ADALET HABERLERİ

ADALET HABERLERİ

Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/311 E., 2024/694 K. sayılı kararı

Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/311 E., 2024/694 K. sayılı kararı
1 Okunma

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11.12.2024 tarihli, 2024/311 E., 2024/694 K. sayılı kararı

T.C.

Yargıtay

Hukuk Genel Kurulu

2024/311 E., 2024/694 K.

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2023/67 E., 2023/70 K.

İHBAR OLUNANLAR : İstanbul Anadolu 8.Ağır Ceza Mahkeme Heyeti

KARAR : Davanın usulden reddine

1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

2. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi

4. Davacı adli yardım talepli dava dilekçesinde; Rize Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/314 Esas sayılı dosyasında uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan yargılandığını, davada sanık olan ...'un 6 ay teknik ve fiziki olarak takip edildiğini, bu takibe ilişkin belgelerin dosyaya eklenmediğini ve delillerin karartıldığını, ayrıca bağlantılı birçok dava dosyası bulunduğunu, bu dosyaların birleştirilmesi talep edilmiş olmasına rağmen İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dört yıldır birleştirilmediğini, bahsi geçen bu mahkemenin başkan ve heyetinin fiilleri nedeniyle mağdur olduğunu ileri sürerek, 10.000.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Özel Daire Kararı

5. Yargıtay 4. Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01.06.2023 tarihli ve 2023/67 Esas, 2023/70 Karar sayılı kararı ile;

“…Dava, ceza mahkemesi hakimlerinin yargısal faaliyetleri nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

Dava şartı niteliğindeki görev sorunu, kendiliğinden ve öncelikle irdelenmeli ve ön inceleme aşamasında bu konuda bir karar verilmelidir. (HMK m.114, m.115 ve m.138)

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinin, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile eklenen ek 3. fıkrasında ".... Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri de dahil olmak üzere hakimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir." hükmü yer almakta olup, 142. maddesi ile de bu davalarda zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinin yetkili olduğu düzenlenmiştir.

Bu yasal düzenleme karşısında mahkememiz görevsiz olduğundan aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;

1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 6545 sayılı Yasa'nın 70. maddesi ile değişik 141 ve 142. maddeleri ile HMK'nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği sebebiyle usulden reddine,

2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine,

3-Takdiren para cezası tayinine yer olmadığına,…” karar verilmiştir.

Kararın Temyizi

6. Özel Daire kararı süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

7. Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun, HMK) 46 ncı maddesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, ceza mahkemesi hâkimleri ile Cumhuriyet savcılarının yargılama faaliyetlerinden dolayı açılan davalar bakımından görevli mahkemenin belirlenmesi için ilgili yasal düzenlemelerin açıklanması gerekmektedir.

8. Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 573 ve devamı maddelerinde, “hâkim ve icra reisi” aleyhine 573 üncü maddede belirtilen yedi bent ile sınırlı olmak üzere tazminat davası açılabileceği düzenlenmiş, 25.03.1931 tarihli ve 19/35 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile ceza hâkimlerinin de hâkim kavramı içinde olduğu kabul edilmiştir. Cumhuriyet savcıları ise başlık ve madde metni dikkate alındığında HUMK’nın 573 ve devamı maddeleri kapsamına alınmamış, haklarında genel sorumluluk sebepleri çerçevesinde tazminat davası açılabileceği içtihatlar ile kabul edilmiştir.

9. 09.02.2011 tarihli ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 14 üncü maddesi ile HUMK’nın 573 üncü maddesinde değişiklik yapılmış, hâkimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği düzenleme altına alınmıştır. Aynı Kanun’un 12 nci maddesi ile 24.02.1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’na 93 üncü maddeden sonra gelmek üzere 93/A maddesi eklenmiş; hâkim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle ancak Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği, hâkim ve savcılar aleyhine kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa tazminat davası açılamayacağı hükme bağlanmıştır.

10. 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un geçici 2 nci maddesinde görevli mahkeme düzenlenmiş olup 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girinceye kadar mülga HUMK’nın 573 üncü maddesindeki sebeplere dayanılarak açılacak tazminat ve rücu davalarında hâkimlerin bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle Devlet aleyhine açılan tazminat davasının Yargıtay ilgili hukuk dairesinde açılacağı ve ilk derece mahkemesi sıfatıyla görüleceği belirtilmiştir.

11. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nın 46 ncı maddesinde hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği düzenlenmiş, madde gerekçesinde “Hükümde geçen “hâkim” kavramı, genel anlamda kullanılmıştır. Buna, yargı yetkisini kullanan tüm hâkimler dahildir. Örneğin, İlk derece mahkemesi hâkimleri, bölge adliye mahkemesi hâkimleri, Yargıtay, Danıştay başkan ve üyeleri, keza ceza mahkemesi hâkimleri de buraya dahildir” açıklamasına yer verilmiştir.

12. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46 ncı maddesine istinaden açılan tazminat davalarında görevli mahkeme 47 nci maddede düzenlenmiş; ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı Devlet aleyhine tazminat davasının Yargıtay ilgili hukuk dairesinde açılacağı ve ilk derece mahkemesi sıfatıyla görüleceği hükmü getirilmiştir.

13. 21.02.2014 tarihli ve 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 19 uncu maddesi ile 24.02.1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 93/A maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Böylelikle “Cumhuriyet Savcıları” hakkında açılacak tüm tazminat davalarında; “ceza hâkimleri” hakkında ise HMK’nın 46 ncı maddesi haricindeki hukuksal nedene dayalı olarak açılan tazminat davalarında görevli mahkemenin neresi olduğu sorunu ortaya çıkmıştır.

14. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” başlıklı 141 inci maddesinde suç soruşturması veya kovuşturması sırasında 141 inci maddenin birinci fıkrasında düzenlenen hâller nedeni ile zarar gördüğünü iddia eden kişilerin maddi ve manevi her türlü zararlarını Devletten isteyebilecekleri düzenlenmiştir.

15. Aynı Kanun’un 142 nci maddesinde ise koruma tedbirleri nedeni ile tazminat isteminin, zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa, en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanacağı belirtilmiştir.

16. 18.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6545 sayılı Kanun)’un 70 inci maddesi ile CMK’nın 141 inci maddesine;

“(3) Birinci fıkrada yazan hâller dışında, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir.

(4) Devlet, ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan hâkimler ve Cumhuriyet savcılarına bir yıl içinde rücu eder” şeklinde üçüncü ve dördüncü fıkralar eklenmiştir.

17. Ayrıca 6545 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesi ile de “Ceza hâkimleri” ve “Cumhuriyet Savcıları” hakkında açılmış ve derdest olan davalar hakkında 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a geçici 8 inci madde eklenerek bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce suç soruşturması ve kovuşturması sırasında yapılan her türlü işlem veya alınan karar nedeniyle hâkimler ve Cumhuriyet savcıları hakkında hukuk mahkemelerinde açılan ve hâlen derdest olan tazminat davalarına ilişkin dosyaların mahkemesince, Yargıtay incelemesinde bulunan dosyaların ise esası incelenmeksizin ilgili dairece yetkili ağır ceza mahkemesine gönderileceği ve bu davaların ağır ceza mahkemelerince CMK’nın 141 ve devamı maddeleri uyarınca Devlet aleyhine yürütülmek suretiyle karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.

18. Somut olayda davacı İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üyelerinin yargılama faaliyetleri nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek tazminat talep ettiğine göre yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca görevli mahkeme davacının oturduğu yer ağır ceza mahkemesidir.

19. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2021 tarihli ve 2018/4-570 Esas, 2021/566 Karar ve 14.04.2022 tarihli ve 2020/10-64 Esas, 2022/547 Karar sayılı kararları da aynı yöndedir.

20. Hâl böyle olunca Özel Dairece, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine ilişkin olarak verilen karar usul ve yasaya uygun olup onanması gerekmektedir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,

11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Kaynak:https://www.hukukihaber.net/hukuk-genel-kurulunun-2024311-e-2024694-k-sayili-karari