Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/281 E., 2024/717 K. sayılı kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11.12.2024 tarihli, 2024/281 E., 2024/717 K. sayılı kararı
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2024/281 E., 2024/717 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yargıtay 7. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2023/6 E., 2023/8 K.
KARAR : Davanın reddine
1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı Yargıtay 7. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
2. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi
4. Davacı dava dilekçesinde; hakkında görülen Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/262 Esas sayılı dava dosyasında görevli hâkimlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46/a-c-d-e maddelerine işlerlik kazandıracak mahiyette eylemlerle zararına sebep olduklarını, nitekim bu kapsamda davaya bakan ilk hâkim ..... hakkında da aynı şekilde tazminat davası açıldığını ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla yürüttüğü 2022/7 Esas sayılı yargılamanın devam ettiğini, eldeki dosyada ihbar olunan hâkim ...'ın ise 1/2 müstemir yetki ile Haziran 2022 yılında görevi ve dosyayı devraldığını, davaların bu sebeple birleştirilmesi gerektiğini, tazminat istemine konu davanın ilk esas numarasının 2018/118 olup söz konusu yargılamada murisi ...'ya ait vasiyetnamenin iptali ve tenkisi için ... tarafından dava açıldığını, vasiyetnamenin ...'ya 27.02.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, vasiyetin açılması kararının 14.05.2018 tarihinde kesinleştiğini, vasiyetnamenin iptali davasının 10.03.2018 tarihinde açıldığını,
hâkimlerin resen gözetilmesi gereken bir yıllık hak düşürücü süreyi hatalı değerlendirerek davanın kesinleşmeden itibaren bir yıl içerisinde açılmakla süresinde olduğunu kabul ettiğini, hâkimlerin kasıtlı, kusurlu ve tarafgir hareketlerle karşı taraf lehine karar verdiğini, bu kişilerin hem kendi mesleklerine hem de merhum babasının vasiyetine saygı duymadıklarını, kasten işlerin aksatıldığını, hukuka aykırı şekilde direnme kararına hazırlık içerisinde bulunduklarını düşündüğünü, karşı tarafın asılsız dava ve taleplerle, yalan tanık ifadeleriyle kendisinin yurt dışında kurduğu düzeni bozmak istediklerini, tüm bu hususların yeni atanan hâkime yazılı olarak bildirildiğini ancak bu hâkimin de önceki hâkimi aratmayacak şekilde davrandığını ve selefiyle ortak hareket ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 TL tutarında maddi ve manevi tazminatın 6100 sayılı Kanun'un 46 ve devamı maddeleri gereğince faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabı
5. Davalı vekili; 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde hâkimin sorumluluğu olarak gösterilen sebeplerin somut olayda oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Özel Daire Kararı
6. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 09.12.2023 tarihli ve 2023/6 Esas, 2023/8 Karar sayılı kararı ile; "…Dava, HMK'nın 46. maddesi uyarınca hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Hakimlerin hukuki sorumluluğu Hukuk Muhakemeleri Kanununun 46-49. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Kanunda gösterilen sorumluluk nedenleri, örnek niteliğinde olmayıp, sınırlı ve sayılı durumları ifade etmektedir.
Davacı, Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/262 Esas sayılı dava dosyasında hakimin yargılama faaliyetinden kaynaklı zarara uğradığını belirterek, bu zararın tahsilini talep etmiş ise de, dava konusu olayda HMK'nın 46. maddesinde yer alan nedenler bulunmamaktadır.
Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Hatalı olduğu ileri sürülen yargısal işlemlerde, özel amaç ile davranıldığı yönünde bir delil de bulunmamaktadır.
Dava konusu yargılama işleminin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 46. maddesinde gösterilen durumlardan olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 49. maddesinde "...Dava esastan reddedilirse davacı 500,00 TL'den 5.000,00 TL'ye kadar disiplin para cezasına mahkum edilir..." hükmü düzenlenmiştir.
Dava esastan reddedildiğinden, davacı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 49. maddesi gereğince takdiren 500,00 TL disiplin para cezasına mahkum edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 49. maddesi gereğince takdiren 500,00 TL disiplin para cezasının davacıdan alınarak Hazineye verilmesine,
3- Harçlar Yasası uyarınca karar tarihi itibariyle alınması gerekli maktu 269,85 TL harcın, peşin alınan 3.416,00 TL'nin mahsubu ile kalan 3.146,15 TL'nin istek halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi gereğince 32.000,00 TL maktu vekalet ücretinin, davacıdan alınıp kendisini vekil ile temsil eden davalıya verilmesine,
5-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avanstan kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
6-Davalı ... Hazinesi ve ihbar olunan tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına…" karar verilmiştir.
Kararın Temyizi
7. Özel Daire kararı süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
II. GEREKÇE
8. Dava, 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46 ncı maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. Anılan maddede “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:
a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.
ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.
d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.
e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması” düzenlemesi bulunmaktadır.
10. Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.