargılamanın yenilenmesini talep ettiklerini fakat aynı mahkemece bu davaların konusunun aynı olmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini, Ankara, İstanbul ve Kocaeli mahkemelerinde açtıkları vergi iadesi davalarının lehlerine sonuçlandığını, davanın dava açma ehliyeti yönünden reddedilmesinin açıkça kanuna aykırı olduğunu, yargısal faaliyet nedeniyle zarar gördüklerini ileri sürerek asıl ve birleşen dava dosyalarında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayrı ayrı 5.500,00 TL maddi ve 1,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı

5. Davalı ... vekili asıl ve birleşen davalarda sunduğu cevap dilekçelerinde; zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının davasını somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 46 ncı maddesindeki koşulların oluşmadığını belirterek asıl ve birleşen davaların reddini savunmuştur.

Özel Daire Kararı

6. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 05.12.2023 tarihli ve 2022/97 Esas, 2023/128 Karar sayılı kararı ile; "...Hakimlerin verdikleri kararlardan dolayı ilke olarak sorumlu tutulmayacakları esas olmakla birlikte, hakimin bağımsızlığı kadar tarafsızlığını da teminat altına almak amacıyla hukuki sorumluluğunun tespiti özel bir usule tabi tutulmuştur. Kanunun öngördüğü sorumluluk sebepleri sınırlı sayılmıştır (numerus clausus) ve bunların varlığının kabul edilebilmesi için hakimlerin genel olarak kasıtlı veya ağır kusurlu tutum ve davranışlarının varlığı gerekmektedir. Hakimin sorumluluğu nedeniyle dava açılabilmesi için kanunda sayılan sebeplerin varlığı gerekmekte olup, kanunda sayılmayan sebeplerden dolayı tazminat davası açılamaz. Bu tür davalarda davacı, hakimin yargılama faaliyetinin 6100 sayılı HMK'nın 46.maddesinde sayılan sebeplerden birisine girdiğini, yani hakim tarafından hukuka aykırı (haksız) yargısal işlem/eylem yapıldığını, hakimin ağır kusuru veya kastı olduğunu, bundan dolayı zarar gördüğünü ve hakimin davranışıyla zarar arasındaki illiyet (nedensellik) bağının varlığını ispatla yükümlüdür. Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine açılan eldeki tazminat davasında davacı tarafından davaya dayanak yapılan iddialar özetle; damga vergisi tahakkuk ettirilmesi işleminin hukuksuz olduğunu düşünerek vergi iadesi konusunda Ankara 6. Vergi Mahkemesi nezdinde bir çok dava açtıkları, yapılan yargılama sonunda davanın ehliyet yönünden reddine karar verildiği, bu kararın yasa yolu bulunmadığı için daha önce aynı konuda lehlerine sonuçlanan davaları emsal göstererek yargılamanın yenilenmesi talep ettikleri, fakat aynı mahkemece bu davalarında konusu aynı olmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği; Ankara, İstanbul ve Kocaeli mahkemelerinde açtıkları vergi iadesi davalarının lehlerine sonuçlandığını, davanın dava açma ehliyeti yönünden reddedilmesinin açıkça kanuna aykırı olduğu iddialarıdır. 6100 sayılı HMK'nın 46.maddesinde sayılan sebeplere bakıldığında anılan maddede sayılan bu sebeplerin tamamının nitelikleri gereği hukuka aykırılık taşıdığı ve hakimin ağır kusuruna (hatta kastına) dayalı olduğu (örneğin; taraf tutma, duruşma tutanağında yazılı olmayan sebeple karar verme, menfaat karşılığı karar verme, kanuna açık aykırılık, adalet dağıtmaktan kaçınma, duruşma tutanağını tahrif vs.) görülmektedir.

Hakimin takdir yetkisi kapsamında kalan delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin hususlar tazminata konu edilemez. Çünkü HMK'nın 46.maddesindeki koşullar hakimin takdir yetkisinin ötesinde kasıt veya kasta yakın ağır kusur hallerinde başka türlü yorumlanması mümkün olmayan hukuk kurallarının yanlış uygulanması söz konusu olduğunda oluşabilecektir. Somut olayda HMK'nın 46.maddesindeki koşullardan hiçbirisi gerçekleşmemiştir. Davacı, HMK'nın 46.maddede sayılan sınırlı hukuki sorumluluk nedenlerinin eldeki davada gerçekleştiğini kanıtlayamamıştır. Hal böyle olunca davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

Öte yandan HMK’nın 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasına hükmedilmesi gerektiğinden, bu konuda dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde bulundurulmuş, asıl ve birleşen dosyalarda ayrı ayrı 1.000,00’er TL disiplin para cezasının verilmesinin uygun olacağı değerlendirilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Asıl davanın (2022/97 esas) HMK'nın 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından esastan reddine,

HMK'nın 49.maddesine göre takdiren 1.000,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,

a-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 93,92 TL'den mahsubuna, kalan 175,93 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,

b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat davası yönünden 5.500,00 TL; reddedilen manevi tazminat yönünden 1,00 TL olmak üzere toplam 5.501,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

c-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

2-Birleşen 2022/98 esas sayılı dosyada HMK'nın 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın esastan reddine,

HMK'nın 49.maddesine göre takdiren 1.000,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,

a-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 93,92 TL'den mahsubuna, kalan 175,93 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,

b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat davası yönünden 5.500,00 TL; reddedilen manevi tazminat yönünden 1,00 TL olmak üzere toplam 5.501,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

c-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

3-Birleşen 2022/99 esas sayılı dosyada HMK'nın 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın esastan reddine,

HMK'nın 49.maddesine göre takdiren 1.000,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,

a-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 93,92 TL'den mahsubuna, kalan 175,93 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,

b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat davası yönünden 5.500,00 TL; reddedilen manevi tazminat yönünden 1,00 TL olmak üzere toplam 5.501,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

c-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

4-Birleşen 2022/100 esas sayılı dosyada HMK'nın 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın esastan reddine,

HMK'nın 49.maddesine göre takdiren 1.000,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,

a-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 93,92 TL'den mahsubuna, kalan 175,93 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,

b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat davası yönünden 5.500,00 TL; reddedilen manevi tazminat yönünden 1,00 TL olmak üzere toplam 5.501,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

c-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

5-Birleşen 2022/101 esas sayılı dosyada HMK'nın 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın esastan reddine,

HMK'nın 49.maddesine göre takdiren 1.000,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,

a-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 93,92 TL'den mahsubuna, kalan 175,93 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,

b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat davası yönünden 5.500,00 TL; reddedilen manevi tazminat yönünden 1,00 TL olmak üzere toplam 5.501,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

c-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

6-Birleşen 2022/102 esas sayılı dosyada HMK'nın 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın esastan reddine,

HMK'nın 49.maddesine göre takdiren 1.000,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,

a-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 93,92 TL'den mahsubuna, kalan 175,93 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,

b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat davası yönünden 5.500,00 TL; reddedilen manevi tazminat yönünden 1,00 TL olmak üzere toplam 5.501,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

c-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,..." karar verilmiştir.

Kararın Temyizi

7. Özel Daire kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

8. Dava, 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46 ncı maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. Anılan maddede; "(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması." düzenlemesi bulunmaktadır.

10. Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesi yerindedir.

11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,

11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/hukuk-genel-kurulunun-2024608-e-2024714-k-sayili-karari