Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/572 E., 2025/607 K. sayılı kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.2025 tarihli, 2024/572 E., 2025/607 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2024/572 E., 2025/607 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/713 E., 2023/116 K.
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 10.03.2022 tarihli ve
2021/2060 Esas, 2022/1280 Kara sayılı BOZMA kararı
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkeme tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
A. Ön Sorun
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, direnme olarak adlandırılan kararın yeni delil ve gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
B. Gerekçe
1. Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozma kararından esinlenerek yeni bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
2. Başka bir anlatımla, mahkemenin yeni bir delile dayanmak veya bozmadan esinlenmek suretiyle gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
3. Yargıtayın istikrar kazanmış içtihatlarına göre, mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp yeni hüküm olarak kabul edilmektedir.
4. Somut olayda; Mahkemece, Özel Dairenin birinci bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı kooperatif ile ihbar olunan kooperatif arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığı, davacı tarafından çekilen 40.000,00 TL kredinin davalı kooperatif hesabında haciz bulunması nedeniyle emaneten ihbar olunan kooperatif hesabına yatırıldığı, daha sonra davalı kooperatifin yüklenicisi adına havale edildiği, davalı kooperatifin ticari defter ve belgelerine göre davacıdan alınan dava konusu borç nedeniyle, davacının takip tarihi itibariyle 24.752,97 TL bakiye alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takip dosyasında 24.752,97 TL asıl alacağa yaptığı itirazın iptaline, hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan %40 oranındaki icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
5. Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece,
“…1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece; Kapatılan 23. Hukuk Dairesi’nin bozma kararı üzerine yapılan araştırmada, davalı kooperatif ile ihbar olunan S.S. ... Arsa ve Yapı Kooperatifi arasında her hangi bir borç alacak ilişkisi olmadığı tespit edilmiştir. Davacının iddiasında da belirtildiği üzere talep ettiği 40.000 TL’nin bankadan kredi çekilerek ihbar olunan S.S. ... Arsa ve Yapı Kooperatifi’ne havale edildiği dosyada sabittir. İhbar olunan kooperatif tarafından da dava konusu paranın davalı kooperatif yüklenicisi ... ...’na verildiği iddiası karşısında davacının dava konusu parayı ancak ihbar olunan kooperatiften talep edebileceği açıktır. Davacının da iddiasında belirttiği üzere bankadan çekilen kredinin davalı banka hesabına göndermediği, dava dışı ihbar olunan kooperatif hesabına gittiği sabittir. Bu durumda davacının iddiası ve paranın havale ediliş şekli dikkate alınarak davanın reddi gerekirken, davacının davalı kooperatifin başkanı olduğu dönemde tek taraflı tutulan kooperatif defter kayıtlarına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
6. Özel Dairenin bozma kararı üzerine Mahkemece, bozma kararından sonra Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/892 E. sayılı dosyası ile Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/52 E. sayılı dosyasının ve ... İnş. …Ltd. Şti’nin ticari sicil kayıtlarının incelenmesinden sonra ihbar olunan arsa sahibi kooperatif ile dava dışı yüklenici ... İnşaat...Ltd. Şti. arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, sözleşmede yüklenici şirketin yükümlülüklerini ... ... tarafından kurulacak kooperatife devir etme imkânı tanındığı, ... ...’nun yüklenici firmayı münferiden temsil ve ilzam yetkisine sahip şirket müdürü olduğu, şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü davalı kooperatife devrettiği, davacı tarafından çekilen kredinin arsa maliki ihbar olunan S.S. ... Arsa ve Yapı Kooperatifine havale edildiği ve bu kooperatif tarafından davalı kooperatifin kurucu üyesi ve yüklenici şirket yetkilisi ... ... hesabına havale edildiği, incelenen kayıtlardan iki kooperatif arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığının belirlendiği, bu nedenle davacının davalı kooperatifin başkanı olduğu dönemde tek taraflı tutulan kooperatif defter kayıtlarına itibar edilmemesi ve davacının alacağını davalı kooperatiften değil ihbar olunan arsa sahibi kooperatiften talep edebileceği yönündeki kabulün dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği, nitekim davalı kooperatifin davacı dışındaki kooperatif üyesi olan ..., ..., ... adındaki üyelerden de borç para aldığı ve faiz işlettiği, alınan bu borçların adı geçen üyelerin aidatlarından düşüldüğü, davacının Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/266 E. sayılı dosyasında genel kuruldan yetki almadan yönetim kurulu kararı ile borçlanma yapmak suretiyle görevi kötüye kullanmak suçundan yapılan yargılama sonucunda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
7. Bu durumda İlk Derece Mahkemesinin direnme olarak adlandırdığı kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni delil ve gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.
8. Hâl böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyiz incelenmesini yapma görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
9. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
08.10.2025 tarihinde yapılan görüşmede oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.